Tek Liste”: Kimi istemiyorsunuz, niye istemiyorsunuz? -
Tek Liste”: Kimi istemiyorsunuz, niye istemiyorsunuz?
Aktörlerin bir an önce daha açık paylaşımlarda bulunmalarında fayda var. Tekrar ediyoruz. Ey “Ankara”: Kimi istemiyorsunuz, niye istemiyorsunuz? Ermeni toplumunun önde gelen vakıf başkanlarına da soruyoruz: Kimi istemiyorsunuz, niye istemiyorsunuz?
AGOS'UN MERCEĞİNDEN
Azınlık Hastaneleri Vakıfları için hâlâ seçim yapılamadı. 2022 yılında Resmi Gazete’de Azınlık Vakıfları Seçimleri için yayınlanan yönetmelikte hastaneler için ayrı bir yönetmelik yayınlanacağı, bu seçimlerin 2023 yılı sonuna kadar yapılacağı belirtilmişti. 2023 geçti, yönetmelik yayınlanmadı, 2024 geçti yönetmelik yayınlanmadı, geldik 2025’e.
Ermeni toplumu açısından en önemli mesele hiç şüphesiz Yedikule Surp Pırgiç hastanesi yönetimi için yapılacak seçimler.
Yönetmeliğin niçin hâlâ yayınlanmadığı merak konusu iken, bazı isimler de yönetmeliğin yakında yayınlanacağı düşüncesiyle hazırlıklara başladılar. Vakıflar Genel Meclisi nezdindeki eski Cemaat Vakıfları Temsilcisi ve eski Surp Haç Tıbrevank Lisesi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Toros Alcan bir basın toplantısıyla aday olduğunu duyurdu, çalışma ekibini tanıttı. Karagözyan Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil de adaylığını resmen açıkladı. Eski Bakırköy Dadyan Okulu Vakfı Başkanı Mesut Özdemir ve Gedikpaşa Vakfı Başkanı Manuk Kalaycı’nın da ortak çalışma yaptıkları duyuluyor ancak bu isimler henüz resmi bir açıklama yapmadılar. İşte bu ortamda Beyoğlu Üç Horan Vakfı Başkanı Aksel Topalyan 6 Ocak’ta Patrikhane’deki Kutsal Doğuş Yortusu tebrik töreninde bir konuşma yaptı ve Yedikule Hastanesi yönetimi için “tek liste” önerisinde bulundu.
Topalyan şöyle konuştu:
“Şimdi Toros (Alcan) kardeşimiz de aday oluyor. Onun için de ışık tutar diye konuşuyorum, hastaneyi beş ayrı bölüme ayırıp, işletmek lazım. Hakkını vermek lazım. Bu konuda dedim ki, cemaatte 20 yıldır şöyle bir durum var. Havuz yapalım diye konuşmalar yapılıyor. Havuz dediğimiz nedir bizim? Parası olan vakıfların birleşmesidir. Benim fikrim, üç tane parası olan, potansiyelli vakfımız var. Beyoğlu, Karagözyan ve Ortaköy. Biz bu arkadaşları bir masa etrafında toplayalım, bir de hastaneyi ihya edebilir duruma getirebilirsek bir bütçe oluşturalım ve bu, cemaatin diğer unsurlarıyla birleşerek olsun. Toros kardeşimiz de bu yapının içerisinde olsun. Dikran ahparig de (Gülmezgil) bu yapıda olsun, Sarkis (Çetinkaya), Manuk (Öğer) ve ben de olayım. Katılmak isteyenler için de eleme yaparak bir grup oluşturalım ve tek listeyle gidelim. Hastaneyi yönetirim diyen, hastanenin başkanı olsun. ERVAB için biri başkan olsun, Ankara için de biri olsun ama hakkını vererek yapalım. Kim diyorsa ki tek başına yaparım, yalan söylüyor. Bu birleşerek olur. Bu konuda benim bir çalışmam var, yakında kişilerle görüşeceğim. Mesela Oşin (Polat) başkanı da bu işin için de görmek isterim. Kol kola girip, tek liste olarak bu işi yapmak için çalışma başlattım.”
Bilindiği gibi Karagözyan Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil hastane yönetimi için aday olacağını açıklamıştı. Gülmezgil Topalyan'ın önerisi hakkında önümüzdeki günlerde açıklama yapacağını belirtti.
“Kavga ve kaos” çıkışı
Topalyan’ın bu açıklaması Yedikule Hastanesi’nin mevcut başkanı Bedros Şirinoğlu’nun ise, tepkisiyle karşılandı.
Şirinoğlu Marmara gazetesine verdiği beyanatta Topalyan'ın çıkışını eleştirdi ve "Ben Aksel Beyin önerisine katılmıyorum. Cemaat içinde kavgaya ve kaosa neden olabileceğini düşünüyorum" dedi. Şirinoğlu, "Gelecek yönetimin belli birtakım bölünmelere müsaade etmeden tek çatı altında kontrol edilebilir bir yapıda olması öncelikli beklentimizdir. Bize göre Aksel Beyin önerdiği model çok başlılık ve bölünme getirir" diye konuştu. Şirinoğlu "Bendenizin yöneticiliğe veda etme eğilimi belli ki şimdiden bazı çevreler tarafından meydanın boş olduğu izlenimi yaratmış. Bu hastane sahipsiz değildir. Bu toplum bundan kuşku duymasın" dedi.
Aklımıza takılan sorular
Bu manzara içinde aklımıza takılan bazı sorular var. Öncelikle aylardır toplum içinde dolaşıma sokulan “Ankara Toros Alcan’ı istemiyor” şeklindeki dedikoduları hatırlamalıyız ve şunu sormalıyız: Bu sözleri dolaşıma kim sokuyor ve “Ankara”dan kastedilen kimdir? Ve –eğer bu dedikodular ya da duyumlar- gerçekse “Ankara” Toros Alcan’ı hangi gerekçeyle istememektedir?
Burada insanın aklına ister istemez şu soru da takılıyor. Acaba Ankara’nın Toros Alcan ile bir meselesi yoktur da, Ermeni toplumu içinden birileri Ankara’da birilerinin kulağına Toros Alcan aleyhine bazı sözler mi fısıldamıştır? Olmayacak iş değil, bunun örneklerini daha önce gördük, hele ki Patrik seçimi sürecinde.
Çeşitli kaynaklardan duyuyoruz ki Toros Alcan, Ankara’da bazı temaslarda bulunmuş ve bu yönde, yani kendisinin istenmediği yönünde mesajlar almamış. Zaten Alcan ve beraberindeki grup geçen hafta yaptıkları açıklamada “Tek liste önerisi ilk bakışta birleştirici görünebilir, ancak seçim sürecinin doğasına ve toplum iradesine aykırı bir yaklaşımdır. Biliyoruz ki farklı renkler ve sesler, karanlıkların içinde filizlenen tek umuttur; hayatın zenginliğini ve ışığını taşırlar. Son seçimlerde farklı adayların olması toplumumuzun hem dinamizmini hem de katılımcılığını arttırmıştır” ifadelerine yer verdi.
Sorularımıza devam edelim. Bu “Tek liste” formülü “Ankara Toros Alcan’ı istemiyor” duyumu (dedikodusu, efsanesi, artık her nesi ise) nedeniyle mi geliştirilmiştir? Eğer öyle ise bu formülü geliştirenlerin gerekçelerini açıkça söylemesi icap eder. Böylesi “duyumlar” üzerinden bir seçim sürecine gidemeyiz. Bu Ermeni toplumunun özgür seçme ve seçilme hakkının bizzat Ermeni toplumunun aktörleri tarafından hiçe sayılması demektir.
Öte yandan aklımıza takılan bir başka soru daha var. Bedros Şirinoğlu az evvel de bahsettiğimiz gibi bu “Tek liste” önerisi için “Kavgaya ve kaosa neden olur” dedi.
İyi ama bizzat kendisi 3 Nisan 2023’te yapılan ERVAB toplantısında şöyle dememiş miydi?
“Burada seçim yapılmamış tek bir vakıf var o da hastane. Hastanenin seçimleri daha önce de dedikleri gibi 1 yıl sonra seçim yapacaklar. Bana şöyle bir duyum geldi, dediler ki ‘Sizin kadronuz tam olarak değişti. Hastane seçimi için ne düşünüyorsunuz’ dediler. Ben de dedim ki ‘Takdir sizin, cemaatin beklentilerini karşılayan bir tüzük olsun’. Şöyle bir teklifte bulundular, ‘Bir sene vaktiniz var. Biz bu hastaneyi takip ediyoruz ve siz varsınız. Bu süre zarfında yeni seçilen arkadaşlardan bir grup yapıp, onlara bu işi aktaracak olursanız daha memnun oluruz’ dediler. Ben de ‘Bunu düşünmemiz lazım ve cemaatimizle paylaşmamız lazım’ dedim. Tek başıma alacağım bir karar değil. Çünkü ben artık yoruldum.”
Yani Sayın Şirinoğlu’nun demesine göre “Ankara”, ‘yeni seçilen arkadaşlardan bir grup’ önermiş. Bu durumda Şirinoğlu bu tek liste önerisine niçin “Kavga ve kaosa neden olur” diyor ki acaba? Topalyan’ın listesindeki bazı isimlere (ya da tümüne) mi karşı? Bilemiyoruz.
Daha önce de söyledik, gazete olarak hiçbir grup ya da listenin yanında ya da karşısında değiliz. Yeter ki özgür, demokratik ve şeffaf bir seçim süreci olsun ve kimsenin elinden seçme ve seçilme hakkı alınmasın.
Aktörlerin bir an önce daha açık paylaşımlarda bulunmalarında fayda var. Tekrar ediyoruz. Ey “Ankara”: Kimi istemiyorsunuz, niye istemiyorsunuz? Ermeni toplumunun önde gelen vakıf başkanlarına da soruyoruz: Kimi istemiyorsunuz, niye istemiyorsunuz?
Söyleyin, bilelim. Bunu bilmek hakkımız.
Bu haber agos kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com