​İstanbullu Ermeni Kadın Yazarlar Dizisi: Sırpuhi, Mayda ve diğer kadınlar - Kitap Köşesi
10 Ağustos 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4518 / Ամիս : Յաւելուած / Օր : Մուրց / Ժամ : Շաւաղօտ

Kitap Köşesi :

10 Ağustos 2025  

​İstanbullu Ermeni Kadın Yazarlar Dizisi: Sırpuhi, Mayda ve diğer kadınlar -

​İstanbullu Ermeni Kadın Yazarlar Dizisi: Sırpuhi, Mayda ve diğer kadınlar ​İstanbullu Ermeni Kadın Yazarlar Dizisi: Sırpuhi, Mayda ve diğer kadınlar

Aras Yayıncılık’tan “Mayda”: Osmanlı’nın ilk Ermeni kadın romancısından, “mansplaining” öncesi feminist manifesto! Erkek entelektüellerin bolca eleştirdiği, kadınların özgürlük mücadelesini cesurca işleyen kitap, “İstanbullu Ermeni Kadın Yazarlar Dizisi”nin ilk kitabı olarak yayımlandı.

“Yüreğinin ve aklının sana söylediği şekilde yaşama, muhakemene göre yargılama cesaretin oldu mu! Hayır. Kocan rehberin, önyargılar ise okulundu. Şimdi ise koruyucundan mahrum kaldığın için eleştiri, kıskançlık ve adaletsizliğe maruz kalıyorsun. Toplum kanaati denen, içinde yalan ve riyakarlığın gizlendiği o üç başlı canavara karşı koyamayacak kadar korktuğunu biliyorum. İçine gömüldüğün yalnızlığı bir kenara bırak ve tüm dünyaya eylemlerin ve aklınla özgür bir kadın olduğunu, şerefine düşkün olduğun kadar saygı görmeyi de hak ettiğini göster.

Sen, Mayda, toplumdaki adaletsizlikten şikayet ediyorsun. Ama sevmek için yüreğin, düşünmek için aklın ve harekete geçmek için iraden var. Öyleyse neden yalnızca şikayet ediyorsun? Özgürsün, o halde harekete geç! Hür ve çalışan insan hiçbir şeye muhtaç değildir. Eylemlerinin de talihinin de sahibi sensin. Sen bir gölge değil şahsiyetsin; bir yankı değil sessin. Yeni başlayan günü müjdeleyen şafaksın. Hayır, asla bir zavallı değilsin.”

Sira Hanım’ın Mayda’ya yazdığı bu satırlar, 1883’ten. İyi bir hayatı olan “Mayda”nın kocası öldükten sonra bir kız çocuğuyla “dul kadın olarak ortada kalması” ve bu yeni hayatla ne yapacağını bilememişini anlattığı mektubundan sonra Sira Hanım, o gün için belki de çok ileri cevap veriyor: Ayağa kalk, kadın olarak, hayatını kur! Sen zavallı değilsin!

Hep erkekler bilir!
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk Ermeni kadın romancı ve aynı zamanda Ermeni entelektüel Sırpuhi Düsap, ana karakteriyle aynı ismi taşıyan ilk kitabı “Mayda”da bu satırları yazarken kuşkusuz, o günlerde toplum baskısında ezilen, değer verilmeyen, yok sayılan Ermeni kadınlara yol gösterme, kendi hayatına sahip çıkmaya yönlendirme amacı taşıyordu. Ve tam da bu yüzden zamanın Ermeni entelektüellerin dünyasına küçük çaplı bir bomba olarak düştü. Elbet, erkek entelektüeller.

O zamanlar “mansplaning” kelimesi henüz ortaya çıkmamıştı ama Düsap’ın “Mayda” kitabı düpedüz mansplaning’e uğradı. Ermeni erkek yazarlar, en azından bir kısmı, Krikor Zohrap, Arpiar Arpiaryan ve Hagop Baronyan gibi Batı Ermenice edebiyatının parlak çocukları tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Ermeni toplumdaki kadının ev sınırları içindeki kutsallığıyla bağdaştırılmış ataerkil esasları sarstığı gerekçesiyle, Düsap’ın edebi kimliğine ve eserlerine saldırdılar. Batının etkisinde kalışından frankafonluğuna, kadın olarak eline kalem alma teşebbüsünden romanlarındaki zayıflıklara birçok şey yazılır çizilir. Çünkü kadınların özgürlüğü, çalışma ve sevme hakkı gibi zamanın “skandal” bazı fikirlerini savunur. Zohrap, Düsap hakkında yazdığı bir makalede “Kadınları zincirsiz köleler ve erkeklerin sessiz kurbanları olarak sunmak kesinlikle doğru değildir çünkü kadınların haklarını ve varoluşsal koşullarını yalnızca kadınların doğası belirler” yazarak, Ermeni kadın edebiyatının başlangıcı Sırpuhi Düsap’a “ders”ini verir. Ermenice edebiyatın Moliere’i sayılan Hagop Baronyan ise çıtayı yükseltir. “Mayda”nın aşırı duygusallığı ile alay etmek için hiciv bir oyun yazar: Mayda harfleriyle oynayarak adını “Aydam” koyar. Baronyan, “Mayda”yla dalga geçmek için yazdığı oyunla Düsap’ı yazar olmaya çalıştığı için eleştirir, dönemini yansıtacak gerçekçi bir eser yazma konusunda da “eğitmeye” çalışır.

Erkeklerden öğrenmem, inandığımı yaparım
Neyse ki Sirpuhi Düsap, herkesten fazla ne yaptığını biliyordu. “Mayda”nın önsözünde, son derece samimiyetle, son derece kadın gibi, son derece cesurca şunu yazıyordu: “Eserim mükemmellikten yoksunsa okurlarımın affına sığınırım. Ancak şu bir gerçek ki, vicdana dayalı cesur bir hakikat duygusuyla kaleme alınmış olması, bu eserin hiç şüphesiz en kıymetli yönüdür. Kimilerini inciteceğimi, kimilerinin güceneceğini ve pek çok insanın gözünde cüretkar bulunacağını biliyorum. Ancak kalem yalnızca hakikatin açığa çıkmasına hizmet etmelidir.”
Düsap, yazdığını yapıyor da. Çok sayıda makale yanında “Mayda”dan sonra iki roman daha yazıyor. 1884’te “Siranuş” ve 1887’de “Araksiya gam varjuhin/Araksiya ve Mürebbiye”. Bu romanlarda kadın karakterleri merkeze alarak Ermeni toplumundaki ataerkil yapıyı sorguluyor, kadınların özgürlüğünü ve birey olma mücadelesini edebi zemine taşıyor. Bunu da klasik Ermeniceye karşı modern dili savunan edebiyatçılar arasında durarak yapıyor.

Sırpuhi’den Maral’a, Nare’ye
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk Ermeni kadın romancının yazdığı ilk feminist roman olarak “Mayda”nın, Aras Yayıncılık’ın “İstanbullu Ermeni Kadın Yazarlar Dizisi”nin ilk kitabı olarak çıkması elbette tesadüf değil. Maral Aktokmakyan’ın çevirisi ve 1841-1901 yılları arasında bu dünyadan geçen, geçerken de hem o gün hem de bugün tüm kadınlara ilham olan Sırpuhi Düsap’a bambaşka bakmamıza sebep olan derinlikli makalesi, kitabı ve diziyi daha lezzetli kılıyor.
Aktokmakyan’ın yazısından alıntılayarak bitirelim: “Eril ‘entelektüel’ velveleye rağmen Mayda’nın bir gecede başarıya ulaştığı ve yayımlanmasının hemen ardından ‘yüksek fiyatına rağmen tükenip yutarcasına okunduğu’ söylenir.”

Üzerinden yüzyıldan fazla geçmiş ama aynı heyecan bugün de genç Ermeni kadınlar arasında yaşanıyor. 18 yaşındaki Nare, kitabın geleceğini duyunca, “Ah çok sevindim, kaç zamandır bu kitabı bekliyoruz” diyor. İyi okumalar Nare!






Bu haber agos kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+