Ermeni kızlar için iri gözlü-uzun kirpikli denirdi - Haber Arşivi 2001-2011
24 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Լուսնակ / Ժամ : Լուսափայլ

Haber Arşivi 2001-2011 :

09 Ağustos 2010  

Ermeni kızlar için iri gözlü-uzun kirpikli denirdi -

Ermeni kızlar için iri gözlü-uzun kirpikli denirdi

Kocaeli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Halk Bilimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Koçak, eski eserlerde Ermeni kadınlarıyla Müslüman kadınların ayırt edilmesinin zor olduğunun dile getirildiğini belirterek, "Genellikle beyaz tenli, tombul, iri gözlü ve uzun kirpikli olarak tarif ediliyorlar" dedi.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamındaki "İstanbul Kadın - Kadın İstanbul" projesi çerçevesinde, "İstanbul'da Farklı Dinlere Mensup Kadınlar" konulu panel düzenlendi.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfında, İstanbul'da yaşayan Rum, Ermeni, Türk ve Yahudi konuşmacıların katılımıyla yapılan panelde, k ültürler arası farklılıklara ve benzerliklere değinildi.

Kocaeli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Halk Bilimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Koçak, yabancı seyyahların gözlemleriyle 19. yüzyıl İstanbul'unda gayrimüslim kadınları anlattı.

19. yüzyılda kadın seyyahların sayısının arttığını, araştırmacı, seyyah Garnett'in, Rum, Bulgar, Ermeni, Frenk, Yahudi, dönme, Kürt, Çerkez, Arnavut, Yörük, Tatar, Roman ve Türk kadınlarını incelediğini, toplumsal yapıları, aile törenleri, dinsel ve halk inanışlarını ayrıntılı bir biçimde anlattığını belirten Koçak, Ermeni ve Müslüman kadınlarının birbirine benzetildiğini söyledi.

Koçak, "Eski eserlerde Ermeni kadınları ile Müslüman kadınları nın ayırt edilmesinin zor olduğu dile getiriliyor. Genellikle bu kadınların beyaz tenli, tombul, iri gözlü, ve uzun kirpikli olarak tarif ediliyor" dedi.

Kültürlerde, evlilik törenlerinin de benzerlikler gösterdiğini kaydeden Koçak, şöyle devam etti:

"Kültürler arasında yakın denebilecek benzerlikler var. Ermenilerde kız arama işi oğlan annesine düşer, damat evleninceye kadar kızı göremez. Rum kızlarının da evlenmeden önce gösterilmediğini onların da saklı tutulduğuna yönelik rivayetler var. Yahudi kızı ailesinin seçtiği kişiyle evlenmek zorunda değil. Ayrıca Rumlarda da Türklerde olduğu gibi evlenme törenleri içerisinde gelin hamamları var."

İstanbul'da yaşayan Osmanlı - Türk Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi Koordinatörü Karen Gerson Şarhon da "Türk Seferad Kadınının Değişimi ve Bunun Bedeli" başlıklı konuşmasında, eski Yahudi kültürüyle, değiş en zaman içerisindeki genç kuşak kültürü arasındaki farklılıkları anlattı.
Şarhon, eski Yahudi kültüründe kızların erken yaşta evlendirilmeye çalışıldığını dile getirerek, "25 yaşına gelmiş, ancak evlenmemiş kıza çeşitli etiketler yapıştırılırdı. 'Evde Kalmış' gibi. Bu kız saygı görmezdi. Başarısızlığa mahkumdu. Evli arkadaşları bile kendilerini eşlerine karşı tehlike gördükleri için istemezlerdi. Bu annemin kuşağının felsefesiydi. Evlenip çocuk sahibi olmak çok dile getirilen ve önemli bir işti" dedi.

Bugün bu yaklaşımın tamamen ortadan kalktığını ifade eden Şarhon, "Ama her şeyin bir bedeli vardır. Kadınlar evden çıktıkça geleneklerin genç kuşağa aktarılmasında bir azalma oluyor. Karışık evliliklerde artış görüyoruz. Kadın dışarı çıkınca bir çok etnik gruptan insan görüyor. Evlilik çeşitlenmeleri artıyor" diye konuştu.

Panelde, Bilgi ve Belge Yönetimi Uzmanı Melisa Çalımlı da İstanbul'da yaşayan Ermeni kadınların yaşamlarını pek çok misâl vererek aktardı.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+