30 Ekim 1920 KARS’IN KURTULUŞU, Güzel Kars’ımız bu tarihte Rus ve Ermeni işgalinden kurtulmuştur. 93 Harbi (Yani 1877-78 Osmanlı-Rus harbi) ile Kars ilini Osmanlı Devleti, Çarlık Rusya’ya vermek zorunda kalmıştır.

30 Ekim 1920 KARS’IN KURTULUŞU, Güzel Kars’ımız bu tarihte Rus ve Ermeni işgalinden kurtulmuştur. 93 Harbi (Yani 1877-78 Osmanlı-Rus harbi) ile Kars ilini Osmanlı Devleti, Çarlık Rusya’ya vermek zorunda kalmıştır. Gazi Ahmet Muhtar Paşa komutasındaki 20 bin kişilik Kafkas ordusu 75 bin kişilik Rus ordusu karşısında Alacadağ bölgesinde düşmüş olduğu kıskaç ile ağır kış şartlarında çetin bir savaş sonucu yenilgiye uğramıştır. Bu yenilgi 6 bin şehit, 8 bin esir ve KARS şehrinin Rus’lara terk edilmesiyle sonuçlanmıştır. KARS bu tarihten itibaren 43 yıl süren esaret ve işgal dönemini yaşamıştır. Bu dönemde Kars halkının bir kısmı Ruslardan gördüğü baskı karşısında yakın Anadolu şehirlerine göç etmiştir (Sivas, Elazığ, Muş, Erzurum, vs.).Bu tür göçen Kars’lılar genelde ileride kendilerine Karslı, Karslıoğlu vb. gibi soyadları alacaklar ve bu bölgelerde yerleşik olarak kalacaklardır. Bu bölgelerde yaşayan insanlarımız kendilerine biz 93 göçmeniyiz demektedirler. İşgal yılları böyle devam ededursun sene 1917 Rusya’da Sovyet Devrimi olur. Sistem, Rus İmparatorluğu dağılmıştır. Bu defa Ruslar yerine, Ermeni çeteleri tüm Kars, Ardahan, Iğdır bölgelerinde etkin olmaya başlamış ve onlara karşı çıkan Türkleri katletmişlerdir. Cinayetler öyle bir boyuttadır ki Anadolu’da henüz filizlenen ve Milli Mücadeleyi temsil eden Sivas Heyeti Temsil iyesi 1919–1920 yalları arasında Kazım Karabekir komutasındaki 15. Kolordunun bölgeye sevkini istemiştir. Aynı günlerde Ermeni saldırılarından dolayı Erzurum, Van ve Erzincan ‘da da seferberlik ilan edilmiştir. Yani ülkemizin bu zor günlerinde Ermeni saldırıları yaygınlaşmıştır.

Kazım Karabekir Paşa 15. Kolordu ile bölgede ilerlemiş ve 28 Eylül 1920’ de Sarıkamış’ı Ermeni’lerden kurtarmış ve. 30 Ekim 1920’de Komutanlarından Deli Halit Paşa ile 9. Tümen Kars’ı Ermeni’lerden almıştır. Kasım 1920 de Arpaçay’ı alan birliklerimiz Gümrü’ye girmiş ve Ermeni’ler teslim olmuştur. Bu ateşkes sonucu 3 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması yapılmış ve KARS FİİLEN ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMUŞTUR.

İşte Kars’ımızın Kurtuluşu Kan Ve Savaşlarla, Nice Bedeller Ödenerek Kaznılmıştır. Yani kolay olmamıştır. Kimse bize sunmamıştır bu hakkımızı. Peki bu kan ve bedelleri neden ödemişiz? Kimler sebep olmuştur.

Tarihi v bize oynanan oyunları ve dostumuzu, düşmanımızı unutmamalıyız. Bizim toplumumuz tarih boyunca kinci olmamıştır. Hala da öyledir. Bağrında hala kendisine düşmanlık edenleri büyük bir alicenaplıkla barındırmaktadır. Toplum olarak şiarımız “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” olmuştur.

Bu konuya değinmemizin nedeni yıllardır gündemi meşgul eden ve hep sıcak tutulan Avrupa ve Amerika’nın aba altından sopa göstererek bize dayattığı: ERMENİ SINIR KAPISININ AÇILMASI konusudur: Yukarıda değindiğimiz tarihi olayları unutmuşcasına Kars şehrimize sınır olan Ermenistan ile Türkiye Cumhuriyeti arasında hiçbir sorun yokmuşçasına ve hatta kardeş Azerbaycan’la da Ermenistan arasındaki vahim meseleleri görmemezlikten gelerek barış ve dostluk olamaz. Ve dostluk kapıları açılamaz. Bu meseleler nelerdir:

1) Azerbeycan’ ın % 20’si Ermenistan tarafından 18 yıldır işgal altındadır. Bu işgal Kars’ımızın 43 sene süren Rus – Ermeni işgaline benzemektedir. Çünkü, işgalciler aynıdır. Bu yüzden 1 milyon göçmen Azeri İran sınırında yaşama savaşı vermektedir

2) Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında dünyada tanımayan tek ülke Ermenistan’dır.

3) Tüm dünyada Ermeni soykırımı tezini savunan ülkedir.

Türkiye Cumhuriyeti bir ülke ile hem dost, hem de bu kadar düşmanlıklarla beraber olamaz. Dost isek tabiî ki sınırlarımızı açarız. Zaten sınırlar yukarıda saydığımız bu üç maddeden dolayı kapatılmıştır. Bu üç madde ön şartsız ve hiçbir taviz verilmeksizin çözülmeden açılmamalıdır.

KARS’ımızın Kurtuluşu Hepimize Kutlu Olsun.