​Bulgaristan’dan Balat’a “Yanbol’un Işığı”: ‘Unutulmuş odalar’da saklı bir hazine - Gündem
10 Ağustos 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4518 / Ամիս : Յաւելուած / Օր : Մուրց / Ժամ : Աղջամուղջ

Gündem :

10 Ağustos 2025  

​Bulgaristan’dan Balat’a “Yanbol’un Işığı”: ‘Unutulmuş odalar’da saklı bir hazine -

​Bulgaristan’dan Balat’a “Yanbol’un Işığı”: ‘Unutulmuş odalar’da saklı bir hazine ​Bulgaristan’dan Balat’a “Yanbol’un Işığı”: ‘Unutulmuş odalar’da saklı bir hazine

Balat’ta kullanılabilen iki sinagogdan biri olan Yanbol’un içerisinde unutulan bir odada gerçekleştirilen onarım çalışmaları esnasında, Bizans’tan bugüne varan saklı bir hazine keşfedildi. Büyük çoğunluğu, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarına tarihlenen objeler, “Yanbol’un Işığı - Luz De Yanbol” ismiyle Temmuz itibarıyla sinagogda sergileniyor. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Müdürü ve “Yanbol’un Işığı” küratörü Nisya İşman Allovi, “Koleksiyonda yer alanların her biri, sadece ritüel değil aynı zamanda kültürel hafıza açısından da çok kıymetli” diyor.

Bir zamanlar Yahudilerin yoğun olarak yaşadığı İstanbul’un Balat semtinde bulunan 12 sinagogdan bugün yalnızca ikisi açık. Bu sinagoglardan biri Ahrida, diğeri ise Yanbol. Dört sinagog onarılmayı beklerken, diğerleri harap durumda.

İnşa edildiği tarih net olarak belirlenemeyen ancak Bizans döneminde mevcut olduğu bilinen Yanbol Sinagogu, Bulgaristan’ın Yanbol kasabasından göç ederek Balat’a yerleşen Yahudiler tarafından kuruluyor.

İnşa edildiği tarihten itibaren düzenli bir şekilde ayin yapılamayan sinagogun cemaati de, göçler nedeniyle yıllar içerisinde hâyli küçülüyor. Şimdi ise Balat’ta yalnızca bir Yahudi yaşıyor. Ancak daha önceki yıllarda Yanbol’da ibadet eden Yahudilerin çocukları ve torunları, sinagogun ayakta kalması için bulundukları yerlerden sinagoga gelip ayinlere katılıyor.

Şabat duaları her hafta Cumartesi günü Yanbol’da, bayram duaları ise daha büyük olan Ahrida’da yapılıyor. Sinagog hazanının (melodik duaları yöneten, şan eğitimi almış din görevlisi) da bulunduğu Yanbol’da, yaklaşık 45 kişinin katılımıyla ayin düzenleniyor.

Unutulmuş oda


Bir buçuk yıl önce Yanbol Sinagogu’nda bakım ve onarım süreci başlıyor. Bu süreçte bir keşif yapılıyor ve sinagogun üst katında onlarca yıldır kapalı olan, unutulmuş bir oda bulunuyor.

Bu odada uzun yıllar boyunca atıl durumda kalan yüzlerce kitap, şiviti, rimonim, mapa, parohet, faşa, besamim, sefer tora kumaşlarından oluşan parçalar özenle onarılıyor. Her bir obje, materyal ve sinagogun her bir alanı, büyük bir titizlikle canlandırılarak yepyeni bir hâle getiriliyor.

Keşfedilen bu kültürel mirası korumak ve yaşatmak amacıyla, unutulmuş odadaki eşyalar, sinagogun karşısında bulunan bir odada, “Yanbol’un Işığı - Luz De Yanbol” isimli sergiye dönüştürülüyor. Sinagog ve sergi, onarımın tamamlanması sonrası Temmuz ayında açılıyor.


Tarihi sinagog ile sergiyi, fotoğrafçı Berge Arabian’la, sinagogun Kohen’i (din adamı) eşliğinde gezmeye başlıyoruz.

Bulgaristan’dan Balat’a
Avlusunda Bizans döneminden izler taşıyan Yanbol’da bir sinagog, sergi odası, mutfak ve ayin sonrasında kahvaltı yapmak için kış bahçesi yer alıyor. Avluda bizi, Seyfi İşman’ın imzasını taşıyan “Bulgaristan Yanbol’dan Balat Yanbol’a” isimli tablo karşılıyor.

Sinagogun kapısından içeri girdiğimizde ilk olarak, hahamın Tevrat okuduğu kürsü “Teva”gözümüze çarpıyor. Tam karşısında ise sinagogda bulunan en önemli köşe olan ve iki kapılı bir dolap şeklinde, kapıları çeşitli oymalar ve şekillerle süslenen, üst kısmında da On Emir levhaları bulunan "Aron Kodeş" adlı bölümü görüyoruz. Menoralar (üzerinde yedi mum olan şamdan) ve Tevrat’tan alıntıların çizildiği tablolar ile harmanlanan antik sinagogun büyüleyici atmosferinde gezinti yapıyoruz.


“Unutulmuş oda”da sergilenen “Yanbol’un Işığı” isimli sergi alanına girdiğimizde ise Yahudi kültürünü derin bir şekilde hissettiğimiz bir mirasla karşılaşıyoruz. Her biri özenle restore edilmiş dini obje ve tablolar, tarihten bugüne dek titizlikle taşıdığı izleri gözler önüne seriyor.

Burada, Tevrat rulolarının tahta tepeliklerine yerleştirilen, ismini Yahudi sanatında çok sevilen bir form olan ve Tevrat’ta geçen nar meyvesinden alan elma, armut, kule şekillerinde olan ve bereketi simgeleyen 18 “rimonim”i inceliyoruz.

Bir buçuk yıllık emek


Odada sergilenen, içerisinde aromatik otlar, baharatlar veya meyveler bulunan bir tütsü kutusu olan ve özellikle Şabat'ın bitiminde yapılan Havdala töreni sırasında kullanılan “Besamim”ler, Tevrat’ın el yazısı ile özel olarak yazıldığı tomardan oluşan “Sefer tora”lar, “Tsedakah” kumbaraları, Sefer Tora’nın okunmak için koyulduğu masaya serilen 8 adet “Mapa”, Tevrat rulolarını içeren Aron Kodeş'i örten “Parohet” perdeleri ve İbranice tablolar bir hazine gibi bizi büyülüyor.

En çok şaşırdığımız nokta ise bu kadar zaman bir odada unutulan bunca objenin özenli onarımın ardından yepyeni görünmesi.

Serginin ardından, 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Müdürü ve “Yanbol’un Işığı” küratörü Nisya İşman Allovi ile sohbet ediyoruz.


Sergide, sinagog ayinlerinde kullanılan pek çok dini obje yer alıyor. Bu eşyalar hangi tarihten kalma?

Yanbol Sinagogu’nun restorasyonu sırasında, uzun süredir girilmemiş olan üst katta bir depo bulundu. Bu alan, zamanla unutulmuştu. İçerideki dini tekstiller, gümüş objeler, şivitiler, çok sayıda eski belge ve kitap fark edildiğinde, aslında bir hazineyle karşı karşıya olduğumuz anlaşıldı. Bu keşif, “unutulmuş odalar”ın hikâyesini başlatmış oldu. Bulunan objelerin büyük çoğunluğu, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarına tarihleniyor.

Objelerin bu denli canlı ve korunmuş olması dikkat çekici. Nasıl muhafaza edildiler ve sergi fikri nasıl doğdu?

Sergi fikri ilk olarak Ahrida Sinagogları Vakfı Başkanı Moris Levi tarafından gündeme getirildi. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’ne danışıldı ve müzemizde benzer koleksiyonların olması sayesinde süreç hızlı ilerledi. İlk aşamada depodan çıkan objeler dikkatlice tasnif edildi. Ardından bir buçuk yıl süren kapsamlı bir restorasyon süreci başladı. Tekstil, metal ve kâğıt materyallerden oluşan tüm parçalar, uzmanlar eşliğinde onarıldı. Konservasyonu tamamlanan eserler önce müzede korundu, ardından sergi için yeniden Yanbol Sinagogu’na taşındı.

Ziyaretçileri nasıl bir koleksiyon karşılıyor?


Sergilenen tüm objeler, sinagog dualarında kullanılan ritüel malzemeler. Örneğin, Tevrat’a giydirilen elbise (mapa), üzerine yerleştirilen taç (keter) ve süslemeler (rimon), Tevrat dolabının önünde yer alan perde (parohet), Tevrat okunurken kullanılan işaret çubuğu (puntero), Tevrat’tan alıntılar içeren şivitiler, yağ kandilleri, baharat kutuları (besamim), sadaka kutuları (tsedakah) ve Tevrat’ı saran kumaş (faşa) gibi objeler bu koleksiyonda yer alıyor. Her biri, sadece ritüel değil aynı zamanda kültürel hafıza açısından da çok kıymetli.

Sergide dikkat çeken bir diğer unsur da, üzerinde Tevrat’tan ayetler bulunan tablolar. Bunlar nedir ve neyi simgeliyor?

Bunlar “şiviti” olarak adlandırılıyor. Sergide çok sayıda etkileyici örnekleriyle karşılaştık. Şiviti, sinagoglarda ilahi varlığın sürekli hatırda tutulmasını sağlamak amacıyla yerleştirilen bir tablodur. Üzerinde genellikle “Tanrı’yı daima kendimden önce koydum” ayeti yer alır. Bu ifade, ibadet eden kişinin dua ederken uygun bir ruh hali ve duruş içinde olmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bazı örneklerde, Tanrı’nın İlahi Adı’nın (Tetragrammaton) yazılı olduğu kompozisyonlar ve Menora (yedi kollu şamdan) figürleri bulunur. Teva masasının üzerine yerleştirilen bu tablolar, ibadetin ruhani yönünü güçlendiren semboller olarak kabul edilir.


Böyle bir sergiyi hayata geçirmek sizin için neden önemliydi?

Ahrida ve Yanbol sinagogları, İstanbul’daki Yahudi mirasının bugüne ulaşan iki önemli tanığı. Hâlâ aktif olarak ibadetin sürdüğü bu yapılar, geçmişin heybetli yaşamına tanıklık eder. Müzecilikte sıklıkla karşılaştığımız, “Bu objelerin menşei neresi?” sorusuna bu sergi özelinde ihtiyaç duymuyoruz. Zira burada sergilenen tüm parçaların, zamanla Balat’taki kapanan sinagoglardan toplanarak Ahrida çatısı altında korunan bir koleksiyonun parçaları olduğunu biliyoruz. Romaniyot ve Sefarad topluluklarının geçmişini taşıyan bu mekâna katkıda bulunmak bizim için hem anlamlı hem de sorumluluk gerektiren bir işti.







Bu haber agos kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+