Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, "örgüt adına suç işlemek" suçlamasıyla yargılandığı davada ifade verdi. Yasin Hayal'in kendisine "Devlet arkamızda sırtımız sağlam" dediğini söyledi.

Dink cinayetinin tetikçisi Samast, cezaevinden koşullu salıverilme kapsamında 15 Kasım 2023'te tahliye edilmişti.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i 19 Ocak 2007'de silahlı saldırıyla öldüren Ogün Samast, "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşmasında ilk kez savunma yaptı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuksuz sanık Samast Trabzon'dan, diğer sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Tuncay Uzundal, dönemin emniyet müdürleri Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer ve Adem Sağlam, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Dink ailesinin avukatları ile sanık avukatları da salonda hazır bulundu.

"'Cayarsan bedelini ödersin' dedi"
Duruşmada diğer sanıklardan Yasin Hayal'in kendisini tehdit ettiğini öne süren Samast, Hayal'den korktuğunu ifade etti. Samast, "Yasin sıradan vatandaş değildi. McDonalds'ı bombalamıştı, silahlı eylemleri vardı. 'Sen yapacaksın bu işi, cayarsan bedelini ödersin' diye tehdit etti. Çok baskısı vardı Yasin'in" diye konuştu. Mahkeme Başkanı'nın Hayal için "Seni askerle, polisle tanıştırdı mı?" sorusuna ise Samast, "Hayır" diye cevap verdi.

Olay günü takip edildiğini anlayınca Hayal'i arayarak takip edildiğini söylediğini belirten Samast, Hayal'in kendisine, "Onlar bizden" deyip demediği sorusuna, "Evet. Zaten ben Şişli'ye gittiğimde arabadan indiğimden beri etrafımdaydılar. Beyaz bir araba sürekli peşimdeydi. Ben 7-8 kere vazgeçtim. Bunları savcıya anlatmıştım" yanıtını verdi.

"Sana kimse bir şey yapamaz' dediler"
Ogün Samast, olay basına yansıyınca panik olduğu için Trabzon'a bilet aldığını, kendi köyüne gidip saklanmaya karar verdiğini ifade etti. Samast, "Ben aslında amcamlara gidecektim, Yasin'le falan görüşmeyecektim, köyüme gidecektim. Olay basına yansıyınca panik oldum. Basında olay o kadar büyüyünce yapacak bir şey yoktu. 'Devlet arkamızda sırtımız sağlam rahat olun' diyordu. Ali Fuat'ların, Ramazan'ların isimleri patlayınca ben el yazımla dilekçe verdim, dosyaya müdahil olmak için" şeklinde konuştu.

Samast, "Normalde ben kaçmayacaktım. Samsun'daki o meşhur fotoğrafı orada yapacaktım. Olay yerinde bayrak açacaktım ama beni orada öldürürlerdi. O yüzden kaçtım" dedi.

Mahkeme başkanının, "Olaydan sonra poliste, jandarmada bir ayrıcalık, bir destek gördün mü?" diye sorusuna da Samast, "Hayır. Samsun'da o konuşmalar olmuştu, 'Rahat ol koçum, aslansın, sana kimse bir şey yapamaz' gibi söylemlerde bulunmuşlardı. Beni konuşturmak için öyle davrandıklarını sonradan söylediler ama öyle değildi. 'Helal olsun sana kimse bir şey yapamaz' dediler" şeklinde yanıt verdi.

Sanık, kendisine isim verilip verilmediği sorusuna da "Verildi ama oradakiler telefonla konuşuyorlardı bazı isimlerle. Samsun Emniyet'teki ham görüntü ve ifade kayıtlarında da var bunlar. 16 yaşındayım, polis beni almış, korkuyordum. Savcılıkta ifadeler verdim. Ama üzerinden 18-19 yıl geçti" yanıtını verdi. Samast, Ramazan Akyürek'ten dolaylı talimat alıp almadığı sorusuna da "Hayır" yanıtını verdi.

Duruşma 29 Mayıs'a ertelendi
Samast, cezaevinden koşullu salıverilme kapsamında 15 Kasım 2023'te tahliye edilmişti. Tahliyesinin ardından Samast hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan yeni bir iddianame düzenlenmişti. Samast hakkında 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.

Samast'ın davası, eski Emniyet Müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ile azmettirici Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu 11 sanıklı "anayasayı ihlal", "FETÖ adına suç işleme" ve "ihmali davranışla kasten öldürme" suçlarından yargılandığı davayla birleştirilmişti.

Mahkeme heyeti, dosyanın mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verdi. Duruşma 29 Mayıs'a ertelendi.