İşadamları Türk-Ermeni sınır kapılarının açılmasını istiyor

Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nda bulunan Akdamar Kilisesi'nde Türkiye Ermenileri İstanbul Patrikliği tarafından 95 yıl aradan sonra ilk kez bir günlük ayin yapılması, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de yeniden gündeme taşıdı. Konuyu değerlendiren işadamları, Türk-Ermeni sınır kapılarının açılmasını istiyorlar.

A.A muhabirinin görüştüğü Van Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu, siyasetin ticaretin önüne geçmemesi, sınırların kalkması, serbest bölgelerin önünün açılması gerektiğini söyledi.

Van'ın sanayi ve ticaret potansiyelinin her zaman güçlü olduğunu belirten Kandaşoğlu, 57. Ecevit Hükümeti zamanında hayata geçirilen DAP projesinin özellikle Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın kurulmasıyla ivme kazandığını, bölgesel teşviklerinin artmasıyla ise yerli ve yabancı yatırımın arttığını anlattı.

Van'daki ticari ve sinai işletmelerin büyük çoğunluğunun küçük ve orta boy işletmelerden (KOBİ) oluştuğunu bildiren Kandaşoğlu, Van Organize Sanayi Bölgesinde 78 KOBİ'nin faaliyet gösterdiğini söyledi.

Kandaşoğlu, dördüncü teşvik bölgesine giren Van'a 7 ayrı yabancı firmadan yatırım talebi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Teşvik bölgesi avantajı yatırım yapmak isteyenleri Van'a çekti. Alman bir firma güneş enerjisi ile Van gölünün sodalı suyu kullanarak yat teknelerinin kaplamasını yapacak fabrikayı burada kurmak istiyor. İranlı bir özel şirket İran'dan trenle petrol getirip burada kuracağı tesiste işlemek istiyor. Alman bir başka şirket Van'da su üretim tesisi kurmak istiyor. Van yeniden cazibe merkezi oldu, yabancı yatırımcılar sırada..''

Ermenistan'dan bir firmanın ise Erivan-Van arasından bir havayolu şirketi kurmak için girişimde bulunduğunu anlatan Kandaşoğlu, Türkiye-Ermenistan sınır kapılarının bir an önce açılmasını istediklerini dile getirdi.

Kandaşoğlu, siyasetin ticaretin önüne geçmemesi gerektiğini belirterek, sınırların açılması durumunda 50 bin kişiyi istihdam edeceklerinin sözünü verdi.

Van'nın 1990'lara kadar çok turist çektiğini, o dönemde 80 bin nüfusu olan kente 150 bin turist geldiğini anlatan Kandaşoğlu, sınırların açılmasıyla Van'nın yeniden bir turizm merkezi olacağını söyledi.

Kandaşoğlu, Türkiye - İran sınırında serbest ticaret bölgeleri ve hatta merkezi kurulması düşüncelerini desteklediklerini belirterek, ''Sınırlar kalkmalı, serbest bölgelerin önü açılmalı. Mesela Van'nın en güzel yerlerinden biri Çarpanak adası neden bir Las Vegas olmasın. Siyaset ticaretin önüne geçmemeli'' dedi.

-VAN'DA 15 MİLYON DOLARLIK EN LÜKS OTEL-

Van Gölü kenarında şehrin en lüks oteli olacağı belirtilen Van Rescate'nin inşaatını sürdüren Vanlı Akay Grup'un Yönetim Kurulu Başkan Vekili Umut Akay ise tüm bölge iş adamlarının hem demokratik açılımın devam etmesini hem de Türkiye-Ermenistan sınır kapılarının bir an önce açılmasını arzuladıklarını söyledi.

Akay, Van'nın 1990'yıllarda İsrail, İran, Ermenistan'dan gelen 100 binlerce turisti ağırladığını, terör olayları ve sınırları kapanması nedeniyle turizmin bitme noktasında geldiğini anlattı.

Van'nın atılan olumlu adımlar ile yeniden cazibe merkezi haline geldiğini bildiren Akay, potansiyeli görerek 15 milyon dolarlık beş yıldızlı otel yatırımını hayata geçirdiklerini kaydetti.

Akay, Van Rescate'yi 2011 Nisan ayında hizmete açmak istediklerini açıklayarak şunları söyledi:

''Van Türkiye'de tatil yapılabilecek en iyi yer. Genelde bunaltıcı sıcağı olmayan bir iklimi var. Gölün kumsalı var, deniz kumundan farkı yok. İran'dan sürekli giriş çıkış var. Gelen turistleri Van'da tutamıyoruz, çünkü kalacakları tesis yok. Van Rescate'de 110 odayla beş yıldızlı hizmet vereceğiz. Otellerle ve tatil köyü yatırımlarıyla tesis açığı kapanacak. Van'nın görülmemiş muhteşem koyları var, gelen turistlere mavi yolculuk yaptıracak tekne yatlarına da yatırım yaptık. Van olarak turizmde sınıf atlamak istiyoruz. Turizm bölgede yeniden canladı, İsrail ve İranlı turist sayısında artış var. Yeni tesislerle birlikte 1990 yıllardaki turizm merkezi olan Van geri gelecek.''