Türk Devrimi'nin mihenk taşı Lozan Barış Antlaşması'nın 100. yılına girilmesi dolayısıyla İsviçre’nin Lozan kentinde bölücü bir konferans düzenlendi. Konferansta Antlaşma'nın hükümleri hedef alınırken, ulusal aidiyet bilincini zedeleyici talepler dillendirildi.[İsviçre'de 'bölücü' konferans: Lozan'ı hedef aldılar, Ermeni yalanlarını savundular]

Bundan yaklaşık yüz yıl önce Batılı emperyalistlere karşı elde edilmiş en büyük zafer metinlerinden biri olan Lozan Barış Antlaşması 100. yılına giriyor.

Batı'nın asla unutmadığı büyük yenilginin senedi niteliğindeki Lozan Barış Antlaşması üzerinden yürütülen kara propaganda ise hâlâ devam ediyor.

Son olarak Lozan Belediyesi, İsmet Şeref Vanlı, Paris Kürt Enstitüsü ve İsviçre-Ermenistan Derneği tarafından “1923 Lozan’ından 2023 Lozan’ına” isimli konferansta Antlaşma hedef alındı.

Etnik bölücülüğün hat safhada olduğu olduğu konferansta Derya Bayir, Paris Sosyal Bilimler Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Hamit Bozarslan, Tarihçi Hans-Lukas Kieser, Oberlin Üniversitesi Öğretim Üyesi Leonard V. Smith gibi isimler yer aldı.

Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Lozan'ın 'ölümcül bir tarihi' hatırlattığını dile savundu.

ERMENİ YALANLARI DİLLENDİRİLDİ

Paris Sosyal Bilimler Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Hamit Bozarslan ise Kemalizmin, ittihatçılığın farklı bir formu olduğunu ve bunu sürdürdüğünü dile getirdi.

Bozarslan'ın bu iddiayı dillendirmesinin altında yatan amacın ise, Ermeni yalanlarıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni doğrudan ilişkilendirmek olduğu görülüyor.

Derya Bayır, Lozan Barış Konferansı'nda Ankara yönetiminin en stratejik ve Batılı emperyalistleri şaşkına uğratan hamlesi etnik azınlıkların olmadığı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan her müslümanın 'Türklük' aidiyetine mensup olduğu görüşünü hedef aldı.



Konferansın ikinci oturumunda ise Sarbon Üniversitesi’nden Reymond Kevorkian ise Ermeni yalanlarını gündeme taşıdı.

Kevorkian, Ermeni kadın ve çocukların büyük bir kısmının asimile edildiğini öne sürerek sözde soykırım konusunda cumhuriyetin kendini aklama çabası içerisine girdiğini iddia etti.

Joseph Yacoub, tam bağımsızlığı zedeleyici ve egemenlik haklarına aykırı olan dini azınlıklar konusunu tartışmaya açtı.

PKK'LI TERÖRİSLERE: KAHRAMAN SAVAŞÇILAR

Yacoub ayrıca, Ermeni yalanlarının devamı olarak Süryanilerin katledildiği şeklindeki temelsiz ve tamamen emperyalist merkezlerce yürütülen kara propagandayı dillendirdi.

Konferansın ikinci oturumunda Paris Politik Bilimler Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazand Begikhani, terör örgütü YPG/PKK'lı kadın teröristlerden 'kahraman Kürt savaşçılar' diye bahsetti.

TERÖR HAREKÂTLARI HEDEF ALINDI

Neuchatel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Jordi Tejel Gorgas da, Türkiye'nin ulusal güvenliği amacıyla yürütülen sınır ötesi harekatları hedefine koydu.

Gorgas, 2013 tarihinden itibaren 1920’li yılların politikalarına geri döndüğünü belirterek, Türkiye’nin İslami ve cihatçı gruplarla beraber Suriye’deki işgalinin de bu bağlamda değerlendirilebileceğini savundu.

LOZAN'I 'GÜNCELLEME' ARAYIŞI

Konferansın son oturumunda da Yeşiller Federal Milletvekili Sibel Arslan, Sosyalist Parti Federal Milletvekili Mustafa Atici, Diyarbakır Eski Belediye Başkanı Osman Baydemir, Eski Federal Milletvekili Laurence Fehlmann Rielle, Fransız Senatör Rémi Féraud, Eski ABD Büyükelçisi Peter Galbraith, Paris Kürt Enstitsü başkanı Kendal Nezan’ın moderatörlüğünde Lozan anlaşmasının güncellenmesinin mümkün olup olmayacağını tartıştı.