18 Kasım 2010
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ile Zoğrafyon Lisesi Mezunlar Derneği, tarihte ilk kez Rum mimarların eserlerini bir sergide ve kitapta bir araya getiriyor.
Sergi İstanbul’dan sonra Atina ve Selanik başta olmak üzere muhtelif şehirlerde de açılacak. Kitap ise üç dilde hazırlanıyor.
OSMANLI mimarisinde vazgeçilmez yeri olan Ermeni mimarlar, başta Balyan Ailesi olmak üzere muhtelif kitaplara konu olmuştu ama Rumlar arasında mimar olabileceği fikri bile hayli romantik kaçıyordu doğrusu. Oysa, İstanbul mimarisinin Batılaşmasında en az Ermeni mimarlar kadar Rum mimarların da yabana atılamayacak katkısı vardı. Üstelik, her gün önünden geçtiğimiz ve mimarisine hayran kaldığımız binaların bir kısmı Rum mimarlara aitti.
İşte bu nedenle, Cumhuriyet tarihinde ilk kez İstanbul mimarisinde önemli tesiri bulunan Rum mimarların eserlerinin bir sergide bir araya getirilmesi, bunun da aynı zamanda kitap olarak yayımlanması son derece önemli.
Atina yolcusu
Zoğrafyon Lisesi Mezunlar Derneği ile İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı’nın işbirliğiyle hazırlanan sergi, mimari eserlerin muhtelif fotoğraflarından ve yapılış sürecini kapsayan arşiv malzemelerinden oluşuyor. Kitapta ise 12 Yunan ve Türk araştırmacının konuya ilişkin makaleleri yer alıyor. Kitabın bir başka önemli özelliği ise Türkçe-İnglizce ve Yunanca-İngilizce olarak iki ayrı nüsha halinde hazırlanmış olması. Kitap, bu konuya değinen ilk eser olması bakımından da ayrı bir önem taşıyor.
“19. ve 20. Yüzyılda İstanbul’un Rum Mimarları” sergisi, 22 Kasım’da mimarların büyük çoğunluğunun mezun olduğu Sanayi-i Nefise yani Güzel Sanatlar Fakültesi’nde açılacak. Kendisi de Rum asıllı olan Osman Hamdi Bey Salonu’nda yer alacak sergi, daha sonra Yunan Konsolosluğu’na taşınacak. Arkasından da Atina ve Selanik’e doğru yola çıkacak.
90 mimar ve 150 bina
Tespit edilen 450 civarında mimar ve kalfa arasından 90 mimar ve 150 bina sergide yer alacak. Bunlardan bazıları:
Pera Müzesi (Bristol Oteli)
Mimar Manoussos
Fener Rum Erkek Lisesi
Mimar Konstantin Dimadis
Aya Triada Kilisesi
Mimar Vasilaki İoannidis
Zoğrafyon Lisesi
Mimar Periklis Fotiyadis
Ayasofya ihtişamına kavuştu
İSTANBUL’da Ayasofya Müzesi’ni aydınlatan kandillikler ile Osmanlı döneminde yapılan selatin camilerindeki en büyük hat levhaları olan 7.5 metre çapındaki hat levhaları, yaklaşık 1 yıl süren restorasyon çalışmaları sonunda eski ihtişamına kavuştu. Yapımında ıhlamur ağacının kullanıldığı ve üzerinde “Allah”, “Hz. Muhammed”, “Hz. Ebubekir”, “Hz. Osman”, “Hz. Ali”, “Hz. Hasan” ve “Hz. Hüseyin”in isimlerinin yazılı olduğu, dünyanın bilinen en büyük hüsn-i hat levhaları da, hattatların usta ellerinde eski ihtişamına kavuşturuldu. Ayasofya Müzesi’ni aydınlatan top kandillik ile çevresindeki küçük kandillikler yenilendi. Müzenin ortasında yer alan ve en dikkat çeken unsurlarından olan top kandillik, aslına sadık kalınarak restore edildi. Çevresinde yer alan küçük kandillikler ise pirinçten aslına uygun yeniden yapıldı. 70 adet kandillik, Ayasofya’nın içini ışıl ışıl aydınlatmaya başladı. ? A.A
Noel Baba’nın hayatı filme çekildi
Fatih TEKECİ / DHA
HIRİSTİYAN âleminde büyük bir önemi olan ve çocuklara hediye getirdiğine inanılan Noel Baba’nın (Saint Nicholas) hayat hikâyesi filme çekildi. Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut’un senaryosunu yazdığı ‘Sen Gerçekmişsin Noel Baba’ adlı filmin 6 ay süren çekimleri tamamlandı ve 500 bin Euro’ya mal oldu. Filmin ilk gösterimi, nisan ayında Antalya’nın Kemer İlçesi’nde yapılacak. Karabulut, “Senaryonun ana teması, Aziz Nicholas’ın Patara’da doğumundan 15’inci yüzyıla kadar geçen süreç ile Noel Baba’ya dönüşmesi ve 20’nci yüzyıl sonunda da kendi yurdunda barışla anılmasıdır” dedi. Filmin prodüksiyonunu üstlenen Avrupa-Türkiye Turizm Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner de, “2011 yılında Antalya’da turistlere yönelteceğimiz en derin kültürel etkinlik olacak. Filmin çekimleri amatör oyuncularla ve 300’den fazla kostümle yapıldı” diye konuştu. Filmin çekimleri Demre, Patara, Belek ve Kaş’ta yapıldı.
İstanbul öyküleri Londra’da tanıtıldı
İSTANBUL’A dokunan on öykünün yer aldığı ‘The Book Of Istanbul’ adlı kitap İngiltere’de yayınlandı. Geçtiğimiz hafta kitabın tanıtım etkinliğinde, kitapta öyküleri bulunan yazarlardan Nedim Gürsel ve Türker Armaner, öykülerinden birer bölüm okudu, daha sonra ziyaretçilerin soru cevaplarıyla katkıda bulunduğu bir söyleşi gerçekleştirildi. Türk ve İngiliz edebiyatseverlerin ilgiyle izlediği etkinlik Waterloo’da bulunan Calder Book Theatre’da yapıldı. The Book of Istanbul, Comma Press tarafından Jim Hinks ve Gül Turner’in editörlüğünde geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Antolojide 10 yazardan İstanbul’a dokunan Beş 10 öykü yer alıyor.
Beş kıtanın dansçıları perdede dans edecek
BU yıl üçüncü kez düzenlenlenecek Dans Filmleri Festivali 22 Kasım’da İstanbul’da başlıyor. Sekiz günlük festival boyunca kentin iki yakasındaki dört kültür merkezinde dünya çapında yankı uyandıran, ödül kazanan dans filmleri gösterilecek, fotoğraf sergileri açılacak, video dans enstalasyonları sergilenecek. Festival dünyanın en eski, en kapsamlı arşivine sahip kurumu D.F.A. New York Dans Filmleri Derneği, Avustralya Dans Filmleri Festivali Reel Dance ve Fransa Burgundy Dans Filmleri Festivali gibi organizasyonlarla işbirliği içinde düzenleniyor. Gösterilecek filmlerde farklı politik yaklaşımlar, kadın erkek ilişkileri, bedensel ve zihinsel farklılıkların engelleri nasıl aştığı gibi konular ele alınıyor. Bu arada programda dans tiyatrosunun duayeni Pina Bausch’un hayatının anlatıldığı bir belgesel de yer alacak. 30 Kasım’a kadar sürecek etkinlikler Caddebostan Kültür Merkezi, Mekân.Artı, Galatasaray Üniversitesi ve Sıraselviler Dada Sports & Arts Café’de 7-9 TL’ye izlenebilecek. Sıraselviler Dada’daki video dans enstalasyonları ve Galatasaray Üniversitesi Iletişim Fakültesi MEDIAR salonlarındaki belgesel gösterimleri ise ücretsiz.