Türkolog: Erdoğan`ın Ermeni Soykırımı`nı karanlıkla ilişkilendirmesini ahlakdışı bir hareket olar -
Türkolog: Erdoğan`ın Ermeni Soykırımı`nı karanlıkla ilişkilendirmesini ahlakdışı bir hareket olarak görüyorum
Ermenihaber.am, Ermeni Soykırımı'nın 109. yıldönümü nedeniyle Türkiye'nin Ermeni Soykırımı'nı inkar politikası, Ermenistan'a ve Ermeni halkına yönelik tutumuna ilişkin Türkiye ve Ermenistan'ın siyasi ve tanınmış isimleriyle bir dizi röportaj başlattı. Bu sefer Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi akademisyeni Türkolog Ruben Safrastyan ile konuştuk. Türkolog, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ermenistan'a ve Ermeni halkına yönelik doğrudan tehditlerin yer aldığı Ermeni Soykırımı'na ilişkin son açıklamasını da yorumladı.
- Sayın Safrastyan, bugün Ermeni Soykırımının 109. yıldönümü. Türkiye'nin inkar politikasının ve geniş içeriğinin her yıl benzersiz tezahürlerine tanık oluyoruz. Bu durumda Türkiye'den ne beklenebilir? Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
- Türkiye'nin en üst düzey yetkililerinin açıklamalarını değerlendirdiğimizde Ermenistan üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmaya çalıştıklarını görüyorum. Hal böyle olunca da açıklamaları daha da sertleşiyor.
Erdoğan'ın bu son açıklaması aslında artık bir önkoşul değil, sadece bir talep değil, bir tehdittir. Ben bunu Türkiye'nin Ermenistan'a yönelik son yıllarda ortaya çıkan politikasının bir özelliği olarak görüyorum ki, Ermenistan ile müzakere sürecine girmeyi resmen kabul ederek aynı zamanda Türkiye onların algısına göre Ermenistan üzerindeki baskıyı artırıyor ve Erdoğan'ınkiler dahil onların açıklamaları artık önkoşul değil, talep niteliğinde. Biz artık tehditler de görüyoruz. Bu, Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi konusundaki tutumuna ilişkin gözlemimdir.
- Ermenistan-Türkiye ilişkilerine ve Ermeni Soykırımı konusuna değinen Türkiye Cumhurbaşkanı, sizin de belirttiğiniz gibi, Ermenistan'ı açıkça tehdit etti. Ermenilere karşı yapılan soykırımı "karanlık" olarak nitelendirerek, Ermenistan'ı "Fırsat kapılarının sonsuza kadar açık kalmayacağı, açık kaldığı süreç içerisinde de iyi değerlendirilmesi gerektiği" konusunda uyardı. Sizce Erdoğan'ın bu sözlerinin ne önemi olabilir?
- Şunları kaydediyorum: Söylemesini beklediğim şeyi söyledi. Türkiye'nin tehditleri hafızamızı somut bir şekilde etkileme noktasına doğru ilerliyor. Aslında Erdoğan, Ermenistan'ı ve Ermeni halkını tarihi hafızasının bir kısmından vazgeçmeye zorlamaya çalışıyor. Yani Ermeni Soykırımını inkar etsinler diye. Bizim için adalet arayışımız olan Ermeni Soykırımı isminin (Erdoğan tarafından) "kötülükle, karanlıkla" ilişkilendirilmesini zaten ahlakdışı bir hareket olarak görüyorum.
- Türkiye'nin Ermeni Soykırımı'na ilişkin devlet inkar politikasını bir noktada ne değiştirebilir? Uluslararası faktör mü, güç değişimi mi, yoksa başka bir şey mi?
- Mevcut hükümetin tutumunu değiştirmesini beklemiyorum, çünkü bakın bu iktidar onlarca yıldır iktidarda, sonra yaklaşımları giderk sertleşiyor, daha da hoşgörüsüzleşiyor, daha önce de söylediğim gibi talep ve tehdit alanına girmiştir. Bu yüzden bu hükümetten olumlu bir adım atılacağına dair bir beklentim yok. Belki gelecekte böyle bir fırsat doğar. Türk siyasi seçkinleri arasında da Ermenistan'la ilişkiler alanında alternatif yaklaşım sergileyebilecek bir siyasi güç görmüyorum. Bu, yetenekleri ve kaynaklarıyla pan-Türk partisi olmayan ve olamayacak olan Kürt yanlısı parti için bir dereceye kadar söylenebilir. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de dahil olmak üzere Pan-Türk partiler olduklarını iddia eden, diğer partilerin yaklaşımları iktidarın yaklaşımından temelden farklı olabilecek hiçbir yaklaşım farklı değildir.
- Sizce Türkiye'nin Ermeni diasporasına yönelik saldırganlığının ve hoşgörüsüzlüğünün sebebi nedir?
-Ermeni diasporasının güçlü olduğunu, Ermenilerin az çok yoğun yaşadığı ülkelerin siyasetini etkilediğini, örneğin Fransa'nın ve bir dereceye kadar ABD'nin siyasetini etkilediğini görüyorlar. Bu nedenle Ermeni diasporasını giderek daha büyük tehdit altına sokmaya çalışıyorlar. Biliyorsunuz bahsettiğim tehditler doğrudan tehdit değil, Ermeni diasporasının çeşitli örgütlerine yönelik doğrudan saldırılardır. Bu saldırılar Türkiye hükümeti ile bağları olan başka güçler tarafından organize ediliyor. Örneğin Ermenilere karşı hoşgörüsüz yaklaşımıyla bilinen Bozkurtlar örgütü, Avrupa'nın birçok ülkesinde faaliyet gösteriyor. Avusturya'da faaliyeti yasaklanmış olmasına rağmen.
Bozkurtlar, örneğin Fransa'da düzenli olarak Ermeni örgütlerine saldırılar düzenliyor. Ermeni örgütlerinin faaliyetlerinden korktukları için Ermeni çevrelerine fiziki bir korku atmosferi aşılamak ve yaymak istiyorlar. Ermenilerin bazı ülkelerde başarılı olduklarını görüyorlar. Bana göre durum bu.
Bu haber ermenihaber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (ermenihaber) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(ermenihaber). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com