13 Kasım 2010
Ermenistan'da yaşarken, 9 yıl önce İsmail Sarcan ile evlenerek Matalya'ya yerleşen ve yaklaşık 2 ay önce Müslüman olan Pınar Sarcan (Knarik Voskanyan), 7 dil bilmesine rağmen iş bulamamaktan yakınıyor.
Müslümanlığı seçtikten sonra Pınar ismini aldığını ifade eden Sarcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ermenistan'da gittiği dil kursları sayesinde 7 dil bildiğini, ancak Malatya'da bir iş bulamadığını belirtti.
Kendisinden 22 yaş büyük İsmail Sarcan ile 9 yıl önce evlenerek Malatya'ya gelen 39 yaşındaki Sarcan, kalp hastası olan kocasının sağlık sorunları nedeniyle işsiz olduğunu ve geçim sıkıntısı yaşadıklarını dile getirdi.
Büyük umutlarla geldiği Malatya'da çaresizliği yaşadığını ve hayatını devam ettirebilecek bir işi olmasını istediğini aktaran Sarcan, yıllardır çile çektiğini, artık tüm sıkıntılarının sona ermesini istediğini ifade etti.
Ayşe adında 8 ve Şaziye adında 5 yaşında iki çocuğu olduğunu ve kocasıyla tanışma hikayesinin, 9 yıl önce eşinin Ermenistan'a gitmesiyle başladığını anlatan Sarcan, şöyle dedi:
''Ülkemde, bakkaldan ekmek alan kocam Ermenice bilmediği için, komşular beni çağırdı. Kocamla orada tanıştım. Kocam dil bilmediğini ve gidecek hiç bir yeri olmadığını söyledi. Annem ben 9 yaşındayken öldü. O zaman babamla yaşıyordum. Durumu babama anlatım. Babam tanrı misafiri olduğu için kocamı evde ağırlamak istedi. Kocamla konuştuklarında uzaktan akraba olduklarını öğrendi. Yıllar önce babaannem de Türkiye'den Ermenistan'a gelin gelmiş. Kocam babama karısından boşandığını ve ikinci bir evlilik yapmak istediğini söylemiş. Babamın isteği üzerine kocamla evlendim ve Türkiye'ye geldim.''
-''ÇAMAŞIRLARI GÜNEŞTE ISITTIĞIM SUYLA YIKIYORUM''-
Hiç bir gelirleri olmamasına rağmen, içinde eşya bile bulunmayan eve 280 lira kira ödemek zorunda kaldıklarına değinen Sarcan, yaşadığı süre içerisinde sürekli sıkıntı çekmesine rağmen Türkiye'den vazgeçemediğini söyledi.
Sarcan, şunları belirtti:
''Küçüklüğümden beri çok çile çektim. Kocamda yaşlı ve kalp hastası olduğu için çalışamıyor. Evimde eşyam yok. Ne odun ne de kömür alabildim. Tüpüm olmadığı için çamaşırı ve bulaşıkları şişelere doldurup, güneşte ısınmasını sağladığım sularla yıkıyorum. Çocuklarımın her isteğine cevap verememek beni çok üzüyor. 5 yaşındaki kızımı çok masraflı olduğu için anaokuluna gönderemiyorum. Çocuklarımın hayatını kurtarmasını istiyorum. Zaman zaman bazı yetkililer yardımda bulunuyor. Bunu asla inkar edemem. Belediyeden 70 lira gıda, 100 lira ekmek parası alıyorum. Ancak yetiştiremiyorum. Ülkemde gittiğim kurslar sayesinde 7 dil biliyorum. İçinde bulunduğu durumdan kurtulmak için çalışacağım bir işim olsun istiyorum. Mesela tercümanlık yapabilirim. Burada eşim ve çocuklarımdan başka hiç akrabam olmadığı için başkalarından yardım istiyorum. İnsanlar benim yalan söylediğimi düşünmeye başlayacak artık. Her gün birilerinden yardım istemek zoruma gidiyor.''
-''BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN BANA BABALIK YAPMASINI İSTİYORUM''-
Hayatın acımasızlıklarının kendisini Allah'a yönelttiğini ve kendi isteğiyle bir ay önce Müslüman olduğunu belirten Sarcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiğini, bu konuda Erdoğan'ın da etkisi olduğunu söyledi.
''Başbakanımıza derdimi anlatmak ve bana babalık yapmasını istiyorum'' diyen Sarcan, şunları söyledi:
''Türkiye'yi çok seviyorum. Çok fazla sıkıntı çekmeme rağmen ülkeme dönmeyi hiç düşünmedim. Müslüman oldum ve hemen arkasından başımı örttüm. Bu yüzden çok mutluyum. Şimdi namazımı kılıyorum, çocuklarıma Müslümanlık konusunda eğitim vermeye çalışıyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hayranıyım, onu çok seviyorum. Başbakanımız çok iyi bir adam. Televizyonda konuşuyor, sürekli onu dinliyorum. Onu görmek istiyorum. Durumum iyi değil onu görmek için bir şey yapamıyorum.''