Karabağ'dan kılık değiştirip kaçtı, soluğu Washington'da aldı! 'Bize para verin, zor durumdayız'

Karabağ'da Azerbaycan topraklarının orta yerinde bir korsan devlet kurmak isteyen Ermeniler, bu amaçlarına ulaşmak bir yana, uluslararası kuruluşların, diasporanın ve Erivan'ın göndereceği paraya muhtaç durumda kaldı. Eylül ayındaki operasyon sırasında Hankendi'den bir gece vakti kılık değiştirerek kaçan sözde 'Artsakh Devlet Bakanı' Artak Beglaryan, destek turuna çıktığı Washington'da ibretlik bir röportaj verdi.

Karabağ'da Azerbaycan topraklarının orta yerinde bir korsan devlet kurmak isteyen Ermeniler, bu amaçlarına ulaşmak bir yana, uluslararası kuruluşların, diasporanın ve Erivan'ın göndereceği paraya muhtaç durumda kaldı. Eylül ayındaki operasyon sırasında Hankendi'den bir gece vakti kılık değiştirerek kaçan sözde 'Artsakh Devlet Bakanı' Artak Beglaryan, destek turuna çıktığı Washington'da ibretlik bir röportaj verdi.

Azerbaycan toprağı Karabağ'da bir dönem 'Artsakh' adıyla korsan devlet kurmak isteyen Ermeni ayrılıkçılar bu hayali gerçekleştirmek bir yana, şimdi hem diaspora hem de uluslararası yardım kurumlarından para dileniyor.

Stepanakerd adını verdikleri Hankendi'yi korsan devletin başkenti yapma hedefindeki Karabağ Ermenileri, Azerbaycan'ın eylül ayındaki antiterör harekâtıyla birlikte soluğu Erivan'da aldı.

Kaçanlar arasında, Bakü güvenlik birimlerince aranmasına rağmen gece vakti kılık değiştirerek sınırdan geçen Artak Beglaryan da vardı.

Beglaryan, korsan devlet yapılanması Artsakh Cumhuriyeti hükümetinde sözde devlet bakanı olarak görev yapıyordu.
Azerbaycan'ın güvenlik operasyonu sonrasında kendi rızalarıyla bölgeyi terk eden Ermenilerden hiçbirinin burnu bile kanamamış olmasına rağmen Beglaryan, Türkleri hâlâ Karabağ'da soykırım yapmakla suçluyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

ABD Kongresi üyeleriyle 'Türklere karşı' temaslar yürütmek üzere Washington'a gelen Beglaryan, National Journal adlı yayın organına ibretlik bir röportaj verdi. Cristina Maza'nın sorularını cevaplayan Ermeni militan, parasızlıktan dert yandı; hem diasporayı hem de uluslararası kurumları kendilerine daha fazla yardımda bulunmaya çağırdı.

'SOYKIRIM' DEDİ, PARA İSTEDİ
Bir dönemin sözde 'Artsakh Devlet Bakanı' Artak Beglaryan şunları söylüyor:
"Bize çoğunlukla Ermeni hükümeti ve Ermeni diasporası örgütleri destek veriyor. Ermeni hükümeti bize 6 aylığına bir daire kiralamamız için para verdi ama bu fon yakında tükenecek. Birleşmiş Milletler bir miktar sınırlı mali destek verdi. Ama bu da yeterli değil.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği acil durum fonu olarak 97 milyon dolar vereceğini söyledi. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı acil durum fonu olarak 11 milyon dolar sözü verdi. Ama 11 milyon dolar 150 bin mültecinin ihtiyacı açısından çok küçük bir miktar.

Bu nedenle ABD hükümetinin, Birleşmiş Milletler'in ve diğerlerinin halkımıza yönelik uluslararası desteği artıracağını umuyoruz."

"Azerbaycan sözde barış görüşmelerini soykırım yapmak için kullandı. ABD bu soykırımı önlemek için hiçbir şey yapmadı. Abluka sırasında Azerbaycan'a baskı yapacak hiçbir şey yapılmadı. Bu, eylül saldırısı ve yerinden edilme sırasında da geçerliydi ve şimdi bile geçerli. ABD'yi suç ortağı olarak görüyoruz. Dağlık Karabağ'ın ablukası sırasında BM Güvenlik Konseyi 3 kere acil olarak toplandı. Ancak herhangi bir karar alınmadı veya kabul edilmedi.

Bize Karabağ'da yapılanlar soykırımdır. Azerbaycan'ın bizi yok etmek istediği açık. ABD'nin Azerbaycanlı bireylere karşı da dahil olmak üzere ekonomik yaptırımlar uygulayacağını umuyoruz. Magnitsky Yasası'nın Azerbaycan'a karşı da kullanılmasını umuyoruz. Azerbaycan barışa hazırlanmıyor. Ermenistan'la savaşa hazırlanıyor."

KARABAĞ'A BM GÜCÜ İSTEDİ
"Abluka sırasında Stepanakerd'deydik (Hankendi). Sonunda gece bir kontrol noktasını geçerek kaçtım. Neyse ki beni fark etmediler. Şimdi ailemle birlikte Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yaşıyorum. Tüm mülteciler gibi bizim de gelir ve barınma konusunda sorunlarımız var.

Sürgünde hükümetimiz Ermenistan'da hükümet hâlâ faaliyet gösteriyor ama mali kaynağımız yok. Ermenistan da hükümetimizi dağıtması ve bu faslı kapatması yönünde Azerbaycan'dan yoğun baskı görüyor. Ama bunlar halkımızın, parlamentomuzun, yürütme organımızın meşru ve yasal temsilcileridir ve biz çıkarlarımızı ve haklarımızı temsil etmek için hükümetimizi korumaya çalışıyoruz. Fakat gel gör ki, Erivan'da kimse bizim fikrimizi sormuyor.

Uluslararası kuruluşlar ve yabancı hükümetler, Karabağ'a geri dönüş hakkımızın olduğunu açıkça belirtiyorlar. Ama kimse bizimle bu dönüşün koşullarını tartışmıyor. Nihai hedef, geri dönüşümüz ve Dağlık Karabağ'da, BM barış güçleri gibi BM güvenlik garantileri de dahil olmak üzere güvenli, onurlu bir yaşam olmalıdır."