7 Ağustos 2023 tarihinde, Birleşmiş Milletler uzmanlar grubu, Azerbaycan'ın Laçin Koridoru'nu ablukaya almasının neden olduğu tehlikeli durumu gündeme getirdi. Hukukçu, insan hakları savunucusu ve yazar Dr. Ewelina U. Ochab, bu konuyu Forbes dergisi için yazdı.

Yazıda şu ifadelere yer verildi:

“Uzmanlar vurguladıkları gibi, 2022 Aralık ayından bu yana Dağlık Karabağ'ı Ermenistan'a bağlayan tek yolu engelleyen abluka, nüfusu "temel gıda maddelerinin, ilaçların ve hijyen ürünlerinin akut eksiklikleriyle karşı karşıya bıraktı, tıbbi ve eğitim kurumlarının işleyişini etkiledi ve özellikle çocuklar, engelli kişiler, yaşlılar, hamile kadınlar ve hastalar da dahil olmak üzere sakinlerin yaşamlarını ciddi risk altına soktu." Dahası, hastane stokları tükenirken, hastaneler bakım sağlamakta zorluk çekiyordu. BM uzmanları, Azerbaycan'ı derhal Kasım 2020 ateşkes anlaşması gereği Laçin koridorunda kişilerin, araçların ve yüklerin serbest ve güvenli hareketini sağlamaya çağırdı.

Laçin Koridoru, Azerbaycan protestocuları tarafından 12 Aralık 2022'den beri bloke ediliyor; iddiaya göre, Dağlık Karabağ'da yasadışı doğal kaynak madenciliği sorunu nedeniyle protesto ediliyor. Laçin Koridoru'nu engelleyen protesto, bölgeye giren veya çıkan insanların ve malların normal hareketini durdururken, gıda, yakıt ve tıbbi malzeme de dahil olmak üzere ürünlerin bölgede eksikliğine neden oluyor. Sekiz ay sonra, Dağlık Karabağ halkının durumu acil bir yanıt gerektiren bir insani acil duruma dönüştü ve Azerbaycan durumu ele almak için yapılan çağrılara dikkat etmeye devam ediyor.

21 Aralık 2022'de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Azerbaycan Hükümetine, Mahkeme Kuralları'nın 39. Kuralı uyarınca, ciddi tıbbi tedaviye ihtiyaç duyan ağır hasta kişilerin ve yol üzerinde barınaksız veya geçim araçları olmadan mahsur kalan diğer kişilerin Laçin Koridoru'nda güvenli geçişi sağlamak için yetkileri dahilindeki tüm tedbirleri almaları gerektiğini belirtti.

Şubat 2023'te, Birleşmiş Milletler'in ana yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, Azerbaycan'ın Laçin Koridoru'nun ablukasını sona erdirmesi için geçici tedbirler emretti. Bağlayıcı etkisi olan bu karar, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin, davada kesin karar verilene kadar ve Uluslararası Irk Ayrımcılığının Tüm Biçimlerinin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme (CERD) hükümlerine göre, Laçin Koridoru boyunca kişilerin, araçların ve yüklerin her iki yönde engelsiz hareketini sağlamak için mevcut tüm tedbirleri almasını gerektirir. Azerbaycan, karara uymadı ve Laçin Koridoru'nun hala engellendiği görülüyor.

30 Temmuz 3023'te Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşerek Dağlık Karabağ'daki insani durumdan derin endişe duyduğunu ifade etti. İddiaya göre "Bakan Blinken, ticari, insani ve özel araçların Lachin koridorundan serbest geçişinin acil olarak sağlanması gerektiğini vurguladı ve insani malzemelerin Dağlık Karabağ nüfusuna ulaşabilmesi için alternatif yollar konusunda uzlaşma ihtiyacını vurguladı." Bu görüşmenin çözümü net değil.

8 Ağustos 2023'te, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin ilk Başsavcısı olarak görev yapan Arjantinli avukat Luis Moreno Ocampo, Laçin Koridoru'nun ablukası hakkında bir görüş yayınladı ve "2023'te Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermenilere karşı soykırım işlendiğine dair makul bir temelin olduğunu" savundu. İddiasına göre, "Laçin Koridoru'nun herhangi bir gıda, tıbbi malzeme ve diğer temel ürünlere erişimi engelleyerek, 'grubun fiziksel yok edilmesine yol açmak amacıyla yaşam koşullarını kasıtlı olarak zorlaştırmak' şeklindeki [BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi] (Soykırım Sözleşmesi) 2. maddesine göre soykırım olarak değerlendirilmelidir."