Dr. Vahe Aliksanyan`ın ardından: Medikal Detektiflik - Gündem
21 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Գրգոռ / Ժամ : Խաւարակ

Gündem :

10 Kasım 2024  

Dr. Vahe Aliksanyan`ın ardından: Medikal Detektiflik -

Dr. Vahe Aliksanyan`ın ardından: Medikal Detektiflik Dr. Vahe Aliksanyan`ın ardından: Medikal Detektiflik

Dr. Vahe Aliksanyan'ın ardından: "Medikal Detektiflik"

11.11.2024TOPLUM
Tıp fakültesi öğrencisi iken, herkes gibi o kalın ‘Semptomdan Teşhise’ kitabını ben de okudum. Mezuniyetten sonra bir yıl kadar Dr. Vahe Aliksanyan’in yanında asistan hekim olarak çalıştım. Semptomdan yola çıkarak teşhise varmanın asıl önemi neydi? Bu sorunun cevabını bulmak mesleki pratikte biraz zaman aldığı için, bunu bazı anılarımı paylaşarak açıklayacağım.
DR. MASİS PERK

Dr. Vahe Aliksanyan’ın anısına

Dünyada pek çok halk arasında doktorunu ömrü boyunca minnetle anmak adettendir. Diğerleri için bu gelenek unutulmuşsa da sebebi kadirbilmezlik değildir. Dünyanın birçok ülkesinde bilgi ve deneyimini yeni nesillere aktarmaya tutkun olan hekimler; kendi mesleki örgütleri, akademik kurumları, hükümet ve devlet görevlilerince de taltif edilirler.

Tıp fakültesi öğrencisi iken, herkes gibi o kalın ‘Semptomdan Teşhise’ kitabını ben de okudum. Mezuniyetten sonra bir yıl kadar Dr. Vahe Aliksanyan’in yanında asistan hekim olarak çalıştım. Semptomdan yola çıkarak teşhise varmanın asıl önemi neydi? Bu sorunun cevabını bulmak mesleki pratikte biraz zaman aldığı için, bunu bazı anılarımı paylaşarak açıklayacağım.

Mesela, Dr. Vahe ile yaptığımız o sabah vizitini nasıl unutabilirim? Hafta sonu nöbetimde 30 yaşlarında bir bayanı ishale bağlı sıvı kaybı ve bacak kaslarında ağrılı şişme ile yatırmıştım. Rutin kan sayımında ‘eozinofil’ denilen akyuvar çeşidinin fazlaca yüksek bulunması dikkatimi çekmişti ama bunu diğer bulgularla pek bağdaştırmamıştım. Ancak sonucu kendisine bildirince, üstad pek de sık rastlanmayan bir hastalıktan bir çırpıda şüpheleniverdi. Takiben yapılan kas biyopsisi de onu doğruladı. Bu ihtimalin nasıl aklına geldiğini merak edip sorduğumda cevabı şuydu: “Kan sayımında eozinofil sayısını yükselten onlarca hastalık vardır ama bu denli yükseltenler birkaç taneyi aşmaz.”

On yıl sonra doğuda yeni kurulan bir tıp fakültesinde görevliyim. İç Hastalıkları stajını bitiren öğrencilerin sözlü sınavında Ankara’dan bir meslektaş soruları yine o koca ‘Semptomdan Teşhise’den rastgele seçtiriyor; yani kapalı duran kitaptan öğrenci sorunun geleceği konuyu parmağıyla kendi seçmiş oluyor. Bu da kitabın A’dan Z’ye pratikte faydalı bilgiler içerdiğinin bir göstergesi.


Bir on yıl daha geçmiş, yeni bir diyarda bana danışmak üzere gönderilen ilk hastalarımdan birini kabul ediyorum; seksenini aşmış, efendiden biri… Sabah yürürken nefesi yetmiyor ve ayak bilekleri şişmekte. Yine hocamız akla geliyor. Bu ikiliyi açıklayabilecek onlarca hastalık ihtimali var. Ama, önce hastayı, sonra da kalbini dinleyip, bir de EKG’sine göz atınca, ek olarak tek bir idrar tahlili yapmak yine bu yaşta pek sık rastlanmayan bir diğer hastalıktan şüphelendiriyor ve takiben yapılan böbrek biyopsisi bu kez de beni doğruluyor. Ve öğrencimiz sorduğunda, en basit veya rutininden en incelikli olanına kadar bütün gönderilen testlerin sonuçlarının eşit dikkate değer olduğu şeklinde yanıt veriyorum.

“İç Hastalıkları Uzmanı ne yapar, şimdi anladım”
Birkaç hafta sonra kontrole gelen yaşlı beyefendiyi ise daha keyifli buluyorum; “İç Hastalıkları Uzmanı ne yapar şimdi anladım... Medikal detektifler” diye açıklıyor. İşe bakın ki tam da o zamanlar Amerika’da ilgili bir tıp kuruluşu ‘İnternist ne yapar?’ diye yüksek bütçeli bir farkındalık kampanyasına girişmiş. Oysa bizim seksenlik amca onların ne iş yaptıklarını tek bir yalın sözle ifade ediveriyor. Buna benzer bir başka anı da Türkiye’ye geri götürüyor beni. Orada da yıllar önce yaşlı, emekli bir zatın doktorundan ‘Keskin dahiliyeci’ olarak bahsettiğini duymuştum. (“Teşhiste tam hedefi bulur” anlamında)

Dönelim “Semptomdan Teşhise’nin asıl önemli amacı neydi?” sorumuza. Bence bunun cevabı, Türkiye’de hekimlik yapan nesillere ‘Klinik patern’ (örnek) tanıma becerisini aktarmış olmasıdır. Gerçi bunun öğretilemeyeceği, ancak hekimin içinde gelişebileceği kanısını taşıyan batılı tıp öğretimi uzmanlarına rastlamışımdır. Keza, yapay zeka da bu güçlüğe karşı bir alternatif olarak ortaya çıkmaktadır ama iki önemli eksiklikle: 1) Tıp pratiği insan teması ve şefkat unsuru olmadan tam bir anlam kazanamaz. 2) Yeni teknoloji daima “cool”dur, birilerine karlı gözükür ama kamu sağlık hizmetlerine uygun maliyet, israfı önleyicilik gibi bir etkisi görünürde yoktur.

Sonuç olarak, kanımca tıp ders kitapları ve hekim yetiştirme kabiliyeti olan hekimler; gerek mesleki bakımdan, gerekse hastada tatmin duygusunu pekiştirme açısından kilit önemini sürdürecektir. Dr. Vahe Aliksanyan sağlığında ‘Klinik patern tanıma’ konusunda yetkinliğini tüm vatandaşı olan hekimlerle cömertçe paylaştığı için içtenlikle takdiri hak etmiş bir zat idi. Umarım ki bu anlamdaki mirası daha iyi anlaşılır, takdir görür, korunur ve güzel hatırası sürer gider.



,




Bu haber agos kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+