29 Kasım 2010
Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bugün ABD'ye hareket ediyor. Dört gün sürecek ziyarette Davutoğlu, Amerikan siyaseti ve kamuoyundaki Ankara'ya dair kaygıları gidermek için temaslarda bulunacak.
Sabah’ın bildirdiğine göre Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şükran Günü ile birlikte ABD'de başlayan 4 günlük tatil sürecinde Washington'a gidiyor. ABD'ye yarın hareket edecek olan Davutoğlu'nun ziyareti öncesinde Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan'a, "Tüm taraflarla görüşülmesi için mümkün olan en fazla randevunun alınması" talimatı verildi. Davutoğlu'nun hedefi, Amerikan siyasetinde ve kamuoyunda Türkiye hakkında, İran oylaması ve Mavi Marmara baskını sonrasında oluşan kaygıları gidermek. Kasım ayındaki seçimlerden yenik çıkan Demokratların bundan sonraki tutumu hakkında bilgi almak ve Obama yönetimine Türkiye nedeniyle yapılan baskıyı azaltmak.
Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tom Donilon'ın yanısıra Senatörler ve Temsilciler Meclisi üyeleri ile de biraraya gelecek. Davutoğlu'nun görüşeceği siyasiler arasında Demokrat Partili Çoğunluk lideri Steny Hoyer, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör John Kerry ve kıdemli üyesi Richard Lugar gibi isimler var. Türkiye Dışişleri Bakanı, Cumhuriyetçilerle de bir araya gelmesi hedefleniyor. Bu görüşmelerinde özellikle Afganistan ve Irak'taki işbirliğinin altını çizecek olan Davutoğlu'nun vereceği mesajlar ise şöyle:
İsrail: Türkiye, 'alçak koltuk' skandalından sonra bile İsrail'in OECD üyeliğine 'evet' dedi. Mavi Marmara baskınını özür ve tazminat olmadan unutamayız. BM'de devam eden baskın ile ilgili soruşturma sürecine ABD'nin de destek vermesini bekliyoruz.
İran: Türkiye'nin, BM'de kullandığı 'hayır' oyu ile hedefi, yanı başında bir savaşı önlemektir. Bu amaçla Batı ile İran arasında müzakerelerin sürmesi önemli. İran yıllar sonra ilk defa adım atıyor. Cenevre'den sonra da taraflar görüşmeli.
Afganistan: Türkiye, 11 Eylül'ün ardından ABD'ye koşulsuz destek verdi. ISAF Operasyonu'nda iki ülke askeri birlikte çalıştı. Şimdi, Afganistan'da bir geçiş dönemi başlıyor ve artık güvenliğin Afgan halkına devredilmesi için Türkiye, polis ve asker eğitimini hem Kabil hem de Ankara'da sürdürecek.
Irak: Irak'ta mutabakata rağmen hala kurulamayan hükümetin uzun soluklu olması için iki müttefik işbirliğini sürdürmeli. Hükümetin, bir etnik grup tarafından protesto edilmemesi önemli.
Füze sistemi: Füze savunma sisteminde işbirliğine hazırız. İki ülkenin uzmanları birlikte çalışarak atılacak adımları belirleyebilir.
Kıbrıs: Liderleri buluşturacak olan BM Genel Sekreteri'nin sürece aktif olarak girmesi önemli. Tarafların nihai mutabakat için masaya oturmasına ABD'nin destek vermesini bekliyoruz.
Ermenistan: Türkiye, 24 Nisan'da soykırım sorusuyla karşı karşıya kalmak istemiyor. Bu amaçla adım da attı. Varılan mutabakata sadığız. Mutabakatı askıya alan Ermenistan'ın Minsk sürecinde mesafe almalı.
PKK: ABD'nin terör örgütü PKK'ya karşı mücadelede verdiği destek önemli. El Kaide'ye karşı ortak mücadelemiz devam edecek.
Ekonomi: Son olarak Türk Amerikan İş Konseyi'nde kararlaştırılan adımları yönetim ile birlikte takip etmemiz lazım.
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne atanması beklenen Francis Joseph Ricciardone'nin Cumhuriyetçilerin engeline takılmasının ardından Ankara, bu atamanın 2011'in ilk aylarında gerçekleşmesini bekliyor. Ricciardone ile ilgili oylamanın ocak ayında oluşacak yeni Kongre'de tekrarlanacağı öğrenildi.