Hilâl-ı Ahmer’in kurucusu Dr. Dikran Paşa’nın hayat hikayesi
Türkiye’de tıp ilminin gelişmesinde değerli katkısı olan, Dr. Dikran Paşa Peştemalciyan hakkında ölümünün yüzüncü yılı dolayısiyle bir yazı hazırlamayı arzu ettik.
Zira, biyografis, ansiklopedilere geçmediğinden, Türk tıp tarihi çevrelerinde kendisine dair pek az bilgi mevcuttur.
Sunduğumuz makale, rahmetli Dr. Arto Mezburyan’ın, Üniversite mezunu Ermeni tabipler hakkında hazırlamış olduğu ve uğruna bütün bir ömür sarfettiğimuazzam eserinin, henüz neşredilmemiş ikinci bölümünden alınmıştır. Mezuniyet yılı itibariyle 1864-1885 yıllarını kapsayan, işbu ikinci kısım elyazmalarını, ricamız üzerine kızı Sayın Alis Gamsarakan, on yıl kadar önce Patrikhanemize hediye etmek lütfunda bulunmuştu. Bir müddet sonra onları baskıya hazırlamağa başladık ise de, maalesef acele işler dolayısiyle devam edemedik.
Önce birkaç satırla, ömrünün son yıllarında tanışmak fırsatını bulduğumuz, değerli müdekkik Dr. Mezburyan’dan bahsetmek istiyoruz 1 Eylül 1879’da Sarıyer’de doğdu. Pederi Dr. Nerses Mezburyan, zamanının tanınmış şairlerinden ve eğitimcilerindendir. 1842’de, İzmit’in Çengiler ( aslı Şangüler) köyünde doğup, 31 Ekim 1880’de İstanbul’da vefat ederek, Balıklı Mezarlığı’na defnedilmiştir. Annesi tarafından ise, Midhat Paşa’nın sağ kolu, Kevork Bahçevanoğlu Efendi’nin (nam-ı diğer Kevork Amira Papazyan) (1807-1883) torununun oğludur.
Önce, Kadıköy’deki Aramyan-Unciyan Mektebi’nde okudu. 1896’da Üsküdar’daki Berberyan Lisesi’nden mezun oldu. 1903’te Paris Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden doktorluk diplomasını aldı. Müteakiben İstanbul’a dönerek, Beyoğlu’na yerleşti. 21 Aralık 1906’da Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane’ye aza seçildi. Balkan ve Birinci Cihan Harplerinde orduda hizmette bulundu. Cemaat görevleri de deruhte etti ve uzun yıllar Karagözyan Yetimhanesi’nin yönetim kurulu başkanlığını ifa etti.
Manugneru Aroğçabahutyun (Çocukların Hıfzıssıhhası,1. baskı 1912),2. baskı 1923)
Hüdzakhti Tem Baykar yev Başdbanutyun (Vereme Karşı Mücadele ve Korunma,1932)
Hay yev Dzakumov Hay Pıjişkner (Ermeni ve Ermeni Asıllı Tabipler,alfabetik fihrist,1940)
Anuşig Tıbrotsıs (Sevimli Okulum,1946)
Hay yev Dzakumov Hay Pıjişkner (Ermeni ve Ermeni Asıllı Tabipler,mufassal biyografiler,c. I:1688-1863 mezunları,1950).
Dr. Mezburyan, 19 Ocak 1957’de vefat ederek, Şişli Ermeni Apostolik Mezarlığı’na defnedilmiştir. Ruhu şad olsun. Şimdi de Dr. Mezburyan’ın, Dr. Dikran Paşa Peştemalciyan hakkında yazdıklarına geçiyoruz. Şahsıyla ilgisi olmayan bazı isimleri koymadık, birkaç bilgiyi de tarafımızdan ekledik.[Dr. Arto Mezburyan]Dr. Arto Mezburyan
Dr. Dikran Paşa Peştemalciyan
Dr. Dikran Paşa,1863 Patrikhane Nizamnamesi’ni hazırlayan heyete üye olan Sahak Peştemalciyan’ın oğludur. 1838’de Hasköy’de doğmuştur. İlk eğitimini oradaki Nersesyan Mektebi’nde yapmıştır. 1851’de Paris’e giderek, Muradyan Koleji’nde tahsiline devam etmiştir. 1855’te, okulu bitirdikten sonra, mezkur şehirdeki Lycee Louis-le-Grand‘a giderek, 1858 veya 1859’da bachelier es sciences derecesiyle mezun olmuştur.
Değerli araştırmacı Hrant Asadur’a (1862-1928) göre, 1855 sıralarında, Üsküdar’ın Selamsız Mahallesi’nde, Surp Haç Kilisesi’nin arka tarafında bulunan ve yaklaşık 1950’de Amerikan Koleji tarafından satın alınarak kagir binaya çevrilen, hassa mimarbaşısı Krikor Amira Balyan’ın (1764-1831) yazıcısı Boğos Ağa Odyan’ın (1795-1862) evinin üst katında, Moliére’in komedileri amatör gençler tarafından Ermenice olarak temsil edilmiştir. Bunlar arasında mumaileyhin Krikor Odyan (1834-1887), Haçik Odyan (1842-1908) ve Nişan Odyan adındaki üç oğlu, Elyas Çayyan (1840-1902) ve Karekin Papazyan’la birlikte Peştemalciyan’da bulunmuştur.(1) Bu temsillerin yaz mevsiminde verildiği anlaşılmaktadır.
Peştemalciyan, 1861’de Paris Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girerek, 1867’de doktorluk payesini almıştır. Mezuniyet tezi, “Des Névralgies Congestives” başlığını taşımaktadır. Müteakiben İstanbul’a dönerek, 1869’da Beyoğlu’na yerleşmiştir.
12 Şubat 1869’da Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane’ye aza seçilmiştir. Suretini sunduğumuz orjinal belge halen arşivimizde bulunmaktadır.
Refikasının veya kızının ölümünden sonra,diğer evrakla birlikte, o da Dr. Mezburyan’a intikal etmiştir. Dr. Mezburyan’ın ölümünden sonra da, kızı Madam Alis Gamsaragan onu tarafımıza hediye etmek lütfunda bulunmuştur. 15 Şubat 1877-15 Şubat 1878 döneminde ise Cemiyet’in başkanlığını ifa etmiştir. Cemiyete sunduğu Fransızca bildiriler şunlardır:
“Travaux et discussions:Les cosmétiques a Constantinople et leurs dangers”, “La prostitution a Constantinople”, “L’Institut vaccinogéne”, “La thoracentése”, “Un estomac portant des cicatrices”, “Présente un malade opéré pour calcul vésical par la tailla bilatérale”, “Tumeur cancéreuse du colon descendant”, “Etude clinique sur les abcés du foie, la lithiase biliaire et sur les splénomégalies”, “Rapporte un cas de gangréne de I’index due a la morsure légére par un éléve”, etc.
1880-1881 yıllarında Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nin başhekimlik görevinde bulunmuştur.(2) 1884’te Sultan Abdülhamid’in tıbbi müsteşarlığına atanmış ve aynı yıl Société Française d’Hygiéne‘e aza seçilmiştir. 1892’de miri miran (paşalık) rütbesine yükselmiştir.
Dr. Dikran Paşa, Kızılhaç’la Hilal-i Ahmer’in aralarında ilişki kurmalarında başlıca rol oynamıştır. Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı 1864’te Napoli’den Dr. Palaciano’nun, Paris’ten Henry Arnault’nun ve Cenevre’den Henry Dunant’ın teşebbüsleri ile meydana gelmiştir.
1863 yılı Ekim ayında, La Société Genevoise d’Utilité Publixue cemiyetinin başkanı Gustave Moynier, bir sirkülerle yapılan teşebbüsleri ve çalışmaları açıklayarak, istişare için Cenevre’ye heyetler gönderilmesini gelişmiş devletlerden rica etmiştir. Cenevre’deki ilk istişare kongresinde, bütün hükümetlere, harp esnasında tıbbi ve sıhhi hizmet teşkilatlarının ve heyetlerinin tarafsızlıklarını korumalarının teklif edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu maksatla, bakımla yükümlü teşkilatların hususi bir nişan kullanmaları ve kollarının üzerinde bir şerit bağlamaları, keza, tüm seyyar ve seyyar olmayan hastaneleri için tek bir bayrak kabul etmeleri önerilmiştir. İsviçre’nin Birleşik Şurası (Le Conseil Fédéral Suisse) Avrupa’daki ve Amerika’daki devletlerden, kati çarelere başvurmak ve nihai bir karara varmak için, heyetler gönderilmesini rica etmiştir.
8 Ağustos 1864’te İsviçre Genelkurmay Başkanı General G.H. Dufour’un başkanlığında ve 16 devletin temsilcilerinin katkısıyla ilk uluslararası resmi toplantı (Convention de Genéve)Cenevre’de yapılmıştır.
5 Temmuz 1865’te Osmanlı Devleti de anlaşmayı imzalar. 1869’da neticesiz, belirsiz ve verimsiz bir devreden sonra, Osmanlı hükümetinin kararı ile bir cemiyet kurulur ki, gündemi harp esnasında yaralıların sorununu, esirlere karşı tarafsız davranmak meselesini vesair sorunları tetkik etmek idi. Derneğin adı, Askeri Yaralılara Yardım Cemiyeti idi. Uzun süren, çetin istişarelerden ve müzakerelerden sonra, mülki ve askeri makamların işbirliğinin avantajlarını ve mahzurlarını tartışmak üzere, yüksek şehir şurasına müracaat etmeye karar verilmiştir. Bu maksadla, Dr. Serviçen Efendi’nin (1815-1897) başkanlığında bir heyet teşekkül etmiştir. Kızılhaç teşkilatının lehinde sunulan rapora rağmen, resmi makamların rızası gecikmiştir. Bu oyalama siyasetini gören Başkan Gustave Moynier, Uluslararası Kızılhaç Kurulu adına, Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane üyesi ve şahsi dostu Dr. Peştemalciyan’a müracaat edip, rica ve telkinde bulunur ki, gecikmeden işe başlanılsın ve Osmanlı Devleti’nin işbirliğini temin etmek için, resmi makamlar nezdinde teşebbüse geçilsin. Dr. Peştemalciyan da Moynier’nin yazısını Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane’ye sunar. Cemiyet tarafından seçilmiş ve Dr. Hovsep Nurican (1828-1898), Dr. Margosyan(3) ve Dr. Peştemalciyan’dan müteşekkil bir komisyon, Sadrazam Mehmed Rüşdü Paşa’ya (1811-1882) müracaat eder. İrade-i Seniye ile komisyon onaylanır ve Sadrazam tarafından, Mecruhin ve Zuafa-i Askeriyeye İmdad ve Muavenet Cemiyeti’nin (Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti) teessüsüne müsaade olunur.
12 Ağustos 1876’da ilk istişare toplantısı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Müdürü Marko Paşa’nın (1824-1888) başkanlığında yapılır.Diğer azalar da şu şahıslardan ibaret olmuştur:
Adı geçen mektebin öğretim görevlilerinden Dr. Serviçen Efendi ve Kırımlı Aziz Bey; Mülki Tıbbiye Meclisi tarafından Dr. Kastro ve Dr. Vuçino; Askeri Tıbbiye Şurası’ndan Istepan Paşa Arslanyan (1822-1901) ve Rıfad Bey; Karantina’dan Dr. Toleti Efendi ve Şakir Bey; Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane’den Dr. Hovsep Nurican, Dr. Mordtmann (Andreas David,1837-1912), Dr. Dikran Peştemalciyan ve Dr. Polyak; Bahriye Nezareti’nden Dr. Kapriyel Bey (sonradan Paşa) Sevyan (1822-1905) ve Hüsnü Bey; Zaptiye Nezareti’nden Ömer Bey.
İşbu kongrede, diğer kararlar meyanında, Kızılhaç yerine Hilal-i Ahmer isminin benimsenmesi kararlaştırılmıştır. 14 Nisan 1877’de Hilal-i Ahmer’in Merkez Komitesi resmen teşekkül etmiştir. 19 Nisan 1877’de, Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti Merkez-i Umumiyesi (Comité Central du Croissant-Rouge,Société Ottomane de Secours aux Blessés et aux Malades Militaires) adını alan teşkilat, ilk toplantısını Beşiktaş (Dolmabahçe) Sarayı’nın Paşa adını taşıyan dairesinde yapmıştır.
Merkez idare kurulu azaları şunlardır:
Daire-i Umur-ı Sıhhiye ikinci başkanı Hacı Arif Bey (reis), Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane müderrislerinden, İngiliz cerrah Dr. Sarell (reis vekili), Şura’yı Devlet azası Hovhannes Nuryan Efendi (ikinci reis,1839-1900), Osmanlı Bankası Umum Müdürü M. Foster (veznedar), İngiliz Stadfort House teberru toplama komiseri Barrington Kenneth, Sıhhiye umumi müfettişi Dr. Bartoletti, İngiliz Sefarethanesi tabibi Dr. Dickson, Daire-i Umur-ı Sıhhiye’den Eşref Efendi, Askeri Sıhhiye Şurası’ndan Della Sudda Faik Paşa (1835-1913), Osmanlı Bankası müdür muavini M. von Has, mühendis M. Leval, Amerikalı General Mott, Dr. Baron Mundy, Saray-ı Hümayun katibi Nuri Bey, Ayan Meclisi azası Dr. Serviçen (Serovpe Viçenyan) Efendi, Dr. Dikran Peştemalciyan ve Dr. Sevasdapulo.
Müteakiben Dr. Mezburyan, Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin ellinci yıldönümü münasebetiyle, “Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti Mecmuası”nın 23 Aralık 1927 tarihli nüshasında çıkan bir yazının, Fransızca tercümesine yer vermiştir. Biz de onu yeniden Türkçeye çevirerek sunuyoruz.
“Yeni cemiyetin kuruluşu, 1877-1878 yılları Osmanlı-Rus Harbi’ne tesadüf etmiştir. Harp bittikten sonra, cemiyetin faaliyeti durakladı ve ancak 1897’de, Türk-Yunan Harbi esnasında yeniden canlandı. Harp sona erdikten sonra, Cemiyet tekrar canlılığını kaybetti. 1908’deki İkinci Meşrutiyet’ten sonra onu tekrar ihya etmek düşünüldü. 11 Nisan 1911’de Osmanlı Hilal-i Ahmer Merkez Komitesi adı altında, dernek yeniden teşekkül etti. Trablusgarp, Balkan, Cihan ve İstiklal Harpleri esnasında, keza Mütareke yıllarında ihtiyaçları karşıladı.
Kuruluşun ellinci yılı münasebetiyle, Pera Palas Oteli salonlarında, bir balo verilmiş, resepsiyon düzenlenmiş ve nutuklar irad edilmiştir”.
Dr. Peştemalciyan, cemaat işlerinde dahi görevler deruhde etmiştir. Bu meyanda 22 Temmuz 1877’de Patrikhane Cismani Meclisi’ne aza seçilmiştir. 23 Eylül 1877’de ise istifa etmiştir. 21 ve 28 Ekim 1882’de yapılan seçimlerde, aynı mecliste tekrar yer almıştır. Dr. Dikran Paşa, ikinci sınıf Mecidiye, altun(altın) Liyakat ve altun(altın) Hilal-i Ahmer nişanlarıyla taltif edilmiştir. 1892’de İftihar, bir müddet sonra da Yunanistan’ın “Saint Sauveur Commandeur” nişanları ile onurlandırılmıştır.
Dr. D. Peştemalciyan, Dr. Serviçen’in kızı Verkine veya Verjin’le evlenmiştir ki, gençliğinde tanınmış bir ressam olmuştur. 1867’deki Paris uluslararası ve 1880’de Elifba Kulübü’nün Tarabya’da açılan resim sergilerine katılmıştır. 1913 yılı Mart ayında, üçüncü sınıf Şevkat Nişanı kendisine tevcih olunmuştur.(4) 1894’te doğan Mihran adında bir oğulları ve Luiz adında bir kızları dünyaya gelmiştir. Birincisi, Torino’daki Fiat Şirketi’nin şeflerinden biri olmuş ve 1946’da ölmüştür. Verjin Peştemalciyan da 1 Şubat 1930’da vefat ederek, Şişli Ermeni Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Dr. Dikran Paşa Peştemalciyan ise 3 Aralık 1894’te Beyoğlu’nda aniden irtihal ederek(göç ederek), 5 Aralık’ta aynı mezarlığa gömülmüştür. Vahan Zartaryan’a (1872-1945) ve Teotik’e (Teodoros Lapçinciyan,1873-1928) göre, ölümünün sebebi bir sır olarak kalmıştır. Abdülhamid’in kurbanlarından biri telakki edilmiştir.(5)
Dr. Peştemalciyan, doktora tezinden maada, üç basılı ve bir de basılmamış eser bırakmıştır ki şunlardır:
Aroğçabahutyun yev Dadzumın Araçin Mangutyan (Hıfzıssıhha ve İlk Çocukluk Bakımı), İstanbul, 1880, 52 sayfa;
Badmutyun Martgayin Badvastman (İnsanlık Aşısı Tarihi), İstanbul, 1884, 237 sayfa;
Aroğçabahutyun yev Marmnagan Dadzumın Yergort Mangutyan (Hıfzıssıhha ve İkinci Çocukluğun Vücut Bakımı), İstanbul, 1880, 38 sayfa.
Basılmamış çalışması ise Fransızca idi ve “La Flévre Dengue” adını taşımaktaydı. Dr. Mezburyan’ın nezdinde bulunan ve yaklaşık 300 mektup sayfalık bu eseri, 1957’de kızı tarafımıza hediye etmişti. Biz de 1961’de, Başpatrik müteveffa Birinci Vazken İsanbul’a geldiğinde, kendisine hediye vermiştik. Ancak, seneler sonra, rahmetli dostumuz, değerli tarihçi ve bibliyograf Hagop Anasyan (1904-1988) vasıtasiyle yaptırdığımız araştırmalarda, Başpatriklik kütüphanesinde maalesef bulunamadı. Şu hususu da belirtelim ki, Başpatriğe sunulan hediyeler, uzun müddet İstanbul Patrikhanesi’nde kalmıştır. İşbu kıymetli eserin akıbetinin meçhul kalması, bugüne kadar bizim için büyük bir üzüntü kaynağı olmuştur.
Dr. Peştemalciyan’ın, İstanbul’daki ve hariçteki basında da yazıları neşredilmiştir. Bunlardan biri, “De I’Assistance Obstetricale a Constantinople” (İstanbul’daki Ebelik Yardımı Hakkında) başlığını taşımaktadır. (6) Dr. Dikran Paşa’nın sunduğumuz nefis lithograf portresi, 1884’te ünlü hakkak Antranik Fendyan tarafından hazırlanmıştır ve İstanbul’da neşredilen “Purasdan Mangantz” (Çocuk Bahçesi) adlı derginin 1884 yılı onikinci formasında dercedilmiştir.
HAMİŞ-Yazımızı temize çektikten sonra, İstanbul’da neşredilmiş Ermenice “Hayrenik”(Vatan) gazetesinin 5 Aralık 1894 tarihli nüshasının birinci sayfasında, vefatı münasebetiyle hakkında yazılmış bir makaleye tesadüf ettik. Muhteviyatındaki kayda değer bilgiler şunlardır:
“Tıp gazetesinin yazı işleri yönetiminde önemli bir katkısı olmuştur. Ermenilerin Birleşik Cemiyetleri’nin yönetim kurulunun ve San’atseverler Cemiyeti’nin başkanlığında bulunmuştur. Basında, halkı ilgilendiren mevzular üzerinde birçok yazıları çıkmıştır. Kolera taşrada dahi yayılmaya başladığı zaman, müracaatımız üzerine, salgına karşı alınacak koruyucu tedbirler hususunda bir makale hazırladı. Vefatında ancak 57 yaşında idi. Büyük oğlunun acısı kendisini çökertti. Dr. Serviçen’in kızı ile evlenmişti. Bir kızı ve yeni doğan bir oğlu vardır”.
Dr. Vahram Torkomyan’a (1858-1942) göre kızı, Teotik’e ve Dr. Mezburyan’a göre de kızkardeşi, Dr. Gobernik Hünkarbeğendiyan (1851-1925) ile evlenmiştir. K.P
1-Hrant Asadur, “Gosdantnubolso Hayerı yev İrents Badriarknerı” (İstanbul Ermenileri ve Patrikleri), Intartzag Oratsuyts Azkayin Hivantanotsi (Milli Hastane’nin Mufassal Takvimi [Surp Pırgiç Hastanesi Salnamesi]), İstanbul, 1901, s.253.
2-“Surp Pırgiç” (dergi),özel sayı, 1982, s. 33.
3-Dr. Hayk-Baronik Matteosyan (1836-1926) olması daha muhtemeldir. Zira, Markosyan soyadını taşıyan dört tabip vardır ki, bunlardan birincisi Hindistan’ın Madras şehrinde, ikincisi Tiflis’te, üçüncüsü de Ünye’de yaşamıştır. Dördüncüsü ise Tıbbiye’den 1910’da mezun olmuştur.
4-“Takvim-i Vakayi”, 13 Mart 1330.
5-Vahan Zartaryan, Hişatakaran (Abide), İstanbul, 1910, c. I,s. 84; Teotik (Teodoros Lapçinciyan, “Amenun Daretzuytzı” (Herkesin Yıllığı), İstanbul, 1912, s. 334.
6- “Revue Médico-Pharmaceutique”, İstanbul, 1889, s. 21.
Kaynak : Tarih ve Toplum dergisinde (no. 134,Şubat 1995,s. 21) “Ölümünün Yüzüncü Yılında Hilal-i Ahmer Kurucusu Dr. Dikran Paşa” başlığıyla yayınlanmıştır.