Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Kamu Televizyonu'na verdiği demeçte, "Müzakereler boyunca Ermenistan, hem kamuya açık hem de özel olarak, 31 köyünün hayati bölgeleri ve sınır belirleme sürecinde olacak Artsvaşen meselesini gündeme getirdi." dile getirdi.

Tavuş'un 4 köyünden sonra Azerbaycan'ın meşru olarak Ermenistan'a ait olan Vardenis, Jermuk, İşkhanasar, Nerkin Hand istikametindeki toprakları Ermenistan'a iade etmesinin meşruiyetle garanti altına alınıp alınmayacağı sorusunu yanıtlayan Paşinyan, "Sınır belirleme sürecinin temel ilkesi olarak Almatı Bildirgesini sabitlediğimizde, öncelikle bu alanda sınır belirlemenin yapılmasına ilişkin meşru hakkımızı ve meşru anlaşmamızı sağlamış oluyoruz." dedi.

"Konuşmaya dikkatinizi çekmek istiyorum, bunun sadece bir sohbet olmadığı çok açık. Burada her kelimenin bir anlamı var, söylüyoruz ve kayıt altına alıyoruz.

Almatı Bilgirgesinin mantığına göre bu, Ermenistan ile Azerbaycan arasında yeni bir sınır oluşturmadığımız, Sovyetler Birliği'nin çöküşü sırasında Almatı Bildirgesi'ne dayanarak hukuki öneme sahip olan sınırları yeniden ürettiğimiz anlamına geliyor. Neden Almatı Bildirgesi'ne dayanarak? Çünkü Almatı Bilgirgesinin konuşmamız bağlamında iki anlamı var. Aralarında Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya'nın da bulunduğu 12 Sovyetler Birliği cumhuriyeti, görüşmemiz kapsamında iki konuda anlaşmaya vardı; ilki, Sovyetler Birliği'nin varlığının sona ermesiydi ve Sovyet cumhuriyetleri, Sovyetler Birliği içindeki mevcut sınırları devlet sınırı olarak tanıyan ve dokunulmazlığını kaydeden egemen devletler haline gelir." sözlerine ekledi.