Titanic in Ermeni Yolcuları
Krikorian Nichan (Keghi-Kığı Kokenli) 10 Numaralı Filika
Lahowd Sarkis
Mardirossian Sarkis
Sirayanian Arsen
Vartanyan David (18-20 Yaslarında Keghi-Kığı Kokenli) 15 Numaralı Filika
Zakarian Artin
Zakarian Meguerdich
TİTANİC `İN İBRET ÖYKÜSÜ
Yirminci asrın başında dünyanın en güvenli ve lüks transatlantiği olarak tasarlanan Titanic Southampton - New York seferini yapmak üzere demir aldı. 1912 yılının 14 Nisan`ını 15 Nisan`a bağlayan gece, Kanada yakınlarında dev bir buzdağı çarparak kötü biçimde yaralandı. Güvertede 2.206 kişi bulunuyordu. Cankurtaran sandalları ise en fazla 1.500 yolcu alabilecek kapasitedeydi. Gemi yavaş yavaş Atlas Okyanusu`nun karanlık sularına gömülürken kurtarma filikalarına önce kadınlarla çocuklar bindirildi.15 Nisan 1912 sabahı, denize indirilen filikalarda toplam 705 kişi bulunuyordu. Facia 20 yüzyılın en büyük deniz kazası olarak kabul edildi.
TAM YOL TORNİSTAN
Titanic Okyanuslar üzerindeki en lüks transatlantikti ama gemide tek bir dürbün dahi bulunmuyordu.Fivarun mabetleri gibi kamaralarda yolculuk eden birinci sınıf yolcular için dünyanın en pahalı Fransız aşçısı 14 Louis tarzı gemi mutfaklarında yemek yaparken projektör ve ışıklar için bütçe ayrılmamışa benziyordu. Suyun ısısı o gece -1`e düşmüştü: kapkara okyanusun donması Atlantik`in acı tuzu önlüyordu. Ve yine de 62 yaşındaki Kaptan Smith, tüm hızıyla Atlantik ortasında ilerlemeye devam ediyordu. Böylece yönettiği geminin ne kadar hızlı bir gemi olduğunu bütün dünyaya ispatlamış olacaktı.Ne var ki 22 yıllık deniz kaptanı bu kadar büyük bir gemiyi ilk defa yönetiyordu.Tarih 14 Nisan 1912`yi saat ise 23.40`ı gösteriyordu.Elinde ne bir ışıldak ne de bir dürbün bulunan gözcü Frederick Fleet 20 metre yükseklikteki gözetleme kulesinden birkaç yüz metre ilerdeki kara kitleyi farkettiğinde artık çok geçti.Titanic meydan okudugu denizlerde bir buz dağığla karşı karşıya kalmıştı.Gözcü Fleet alrm çanını acı ile tam üç kez sarıldı.Kaptan köşküne buzdağı alrmını verdi. Birinci köprü subayının ilk emri `tam yol tornistan` oldu. Sonra geminin 16 hava bölmesi arasındaki otomatik çelik kapaklar kapatıldı.Ama Titanic , mesafede bu dağının sol tarafından kaçmayı başaramadı.Deniz yüzeyinden altı metre kadar aşağıda,gemi sancak tarafından yarılmaya başladı. Yandan buz dağına vuran Titanigi, buzdağı bir bıçak gibi,uzunluğunun üçte biri olan ilk 269 metre boyunca 6 ayrı yerinden kesmişti. Alarm çanlarından tam iki dakika sonra kaptan köprüdeki yerini aldı.Soğukkanlıydı. Ve önce otomatik çelik kapıların durumunu sordu yardımcı kaptanlarına. Kaptan buz dağı ile yapılan çarpişmadan beş dakika sonra makinalara stop emrini verdi.Bazı yolcuları yattıgı yerden uyandıran ise aslında bu sessizlik olmuştu. Denizdeki Rüzgar ve hafifi sarsıntıda askıların birbirine sürterken çıkartıkları ses dışında herşey susmuştu sanki .Titanic ölüm sessizliğinin ilk vakitlerine girmişti bile.
BÜYÜK SÖZ (!)
Titanic`e en yakın gemi olan `Californian` yardım sinyallerini almamıştı. Geminin kaptanı 22.21 `de suyun üzerinin buz bloklarıyla kaplı olduğunu ilk farkettiğinde makineleri stop ettirmişiti ve telsizcileriyle birlikte gün ışığına kadar derin bir uyku çekmek için kamarasına inmişti. Yardım sinyallerini İngiliz yük şilebi `Carpathia` aldı. Tam yol Titanic emri verildiğinde saat 00.25`di bu süre içinde 58 deniz mili katledilemeyeceği biliniyordu. Yolcular güverteyi doldurmaya başlamışlardı. İkinci ve üçüncü sınıf yolculardan da uyanıp yukarı gelenlerde vardı. Kimsede en ufak bir panik hali yoktu. Çünkü kimse hala Titanic`in batabileceğine inanmıyordu. Birkaç güverte subayı güvertede toplanan ve ne olup bittiğini anlamaya çalışan yolculara hitaben `Bu gemiyi Allah bile batıramaz` dediği birçok tanığın ifadesiyle teyit edilmişti ve bunu söyleyen mürettabat buna gerçekten inanıyordu. Buna inanmayan ve batmakta olduklarını kesin olarak bilen kaptan ve ona yakın birkaç subay da bu felakete uygun hareket etmiyorlardı. ama hesap ortaydı 1.308 yolcu ve 898 mürettabat olmak üzere gemide toplam 2.206 kişi bulunuyordu. Ve toplam 20 Cankurtaran kayıgında da 1.178 kişilik yer bulunuyordu. Bu da bir kaza durumunda 1.028 kişinin ölmesi anlamına geliyordu.
FİLİKALARA SINIFLARINA GÖRE BİNDİLER
Ancak ilk kurtarma kayığı, buzdağı Titanic`e geldikten tam bir saat sonra 16 sayfa tarafından hazırlanabildi. Artık çok geç kalınmıştı. Tayfalar kayıkları nasıl indireceklerini bile bilmiyorlardı. Kimse batacağına inanmadığı koca bir gemiden ayrılıp da Okyanus üzerinde ceviz kabuğu misali kaybolabilecek bir kayığa binmek istemiyorlardı. Şuursuzluk bu kadarla da kalmayacaktı. Subaylar , iki ucundan halatlara asılı kayıgın fazla dolarak suya indirilirken orta yerinden kırılmasından korktukları için 65 kişilik ilk kayığa sadece 28 kişinin binmesine izin verdiler. Geminin ön kısmı artık farkedilir bir biçimde aşağıya meyillendiği halde , ilk kayığa binmeye talip pek fazla yolcu yoktu. Yaşanan diğer bir gariplik ise, birçok filikanın kadın ve çocukları doldurmaya çalışan göevliler tarfından yarı boş şekilde indirilmesiydi. Filikaların denize indirilme senasında bile birinci sınıf ve ikinci sınıf diye ayrım uygulandı. En önce filikalara zengin ve varlıklı yolcular bindirildi.Üçüncü ve ikinci mevkidekilerin birinci sınıf yolcuların binmesi beklemeleri facianın daha da büyümesine sebep oldu.Varlıklı kimselerin filikalarına fazla yolcu almak istememeleri yüzünden ölü sayısı daha da arttı.
ADIM ADIM ÖLÜM
Okyanu her geçen saniye Titanic`in yanan ışıkşarından birini daha içeri alıyordu. Batış gözle izlenebilir hale gelmişti. Ön kısmı suların ölümcül karanlığının içine batmış geminin arka kısmın kaldırmıştı. Yine de o ana kadar suya indirilmiş olan kayıkların pek uzaga gitmedikleri, geminin etrafında kalmaya çabaladıkları gözleniyordu. Titanic`in batacagına hala inanmayan bu insanlar eger gemi batmaz ise tekrar bineriz düşüncesiyle oradan ayrılamamaışlar ve kimse de onlara bu agırlıktaki geminin batarken meydana getirecegi anafordan bahsetmemişti. 01.45`de 16 kayık içinde 4 boş yer ile denize indirilirken güvertedeki 1.000`den fazla insan artık kurtulma şanslarının çok düşük oldugunu ve geri kalan 4 kayıkta ancak 250 kişilik yer oldugunu anlamışlardı. Titanic`in iskeşe tarafına dogru da yatmakta oldugu o sıralarda görüldü. Güveredede panik başlamıştı. Amerikalı tarihçi Barbara tuncman`a göre güverede bulunan New York`un ise yaramaz zengin sınıfı hizmetkarlarına ve onların üçüncü sınıfta yolculuk eden ailelerine atlarına verdiği kadar bile deger vermiyorlardı. ama son kayıklara binmek için de onların önüne gecmediler. Kimse onları can korkusunda görmemeliydi. Bu arada gemide hala tüm kadınlar kurtarılmış değildi. Hala geminin batacagına inanmayarak kocalarıyla kalmak isteyenler gemideydiler. Yeni evli bir kadın ölecekse eşiyle beraber ölmek istediğini söylüyor ve gemiden ayrılmıyordu. Öte yandan aşagı katlardan güverteye uzanan yolu ancak geçip, ağlayarak ve haykırarak yukarıya gelen onlarca üçüncü sınıf kadın yolcu da henüz gemide idi. Ve onlar sebebiyle son kayık 23 boş yer ile ve içine binmiş olan erkeklerin silah zoruyla tekrar güverteye çıkarılmasından sonra denize indirildi. Gemini arak kısmı birdenbire havaya yükseldiğinde içeride kalan 500 kişinin hayatta kalma şanşı tükenmişti. Yukarıya çıkan yollarda olanlar, birdenbire birer kuyu görüntüsü alan ve dikey birer boşluk haline gelen koridorlardan , gemini ön kısmımda yükselen suya düşerek boguldular. Kimilerinin üzerine dolaplar, piyanolar, kimilerinin üzerinede diğer insanlar yıkıldı. Titanic denize 45 derecelik bir açı yapıyordu. Güveretedekiler son çaresizlik içinde yerlerde sürünüyor , geminin okyanusun yutacagı son noktası olduguna inandıkları kıçına dogru tırmanmaya çalışıyorlardı. Bazıları ölümü beklemekten bıkkın , birdenbire buz gibi karanlıga atladı. Kimileri tutunamadı, kaydı ve düştü.Kayıklardan dehşet çığlıkları yükseliyordu insanların bütün umutları yok olmuştu.
PARÇA PARÇA OLDULAR
Titanic batıyordu.Suyun üzeri soğuktan çırpınmayı bile başaramayan insanlarla dolmaya başlamıştı.Birden kulakları sgır edici bir gürültü koptu. Titanic parçalanmaya başlamıştı. Kocaman metal plaklar kopuyor, bacalar yerinden oynuyor, katlar ayrılıyor gibi sarsılıyordu. 24 metre yuksekliğindeki 50 tonluk ilk baca 02.18`de deniz suyunu basıncına dayanamayarak kırıldı. Kırılan baca denize mantar yelekleri ile atlayan insanların üzerine yıkıldı.Ve birden ölümcül bir sessizlik geldi. Ardından Titanic daha da dogruldu ve su yüzeyine 70 derecelik bir açıyla ve birdenbire denecek kadar kısa bir sure içinde okyanusa ebedi dalışını gerçekleştirdi. Olata tanık olanlar bir anda diye düşündüler. Dilleri nefesleri tutuldu batmaz denilen gemi bir anda okyanusun sularında yol oldu. ,anıt tabut ardında ne bir dalga bıraktı ne anafor . Birkaç dakika sonra suyun altında yukardakilerin bile duydugu bir patlama gerçekleşti. İçte kalan hava üzerindeki basınç Titanik`i patlatarak üçe bölmüştü. Yüzen saray ilk ve son yolculugunu böylece okyanusun dibinde tamamlamıştı.Kayıklardan da suda yüzenlerden de bir anda çıglıklar yükseldi. Kayıklardaki 700 kişinin sesleri kısıldığında,denizin haykırmaya devam ettiği duyuldu.Denizdekiler donmak üzereydiler. Kayıklar ise denize düşen yolculardan epey uzaktı. Titanic ise deniz dibinde ebedi istirhatine olan okyanus tabanına ulaşmıştı. Ve insanoğlunun nasıl acımasız, nasıl bencil ,nasıl sakat olduğu o andan sonra , birkez daha teyit edilecekti. Birinci sınıf yolcusu birkaç hanıefendi amerikan Senatosu önündeki sorgulamalarında `Bağıranlar, uyuyarak battığını bile anlayamayan uyanıncada kriz geçiren birkaç üçüncü sınıf yolcusuydu` demişti, ama hala 500 kişilik boş yerleri bulunan kayıktakilerin denizdekilerin suda donmadan önce geçirdikleri süreci anlatan ifadeleri gerçekten dehºet vericiydi.
GİZLİ RAPORLARDA NE VAR
ABD`de yayınlanan National Enquirer Dergisinin ortaya çıkardığı gizli rapor ile kazanın vehameti bir kez daha ortaya çıktı.National Enquirer Dergisinin gün ışığına çıkardığı ve 19 nisan 1912 tarihinde tamamlanarak Amerikan Senatosuna sunulan gizzli Titanik raporunda facia ile ilgili şimdiye kadar bilinmeyen gerçekler gözler önüne serildi. Bu rapora göre Titanik`in mürattebatı ve yolcuları kazanın olduğu anlarda dahi buz dağını ciddiye almamış hiçkimse çarpışmayı önemsememiş. Raporda yolculardan bazılarının kameralarına çekildiği bazılarının ise güvertede ki karlarla kartopu oynadığı belirtiliyor. Geminin gözcülerine dürbün verilmediği için buz dağlarının zamanında fark edilip rotayı değiştirmek gibi bir imkanının olmafı belirtilen gizli raporda gemi gözcülerinden ` Frederich Fleet`in açıklamalarına da yer veriliyor. İngiltere`den dürbün istedik. Bize verilecek dürbünlerinin olmadığını söylediler. Eğer dürbünlerimiz olsaydı buz dağını erken fark eder yolumuzu değiştirirdik diyor. Yıllar sonra ele geçirilen rapora göre gemide yolcuların yarısını bile kurtarmaya yetecek tahliye sandalı yoktu.Ayrıca soruşturma derinleştirilince bazı acı gerçeklerde ortaya çıktı. Korkak erkeklerle mürettebata tahliye sandallarında yer açmak için bazı kadınlar gemide bırakılmıştı.Bir sandala sadece erkekler bindirilmişti. Üçüncü kaptan Herbert Pitmen kendisinin bindiği sandala daha fazla kazazede almanın mümkün olup olmadığı sorusunu `aslında sandalımız 20-30 kişi daha alabilirdi. Fakat geri dönersek insanlar sandala hucum edeceklerdi batma tehlikesini göze alamadık`diye cevaplamıştı. Titanik`in dik olarak atlantiğin dibine batışı üzerindeki insanlarıda dibe götürmüştü. Batış anında kurtulabilen yüzlerce insanda soğuk sularda yardım beklerken ölmüşlerdi. Titanik batmadan evvel 20 filika denize indirilmiş olmasına rağmen bunlardan sadece birisi geri dönüp denize dökülen insanları toplamaya çalışmış diğer filikalar ise girdaba kapılma ve saldırıya uğrama korkusuyla kaçmışlardı. Boğulanların yanında soğuk deniz suyuyla donan yüzlerce insanda o an ölmüştü.