​Papa Francis rüyasını gerçekleştiremedi - Gündem
28 Nisan 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Սիմ / Ժամ : Կամաւօտ

Gündem :

26 Nisan 2025  

​Papa Francis rüyasını gerçekleştiremedi -

​Papa Francis rüyasını gerçekleştiremedi ​Papa Francis rüyasını gerçekleştiremedi

Papa, sağlık sorunları başlamadan önce 20 Mayıs’ta İznik’i ziyaret etmeyi planlıyordu

Geçen hafta hayata gözlerini yuman Papa Francis, yalnız Ruhani lideri olduğu Katolik Hıristiyanların ya da genel olarak Hıristiyanlığın bütün mezhepleri tarafından değil; Müslümanlar dahil diğer inançlar ve inançsızlar arasında da sevilen, saygı duyulan bir din adamıydı.

Katolik mezhebinin “İsa Cemiyeti” olarak tanımlanan Cizvitler (Jesuits) tarikatının bir mensubu idi ve mütevazılığı da bu tarikatin ilkelerine bağlılığından kaynaklıyordu.

Bu ilkelere saygı çerçevesinde Papa Francis “inançları ne olursa olsun her zaman mağdur insanların yanında” olmaya gayret gösterdiği içindir ki inananların da inanmayanların da saygı duyduğu özel bir kişiliğe sahipti.

Papa Francis, Papa’ların gömüldüğü Vatikan’ın görkemli Basilica di San Pietro (Aziz Petrus) Bazilika’sında değil; dua etmek için sık sık ziyaret ettiği ve daha mütevazı olan Santa Maria Maggiore (Meryem Ana) Kilisesine gömülmeyi vasiyet etmişti.

Papa Francis aynı mütevazılığı Papalığa seçildiği 2013’ten vefat ettiği 2025’e kadar Vatikan’da Papa’lara ayrılan konforlu dairelerde değil; daha mütevazı olan ve kardinallerin kaldığı Domus Sanctae Marthae (Santa Martha) evlerinden birinde yaşamayı yeğlemekle de göstermişti.



Papa Francis’in İstanbul ziyareti
Papa Francis Hıristyan Katoliklerin Ruhani Lideri olarak Papalık makamına seçildikten bir yıl sonra, 2014’te İstanbul’u ziyaret ederek Hıristiyan Ortodoks’ların Ruhani Lideri olarak tanımlanan İstanbul Rum Patriği Bartholomeos ile görüşmüştü.

(Hatta bu ziyaretinde Sultan Ahemt Camii’nin içinde dönemin Diyanet bİşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte dua etmesi dikkatleri çekmişti.)

İki Ruhani liderin bu görüşmesi Hıristiyanlığın mezheplerini temsil eden bütün kiliselerin de büyük ilgisini çekmiş; 1054 yılında kopan kiliselerarası diyalogun devam edeceğini göstermişti.

Papalık ile Patriklik arasındaki görüşmelerin ne denli önemli olduğunu anlamak için yalnız Hıristiyan olmak yeterli değil.

Kilise niçin ikiye ayrıldı?
İsa Peygamberin varlığından sonra tek çatı altındaki Hıristiyanlık,1054 yılında iki keskin cepheye ayrılmıştı.

Orta çağda ve Doğu Roma Bizans İmparatorluğu döneminde “Büyük Schizma” (bir nevi büyük yırtılma/ayrılış) olarak tarihe geçen bu cepheleşme, Kiliseyi “Katolikler ve Ortodokslar” olarak ikiye ayırmış; Papa’lar Katoliklerin lideri; Patrikler de Ortodoksların lideri olarak belirlenmişti.

“Büyük Schizma” Hıristiyanlık aleminde o denli büyük yankılar uyandırmıştı ki; dönemin Papalığı ile aynı dönemin Patrikliği biribirlerinin Kiliselerini aforoz ederek kin ve nefret duygularını körüklemişlerdi.

Ortodoskların Katolikleri aforoz ayinleri Bizans İmparatorluğunun baş kilisesi Ayasofya’da düzenlenen törenle yapılmış; Katolikler de aynı aforoz ayinlerini kendi kiliselerinde Ortodokslar için yapmıştı.

Dini çevreler, kiliselerin ayrılmasını İsa Peygamberin “Tanrının oğlu mu ya da Onun insanlaştırdığı bir tanrı mı?” kavgasından kaynaklandığına inanıyorsa da; daha gerçekçi olan tarihçiler, bu büyük ayrılışın ardında siyasi nedenlerin yattığına ve “Dinin siyasete alet edildiğini” gösteren tarihin ilk büyük örneklerinden biri olarak görüyorlar.

Roma İmparatorluğunun (Doğu ve Batı olarak) ikiye ayrıldığı İ.S 395 ‘ten sonra, Batı Roma İmparatorluğu çöküşe yüz tutarken Doğu Roma İmparatorluğu süper güç haline gelmişti.

Ancak Batı Roma’daki Kilise, Doğu Roma’daki kilisenin yönettiği bölgeler üzerinde de hakimiyet kurmak isteyince Doğu-Batı ilişkileri bozuldu.

Doğu Roma imparatorluğunun Kilise başı Patrik ile, Batı Roma’nın Kilise başı Papa’sı arasında başlayan “hükümranlık kavgası” Hıristiyanlığın temel ilkelerini ortaya koyan İ.S 325’te birinci İznik Konsilinde oluşan “inanç kodları”nın, diğer bir deyişle “inanç beyanı”nın değişik açılardan yorumlanması gibi başlatılan dini sürtüşmelerin sonucunda kilise ortadan iki cepheye ayrılmıştı.

Böylece Tuna nehrinin doğu yakasından doğu bölgelerine kadar uzanan kiliseler Doğu Roma’daki Ortodoks; Tuna nehri batısında kalan bölgelerin kiliseleri de Katoliklerin yönetiminde kaldı.

(Not: İki mezhep arasındaki kin ve nefret duyguları o denli derinleşmişti ki , haçlı orduları, Kudüs’e 4. seferine çıkarken -keza çöküşe geçen Doğu Roma’nın başkenti Constantinopol (İstanbul) İstanbul’u kuşatacak ve 1261 yılına kadar işgal edeceklerdi. İznik’e çekilen Bizans orduları güçlendikten sonra 1261’de Haçlıları yenecek ve İstanbul’un Latin işgaline son vereceklerdi.

İstanbul’un Haçlılar tarafından yağmalanarak yakılıp yıkılması Papa’ların 20.yüzyılda “katolik haçlıların adına” Ortodokslardan özür dilemesine yol açtı.)



Papa ile Patrik’in ilk buluşması
Papalık ile Patriklik arasında 909 yıl hiç bir görüşme yapılmadı . Ta ki 1963’te Papa Jean Paul ile İstanbul Patrik’i Athinagoras’ın Kudüs’te yaptıkları ilk görüşmelerine kiliselerarasında hiç bir resmi temas yoktu.

Papa ile Patrik bu görüşmelerinde 909 yıl önce ilan edilen karşılıklı aforozlaşmaları keza karşılıklı olarak kaldırdılar ve biribirlerini “eskiden yaşanan acı olayların ilerideki kardeşliğimize engel olmamalı” ilkesini paylaştılar.

Papa ile Patrik’in attığı bu beklenmedik adımlar, Hıristyanlık aleminde “acaba kiliseler tekrar birleşecek mi?” sorusunu da beraberinde getirmişti.

Papa Jean Paul’un aynı yılın Ekim ayında Patrik Athnenagoras’ı bu kez İstanbul’da ziyaret etmesi bu yöndeki beklentileri körüklemiş; ancak böyle bir birleşmenin “daha zaman alacağı” gerekçesiyle ilk aşamada katolik ve ortodoks kiliseleri heyetleri arasında “diyalog” başlatılmasına karar verilmişti.

1963’te Kudüste başlayan ve 1967’de temelleri atılan bu diyaloglar hala sürmekte. Bu çerçevede Papa’lar ile Patrik’ler arasındaki görüşmeler kah İstanbul’da kah Vatikan’da; kah dünyanın başka yerlerinde sürdürülüyor.

Papa Francis’in İznik ziyareti arzusu...
Papa Francis, İstanbul Rum Patrik’i Bartholomeos ile biribirlerine “kardeşim” diyecek kadar çok yakın ilişkiler içindeydi.

Papa Francis bu “kardeşliği daha da pekiştirmek ve kardeşliğin mezheplerarasına da yayılması” amacıyla 325 yılında yapılan ve Hıristyanlığın temelini oluşturan “inanç beyanı”nın ilan edildiği Birinci İznik Konsili’nin 1700.yıl dönümü nedeniyle Türkiye’ye ikinci ziyaretini 20 Mayıs’ta Patrik ile birlikte İznik’e yapmayı arzu ediyordu.

Papa Francis’in ayrıca Katoliklerle Ortodoks’ların, dini takvimi ve ayın yörüngesini değişik açılardan yorumladıkları için aynı ayın bazen aynı gününde çoğu zaman değişik günlerinde kutlanan İsa’nın yeniden dirilişini simgeleyen Paskalya yortusunun (Türkiye’de “kırmızı yumurta bayramı” olan bilinen bayram) da yeniden birlikte kutlanması için bazı girişimleri vardı.

Papa Francis’in bu vizyonlarını hayata geçirme uğraşılarının devam ettitrmesine ömrü yetmedi.

Bir sonraki Papa’nın hangi yolu izleyeceği merak ediliyorsa da; her iki mezhebin bağnaz çevreleri -azınlıkta olsalar bile- Katolik ve Ortodoks kiliselerinin yeniden birleşmesine karşı olan tutumlarını 971 yıldır sürdürüyor.








Bu haber t24 kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (t24) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(t24). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+