16 Aralık 2010
Müzikolog Aram Kerovpyan, Osmanlı'da müzisyenlerin kimlik değiştirmek zorunda kalmadan eserlerini ortaya koyduklarını söyledi.
Klasik Osmanlı müziği üzerine kaynak eser niteliği taşıyacak Klasik Osmanlı Müziği ve Ermeniler kitabı ile Klasik Osmanlı Müziğinde Ermeni Bestekarlar isimli 2 kitap Sarayburnu'nda yer alan Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen geceyle tanıtıldı.
Müzikolog Altuğ Yılmaz ile birlikte hazırladığı Klasik Osmanlı Müziği ve Ermeniler kitabının yazarı Aram Kerovpyan, Klasik Osmanlı Müziği hakkında birçok konunun yanlış bilindiğini ve kitapla bu konuların tartışmaya açıldığını ifade etti. Osmanlı döneminde müzisyenlerin kimlik değiştirmek zorunda bırakılmadıklarını ve herkesin kendi kimliği ile eserler ortaya koyduğunu kaydeden Kerovpyan, "İstanbul'da Ermeniler, Yahudiler, Rumlar, Müslümanlar müziğin içinde yer almıştır. Müslümanlar Kiliseye gidip müzik dinlermiş, Ermeniler Tekke'ye gidip müzik dinlermiş, bunlar çok doğal şeylerdi o zaman. İnsanlar siyaset yapmak için müzik yapmıyorlardı. Bu müzisyenlerin insan gibi yaşamasıyla ilgili bir şeydir." dedi.
Türkiye'de son 20-30 senede müzikoloji alanında gelişmeler kaydedildiğini söyleyen Kerovpyan, "Biz sorular ortaya koymaya çalıştık. Cevaplar vermedik ki yeni nesil bunları araştırsın." şeklinde konuştu.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfı'nın katkılarıyla hazırlanan 2 kitaptan diğeri ise Emine Bora tarafından hazırlanmış olan Klasik Osmanlı Müziğinde Ermeni Bestekârlar ismini taşıyor. Bora'nın kitabında ise Cumhuriyet öncesi eserler vermiş 67 Ermeni bestekârın hayat hikâyeleri yer alıyor.
Öte yandan, kitap tanıtımının ardından Varujan Zilciyan (Kemani ve besteci) ile Herman Hallaçoğlu (Kanuni) konuklara Ermeni bestekarların eserlerinden oluşan küçük bir dinleti gerçekleştirdi.