Aram Tigran'sız bir yıl - Haber Arşivi 2001-2011
25 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ցրօն / Ժամ : Շաւաղօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

12 Ağustos 2010  

Aram Tigran'sız bir yıl -

Aram Tigran'sız bir yıl

Kürt müziğinin duayeni Ermeni asıllı sanatçı Aram Tigran, ölümünün birinci yıldönümünde anılıyor.

Sürgünde doğup, sürgünde yaşamını yitiren ve hasretini çektiği Diyarbakır'da defnedilmesine izin verilmeyen Kürt müziğinin duayeni Ermeni asıllı sanatçı Aram Tigran, ölümünün birinci yıldönümünde anılıyor. 53 yıllık müzik hayatında 500'e yakın şarkı besteleyip okuyan Tigran, hasretini çektiği bunu "Rojbaş Diyarbekir Min Pir Bêriya Te Kir" şarkısı ile dile getirdiği, Diyarbakır'da yarın yüzbinler tarafından anılacak.

Ermeni tehciri sırasında anne ve babasının dışında bütün akrabaları öldürülen, ailesi daha sonra Qamişlo kentine göç etmek zorunda kalan Kürt müziğinin duayeni Ermeni asıllı sanatçı Aram Tigran'ın yarın ölümünün birinci yıldönümü. 1934 yılında Qamişlo'da dünyaya gelen ve bir Kürt ailesi tarafından korunup kollanan babasının vasiyeti üzerine Kürtçe şarkı söylemeye başlayan Tigran, için yarın Diyarbakır'da yüzbinlerin katılacağı bir anma etkinliği hazırlanıyor. 9 yaşından itibaren eline cümbüşünü alıp çalmaya başlayan Kürt müziğinin duayeni Aram Tigran'ın trajedilerle dolu yaşamı sürgünde başladı, yine sürgünde bitti.

Yarım asır boyunca Kürt kültürüne ve sanatına hizmet etti

Kürt müziğinin duayeni Aram Tigran yaşamını yitirmesinin üzerinden bir yıl geçti. Yarım asrı aşkın bir sürelik müzik yaşamı boyunca Kürt müziğine kültürüne ve sanatına hizmet etmekten bir an bile geri durmayan Tigran'ın yaşamı bu topraklarda Kürtlerin ve Ermenilerin neler yaşadığını ortaya koyuyor. Tigran'ın birinci ölüm yıldönümünde Kürtler Aram'ı anmaya hazırlanırken, Aram sevgisi Kürtlerin yüreğinde her geçen gün daha da büyüdü. Aram'ın Diyarbakır'a olan sevdasının kat be kat büyüğünü Diyarbakırlılar ona karşı hissetti ve büyüttü. Sadece o Diyarbakır hasreti çekmedi, Diyarbakır da ona hasretti ve hasretlik giderek büyüyor. Kendisi Kürt olmadığı halde Kürt kültürü ve müziğine Kürtlerden çok daha büyük bir emek veren Tigran, 53 yıllık müzik yaşamında Kürtlerin çektiği acıları sürekli dillendirdiği gibi, sadece Kürt müziğine katkı sunmadı, bunun yanında kendi anadili olan Ermenice, Arapça, Türkçe olmak üzere birçok dilde şarkılar seslendirdi.

Çocuk yaşta başladı müziğe

Ermeni tehcirinin yaşandığı 1915 yılında bir Kürt ailesinin koruyup kollamasıyla canını kurtararak Sason'un Bianda Köyü'nden Qamişlo'ya göç eden babası yine aynı şekilde kaçarak hayatını kurtaran annesiyle tanışır ve evlenir. Aram Tigran ise 15 Ocak 1934 yılında Qamişlo'da dünyaya gelir. Kendisi yaşamamış olmasına rağmen tehcir izleri onda da diğer bütün Ermenilerde olduğu gibi varlığını sürdürür. Küçük yaşlarda müziğe ilgi duyar ve 9 yaşından itibaren ud çalarak müzik yapmaya başlar. Seslendirdiği her şarkıda, sesiyle, sözüyle Kürtlerin ve Ermenilerin çektiği acıları yansıtır. Şarkılarıyla yaşanan acıların sesi olur.

Aram bir 'sanat militanı' idi

Babası Ermeni tehciri sırasında bir Kürt aile tarafından korunup kollandığından Aram'a Kürtçe şarkılar söylemesini vasiyet eder. Bu nedenle çoğunlukla Kürtçe seslendirir. Sadece söylemekle kalmaz kısa sürede Kürt halkının sevgili haline gelir. "Aram bir sanat militanı olmuştur". Atalarının katledildiği, acılarla geçirildiği sürgün yollardan ve koparıldığı topraklara bir ömür sonra militanca döndü. Bir ömür sonra atalarıyla, dostlarıyla, halkıyla, anılarıyla şarkıları, sözleri ve udu ile buluştu. Yıllarca özlemini çektiği topraklar Tigran'ı bağrına bastı. Sesinde bütün yaşanmışlıkların izi gözlerinde ve gülüşünde babasının vasiyeti olan Kürt kültürüne hizmet aşkı her an okundu. Kürt müziğini bir ömür verdi büyük usta Aram. Yaşamı boyunca 12 Kürtçe albüm çıkaran Ermeni asıllı Kürtçe beste ve ses sanatçısı Tigran sadece Kürtçe değil, Ermenice ve Arapça şarkılar seslendirdi. Tigran'ın çıkardığı 11 albümde okunan şarkıların söz ve müzikleri kime ait olduğu bile yazmıyor. Bu albümlerde toplam Sana160 şarkı bulunuyor.

Erivan radyosunda bütün Kürtlerin sevgilisi olur

Fakir bir ailenin çocuğu olan Aram, 9 yaşından itibaren müziğe ilgi duydu. Tigran 1953 yılından itibaren yani 19 yaşındayken profesyonel bir şekilde müzik yapmaya başlar. Bu yıllarda Qamişlo'da müzik yapan Tigran, 1966 yılında Kürtlerin arasında sayılı ünlü sanatçılardan biri haline gelir. Ardından dört parçadaki bütün Kürtler tarafından can kulağıyla dinlenen Erivan Radyosu'nda çalışır. Erivan Radyosunda söylemeye başladıktan sonra bütün Kürtlerin en sevdiği sanatçılardan biri olur. 1990'lı yıllara kadar Erivan Radyosunda söyleyen Aram bu tarihten sonra Avrupa'ya çıkar. Avrupa'da devam ettirdiği sanat yaşamı, tam 16 yıllık çalışma döneminde Ermenice, Kürtçe, Arapça ve Türkçeden ibaret tam 435 şarkı derleyip okur.

Tam bir 'diller seremonisi' oldu

50 yıllık müzik hayatında Ermenice, Kürtçe, Arapça ve Türkçe şarkılar okumakla kalmadı, 230'u Kirmancî, 150'si Arapça, 30'u Türkçe, 10'u Süryanice, 8'i Yunanca, 7'si de Zazaca olan şarkılarla tam bir "diller seremonisi" vardır. Ancak bunların tamamını albümlere okuyamamıştır. Bunlar: "Aram Tîgran I -Kurdistan'e - Çîyayê Gebarê - Serxwebûn Xweş e - Dil Axe - Rabin - Teofil Üzerine - Zîlan - Xazî Dîsa Zarbûma - Keçê Dinê - Evîna Feqiyê Teyran -Ey Welato Em Heliyan."dır. Aram Tîgran'ın kasetlerinin çoğunda şarkıların söz ve müziklerinin kime ait olduğu yazılı değildir. Daha önce verdiği röportajlarda tek tek şarkılarının kime ait olduğunu söylemiş. Uzun süren bir çalışmanın sonunda 148 şarkının kime ait oldukları kaydedilmiş. Söz ve müzik yazılmayan kasetler şunlardı: "Serxwebûn Xweş e, Dil Axe, Teofil Üzerine, Zîlan, Kurdistan'e, Çîyayê Gebarê, Ey Welato Em Heliyan, Rabin, Aram Tîgran I, Xazî Dîsa Zarbûma ve Keçê Dinê."

Cegerxwîn'in eserlerinden esinlenerek şarkılar üretti

Babasının yazdığı bazı parçaları da albümlerinde okuyan Tigran, "Ax Lê Gidyanê", "Bahre Wanê" "Gulbinaz" ve "Gul Şirîn e" gibi söz ve müziklerini kendisinin yaptığı şarkılar da okuyor. Kürt şair Cegerxwîn'in eserlerinden de esinlenerek "Eman Leylê", "Şev Çû", "Sebra Dila", "Dil Axe", "Newroz", "Bi Xêr Hatî Tu Newrozê" gibi şarkılar besteler. Kürtlerin binlerce yıldır söylediği, "Horom Horom", "Yarim Goranî", "Digerim" ve "Fidan Yar" gibi halk şarkılarına da albümlerinde yer veren Tigran, kendi halkı Ermenilerin bazı şarkılarını da Kürtçeye çevirerek okudu. Örneğin "Nînaqan", "Narên e Lerê" ve "Rebe Here Welate Xwe" şarkıları Ermeni Halk Şarkıları'dır ve Aram Tîgran tarafından Kürtçeye çevrilmiştir. Kürt kamuoyuna yönelik olarak hazırlanan albümlerde sanatçı Ermenice şarkılar da okudu. Türkiye'de "Sarı Gelin" olarak bilinen şarkıyı da albümlerinde "Axçik" olarak okuyan sanatçı bu konuda kamuoyunun yanıltıldığını söyleyerek şunları söylüyor: "Bu şarkının söz ve müziği anonimdir. Ben Ermeniceden Kürtçeye çevirdim. Şarkının orijinal adı Sari Axçik'tir. Ermenicede 'Sari' dağ anlamına geliyor. 'Axçik' de gelin demek. Yani 'Dağ Gelini' anlamına geliyor. Nedenini bilmiyorum ama Türkler Dağ Gelini'ni Sarı Gelin yaptılar."
İçişleri Bakanlığı Türkiye'ye defnedilmesine izin vermedi

47 yıllık evlilik hayatında iki kızı ve bir oğlu olan Tigran Atina'da 8 Ağustos günü Van Gelismos Hastanesi'nde hayata gözlerini yumdu. 6 Ağustos'ta sabah saatlerinde ilkin beyin ölümü gerçekleşti, sonra da kalbi durdu. Tigran'in vasiyeti cenazesinin Diyarbakır'a götürülmesiydi. 75 yaşında yaşamını yitiren Tigran vasiyetinde, "Beni Amed'e gömün" demişti. Büyük sanatçının cenazesinin Türkiye'ye getirilmesine İçişleri Bakanlığından "Gerekli izni Bakanlar Kurulu verir" diyerek izin verilmezken, Tigran'ın ailesinin Yunanistan'dan Türkiye Büyükelçiliği'ne yaptığı başvuruda ise İçişleri Bakanlığı'nın Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen istihbarat bilgilerine göre hiç bir gerekçe göstermeden cenazenin Türkiye'ye girişine izin vermediği belirtilmişti. Tigran'ın cenazesinin Türkiye 'ye getirilmesi için çeşitli girişimlerde bulunan DTP'li Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, cenazenin Diyarbakır'a getirilmesi için İçişleri, Dışişleri ve Kültür Bakanlığı nezdinde çok yoğun temaslarda bulunduklarına ancak ona rağmen sonuç alamadıklarını söylemişti. Demirtaş, "Üzüntü ve acıyla ifade etmek istiyorum ki, bir sanatçı sırf etnik kimliğinden ve söylediği türkülerin dilinden dolayı vasiyeti gereği istediği topraklara defnedilemiyor. Başka bir gerekçesi yok" demişti. Tigran, cenazesinin Türkiye'ye getirilmesine izin verilmemesinin ardından Brüksel'de toprağa verildi.

Sürgünde doğdu sürgünde öldü

Büyük sanatçı Aram Tigran sürgünde doğduğu gibi yine sürgünde yaşamını yitirdi. Kendi topraklarında gömülmeyi vasiyet etse de o da Yılmaz Güney, Ahmet Kaya ve Nazım Hikmet gibi sürgünde yatıyor şimdi. Bu duruma en çok üzülen eşi Sirvat Malikyan Tigran'ın "Aramê min iro bê hale" ağıtları Kürt Ermeni ağıtları cenaze töreninde birbirine karıştı. "Aram Kürt halkına aşıktı" dedi.

Aram Tigran'ın eşi Sirvat Malikyan Tigran ile yapılan bir röportajda eşi Tigran'ın hiçbir zaman başkalarının şarkılarını söylemediğini ve en sevdiği eserlerinin ise "Ey Dîlberê, "Çîyayê Gabarê" ve "Şev çu" eserleri olduğunu dile getirmişti. Malikyan Tigran, eşinin çocuklarıyla anadillerinde konuştuğunu ve bu konuda hassas olduğunu söylemişti.

Diyarbakır'a gelebilmek için Yunanca öğrenmişti

Aram Tigran'ın bir konuşmasında "Ben Diyarbakır'a gitmek için bu yaşta Yunanca öğrenip, vatandaş oldum. Bütün bunları Diyarbakır aşkı için yaptım" demişti. Diyarbakır'a gelebilmesi için mutlaka vatandaşlık alması gerekiyordu ve bunun için gece gündüz çalıştı.

Diyarbakırlılar unutmadı

Çok uzun yıllar hasretini çektiği ve "Benim için bir rüya" dediği Diyarbakır'a ilk defa 2008 yılında 74 yaşında iken geldi. Aram, Büyükşehir belediyesinin düzenlediği kültür sanat festivalinde Diyarbakır'a olan hasretini dillendiği "Rojbaş Diyarbekir min pir bêriya te kir" şarkısını ilk defa burada seslendirdi. Bir yıl sonra 2009 yılında yaşamını yitiren ve vasiyeti üzerine Diyarbakır'a getirilmesine izin verilmeyen Aram Tirgan'ı, birinci ölüm yıldönümünde, gönüllerinde taht kurduğu Diyarbakırlılar ise unutmadı. Tigran için yarın, Batıkent Meydanı'nda yüzbinlerce kişinin katılımı ile anma etkinliği düzenlenecek. Anmaya, milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda davetli de katılacak





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+