Güney Kafkasya: İstanbul’da gözden kaçan önemli toplantı -
Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye, Rusya ve İran İstanbul’da Güney Kafkasya için hangi adımları atmaya karar verdi? Gürcistan neden temsil edilmedi? Ermenistan hangi barış önerisini yaptı? Bölgenin geleceği nasıl şekillenecek? Prof. Yıldız Deveci Bozkuş yazdı.
Son günlerde Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler nedeniyle kamuoyuna çok fazla yansımayan ve 18 Ekim’de İstanbul’da sessiz sedasız gerçekleşen toplantı oldukça önemliydi.
Güney Kafkasya’nın üç bölge ülkesi – Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan ile üç komşu ülkesi Türkiye, Rusya ve İran’ı bir araya getirmeyi hedefleyen toplantı, bölgesel somut işbirliği projelerini artırmayı ve küresel gelişmelerin bölgeye etkisini ele almayı hedefliyordu. Toplantı, Kafkasya’nın geleceğine dair önemli bir adımdı.
Özellikle Türkiye-Ermenistan arasında somut kazanımların elde edildiği ve Gürcistan’ın yokluğunun soru işaretleri yarattığı toplantı, Türkiye ve Azerbaycan önderliğinde başlayan 3+3 Bölgesel İstişare Platformunun Üçüncü Bakanlar Oturumu’ydu.
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Azerbaycan, İran, Ermenistan ve Rusya Dışişleri Bakanları katıldı.
3+3 Güney Kafkasya Bölgesel İş Birliği Platformu nedir?
Güney Kafkasya Bölgesel İş Birliği Platformu, Karabağ zaferinin ardından ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önerisi ile gündeme gelmişti.
Platformun ilk toplantısı 2021’de Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın nezdinde Moskova’da yapıldı. İlk toplantıya Türkiye, Azerbaycan, İran ve Ermenistan Dışişleri Bakanları katılmış, Gürcistan ise davetli olmasına dair burada yer almamıştı.
İkinci toplantı yine Dışişleri Bakanları düzeyinde, 2023 yılında ama bu kez Tahran’da yapıldı ve bu toplantıya da Gürcistan katılmadı.
3+3 Güney Kafkasya Bölgesel İş Birliği Platformu’nun temel amacı, bölgesel sahiplenme anlayışıyla, Güney Kafkasya’da karşılıklı yarar temelinde çok taraflı bir iş birliğini geliştirmek.[1]
Bu amaçla taraflar şimdiye kadar üç kez toplandı. Platform kapsamında şimdiye kadar somut bir kazanım söz konusu olmasa da bölgesel işbirliği ve diyaloğun geliştirilmesi görüşmelerin odak noktasını oluşturdu.
İstanbul’daki son toplantıda ise katılımcıların hepsi Güney Kafkasya’daki son gelişmeler ile güvenlik konularında bölgesel iş birliğinin önemine vurgu yaptılar. Böylece taraflar arasında bölgesel ve uluslararası gelişmelerin bölgeyi nasıl etkileyebileceği ve alınması gereken tedbirler konusunda ilk defa bir konsensüs oluştu.
Ermenistan’ın toplantıya damgasını vuran açıklamaları
İstanbul’da yapılan son toplantıda Türkiye – Ermenistan ilişkileri açısından da pek çok önemli husus görüşüldü. Bunlardan biri, Ermenistan ve Türkiye’nin Gümrü-Kars Demiryolu konusuydu. Buna göre Kars-Gümrü demiryolu sınırının geçilmesiyle ilgili teknik gerekliliklerin ortak değerlendirilmesi konusunda bir mutabakata varıldı. Yani daha önce ilişkilerin normalleşmesi konusunda yapılan görüşmeler sırasında atılan adımlar bu mutabakatla birbirini tamamlamış oldu. Böylece Ermenistan-Azerbaycan demiryolu bağlantısının da hizmete girmesi halinde Ermenistan’ın dünya ile entegrasyonunun önünün açılması için önemli bir adım daha atılmış oldu.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan’a göre, Türkiye-Ermenistan arasındaki Gümrü-Kars demiryolu ile Ermenistan- Azerbaycan demiryolu bağlantısının hizmete girmesi ile Basra Körfezi, Karadeniz, Hazar Denizi ve Akdeniz arasında çok boyutlu bir bağlantı sağlanacak. Böylece Ermenistan’la birlikte Güney Kafkasya’nın da dünya ile entegrasyonunun önü açılmış olacak. Bu açıklama ise hem Ermenistan’ın bölgedeki yalnızlığını sonlandırmak istediğini hem de küresel pazarlara açılmak istediğinin de beyanı.
Ermenistan tarafı toplantıda bölgesel istişare ve temaslara büyük önem verdiklerine vurgu yaptı ve tüm ekonomik ve ulaşım bağlantılarının bir an önce açılması konusundaki isteklerini de bir kez daha dile getirdi. Bu kapsamda Erivan’ın “Barış Kavşağı” girişiminin öneminin altını çizen Mirzoyan, İran’ın da Ermenistan’ın “Barış Kavşağı” projesine sıcak baktığını dile getirdi. Ermenistan tarafından öne sürülen “Barış Kavşağı” projesi Kuzey ile Güney, Batı ile Doğu arasında engelsiz, hızlı ulaşım ve ekonomik bağlantılarını oluşturması düşünülen ekonomi odaklı bir proje. Ancak İran’ın yanı sıra ABD’nin de bu projeyi destekliyor olması adeta projeyi çıkmaza sokmakta. Yakın bir dönemde Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) başkanı Samantha Power yaptığı bir açıklamada ABD’nin ulaşım bağlantılarıyla ilgili araştırmaları finanse ederek resmen “Barış Kavşağı”nı desteklediğini açıkladı. Bu nedenle bu proje bölgesel ulaşım ve iletişimin yanı sıra ekonomik, güvenlik ve kültürel hedefleri de içeriyor olması açısından önemli.
Bu arada İstanbul’da 15 Ekim’de Ermenistan Bölgesel Yönetim ve Altyapı Bakanı Gnel Sanosyan ile Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da bir görüşme yaptı. İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Yol Federasyonu Dünya Kongresi’nde bir araya gelen iki bakanın görüşme detayları henüz açıklanmadı. Ancak Türkiye-Ermenistan ilişkileri kapsamında bölgesel altyapı ve ulaşım bağlantılarının geliştirilmesi açısından bu görüşme önemli. Ayrıca zamanlama olarak da İstanbul toplantısı öncesinde yapılması ve kamuoyuna görüşmenin içeriğinin açıklanmaması da üzerinde düşünülmesi gereken bir diğer detay.
Ermenistan ile normalleşme adımları son sürat devam
Toplantıdan ele alınan bir diğer husus da Ermenistan-Türkiye sınırındaki Margara Sınır Kapısı’nın inşaatının ve teknik düzenlemelerin tamamlanmış olması. Bu adımlar daha önce Türkiye ile Ermenistan arasında doğrudan uçuşlar, hava kargo taşımacılığı, pasaport ve sınırların üçüncü ülke vatandaşlarına açılmasına dair alınan kararları da tamamlar mahiyette. Bu nedenle toplantı Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi konusunda atılan adımların son sürat devam ettiğini de gösteriyor.
Bilindiği üzere Türkiye-Ermenistan özel temsilcilerinin atanmasıyla başlayan normalleşme sürecinde pek çok görüşme gerçekleşti. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nun 79. oturumuna katılmak üzere New York’tayken Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’la görüştü. Hatta bu görüşme diaspora Ermenileri arasında büyük yankı da uyandırdı çünkü bu görüşmenin ana gündem maddesi Türkiye ile normalleşme süreci, Azerbaycan- Ermenistan barış anlaşması çalışmaları olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke ilişkilerinin ön koşulsuz normalleşmesi konusunda ciddi bir mesafe kat edildiğini de belirtti. Bu bağlamda Güney Kafkasya İş birliği Platformu’nun üçüncü toplantısının Türkiye ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşmesi ve Ermenistan’ın da bu toplantıya katılması görüşme seyrinin olumlu yönde ilerlediğini göstermesi açısından anlamlı.
Kritik soru: Rusya’dan boşalan alanları kim dolduracak?
Bu zirve ile Dışişleri Bakanları özelde Güney Kafkasya, genel de ise küresel pek çok meseleyi 22-24 Ekim 2024 tarihleri arasında Kazan’da yapılacak BRICS zirvesi öncesi masaya yatırma fırsatı yakaladı.
Masadaki en önemli başlıklardan biri, 1 Ocak 2025’ten itibaren Ermenistan’ın Sınır Muhafız Teşkilatı’nın Ermenistan-İran sınırındaki kontrol noktalarını tamamen devralacak olması. Bu adım Rusya Federasyonu yetkililerinin bu bölgelerden tamamen çıkacağı anlamına geliyor.
Asıl soru bundan sonra Rusya’dan boşalan alanları kim dolduracak? Çünkü bölge adeta Doğu ile Batı dünyasının yeni bir mücadele alanına dönüşmüş durumda.
Özellikle Orta Doğu’da tırmanan gerginliğin de Kafkasya’ya pek çok açıdan yansımaları olması bekleniyor. Gerek İran gerekse Rusya’nın Batı ile ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda bu olasılığın çok da uzak olmadığını hatırlatmak gerekir. Bu yüzden Rusya’dan boşalacak alanlara İran’ın yerleşmesine Erivan’ın yeşil ışık yakması halinde bu adım Batı’yı rahatsız edebilir.
Gürcistan neden katılmadı?
İstanbul toplantısına Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, İran ve Rusya katıldı ve bu ülkeler açısından alınan kararlar oldukça önemli. Ancak toplantıya katılmayanlar da vardı.
Moskova ve İran’daki toplantılara da katılmayan Gürcistan İstanbul’da da yoktu. Gürcistan’ın bu tutumu akıllara iki soruyu getiriyor.
Acaba Gürcistan bölgesel gelişmelerden rahatsız mı? Tiflis, bu platforma Batı’nın etkisiyle mi soğuk bakıyor?
Bilindiği üzere uzun zamandır Rusya ve Batı dünyası Gürcistan üzerinden karşı karşıya geliyor, adeta bir çekişme yaşıyor. Çünkü Gürcistan doğal gaz ve petrol boru hatlarının geçiş güzergahında yer alıyor olması nedeniyle stratejik bir öneme sahip. Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı (BTE) başta olmak üzere Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Bakü Tiflis Kars (BTK) Demiryolu Hattı ve Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı – (TANAP) gibi pek çok projenin güzergahında yer alan Gürcistan bu nedenle bölgede kritik bir öneme sahip. Gürcistan, Orta Asya ve Kafkasya’dan enerji kaynaklarının Batıya ulaştırılmasında sahip olduğu jeoekonomik ve jeostratejik öneminin yanı sıra Karadeniz’e kıyısı olması nedeniyle de Rusya ve Batı için stratejik öneme sahip bir coğrafya.
Ayrıca Abhazya ve Güney Osetya ayrılıkçı bölgeleriyle ilgili yaşanan gelişmeler nedeniyle de bölgede tansiyon dinmiyor. Son olarak “yabancı etki ajan yasa” tasarısı ise adeta işin tuzu biberi olmuştu. Batı dünyası tasarıyı AB’den uzaklaşma hamlesi olarak değerlendirirken, Rusya ise Batı’yı Gürcistan’a NATO ve AB’ye üyelik sözü vermekle suçluyor. Bu nedenle, tüm bu gelişmeler ışığında, Gürcistan’ın Moskova ve Tahran’dan sonra İstanbul’daki toplantıda da yer almaması Tiflis’in gelişmelerden kaynaklı tedirginlik yaşadığını düşündürmekte.
Daha önce Ukrayna ile benzer bir süreçten geçmiş olan Gürcistan, yaşanan bu acı tecrübe nedeniyle Batı ve Rusya arasında kalmamak adına bu sürecin dışında kalmaya özen gösteriyor olabilir.
Ancak Türkiye de diğer ülkeler gibi Gürcistan’ın bu tutumunu “platformun bir ayağının eksik kalması” şeklinde değerlendiriyor. Bu nedenle Dışişleri Bakanı Hakan Fidan platformun adının 3+3 olmasına rağmen Gürcistan’ın burada yer almamasını bir eksiklik olarak açıkladı. Bakan Fidan Gürcistan’ın ne zaman arzu ederse bu platforma dahil olabileceğini de beyan etti. Bu konuda Rusya’nın da en az Türkiye kadar Gürcistan’ı masada görmeyi arzuladığı biliniyor. Zira Rusya, Batının Gürcistan’ı da tıpkı Ukrayna gibi kendisinden NATO ve AB üyeliği üzerinden uzaklaştırmaya çalıştığını düşünüyor.
Güney Kafkasya’nın geleceğinde ne var?
Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan toplantı Kafkasya’da istikrar ve barışın tesisi için önemli bir adım. Tarihi ve kültürel bağlarının yanı sıra Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik yapısı da Ankara’nın bu tür adımlar atmasını gerektiriyor.
Türkiye bu zirvede bir kez daha Kafkasya’daki barış ve istikrarın tesisinin herkes için elzem olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca Azerbaycan- Ermenistan ilişkilerinde nihai barışın sağlanması konusundaki isteğini de taraflara yineledi. Toplantıya adeta Rusya ile Batı dünyası arasında sıkışan Gürcistan’ın katılmaması ise küresel gelişmelerin Güney Kafkasya’yı nasıl doğrudan etkilediğini bir kez daha ortaya koydu.
Toplantının ardından ortak bildiride, bölgesel ve ekonomik iş birliği ile ülkeler arasında güven oluşturulması hedefi öne çıktı. Ayrıca taraflar ulaşım, iletişim, ticaret, enerji, yatırım ve bağlantısallık konularında iş birliğinde de anlaştı. Önümüzdeki günlerde eğitim, bilim, turizm, kültür ve spor alanlarında ortak projeler geliştirilerek kültürel işbirliği ile halklar arası temasların da geliştirilmesi de bekleniyor.
Toplantıda Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da özel olarak görüştü. İki bakan, daha önce 44 günlük Karabağ zaferinin ardından imzalanan Barış ve Devletlerarası İlişkiler Anlaşması’nın bir an önce sonuçlandırılması konusunda anlaştı. Bu antlaşma süreci halen bazı pürüzlere rağmen ilerlemeye devam ediyor.
Sonuç olarak tarafların üçüncü kez bu platform kapsamında bir araya gelmesi Güney Kafkasya’nın geleceği açısından önemli bir adım. Bu platform aynı zamanda devletlerin somut projeler yoluyla bölgesel iş birliğini geliştirmelerine de odaklandığı için tüm tarafların yararına bir girişim.
Dünyada savaşların, çatışmaların ve anlaşmazlıkların giderek artmaya başladığı bir dönemde, bölgesel ekonomik iş birliği aynı zamanda küresel ölçekte güven, refah ve istikrar açısından da önemli bir girişimdir. Bu nedenle İstanbul’da bir araya gelen bakanların mutabık kaldıkları konularda ortak bir bildiri yayınlamaları Kafkasya’nın gelecek perspektifi açısından da önemli bir yol haritası oluşturmaktadır.
Bu haber fikirturu kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (fikirturu) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(fikirturu). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com