Missouri, Gower kırsalındaki bir manastırda ölen rahibenin cesedinin hiç bozulmadığı iddia edildi. Manastır bu durumun kutsal kabul edilmesi nedeniyle katoliklerin bir hac yeri haline geldi.

Rahibe Wilhelmina Lancaster, Mayıs 2019'da öldü, ancak bu yılın başlarında cesedi mezardan çıkarıldığında, hiç bozulmamış olduğu keşfedildi. Bu durum, Katolikler için bir kutsallık göstergesiydi.

Binlerce Katolik, bir "modern zaman mucizesinin" gerçekleştiğini söyledikleri Gower, Missouri manastırına akın etti.

Nebraska'dan bir Katolik olan Dale Bauermeister, geçen hafta manastırda Fox News Digital'e "Modern zamanın bir mucizesi" dedi. Bauermeister, Lancaster'ın bozulmamış bedeninin, "Mesih burada, aramızda, işini bitirmediğinin" bir işareti olduğunu söyledi.

Katolik ve yerel medya kuruluşları, Havariler Kraliçesi Meryem Benedictines manastırına gelen yüzlerce ziyaretçiyi yakaladı ve yerel Katolik cemaatleri, park etme ve kalabalık yönetimine yardımcı olmak için gönüllü oldu.

Missouri'den Judy Brown, Fox News Digital'e "Onu görmek, sadece barış ve diriliş umudu ve hepimizin Mesih'te bir olma umudu getiriyor" dedi.

Lancaster, 1995 yılında Mary Benedictines'i kurdu. Bundan çok önce, inanç yaşamına olan bağlılığının bir kanıtı olarak rahibelerin geleneksel siyah alışkanlığını giymekte ısrar etti.

Gower Abbey'deki rahibeler ve papazları, FBI'ın yerel terörizm karşıtı faaliyetler yürütmek için bir neden olarak kullanmayı düşündüğü Katoliklik içinde bir ayin olan Geleneksel Latin Ayini'ni kullanarak Latince Ayinler ve dua ayinleri düzenliyor.

Pek çok ziyaretçi için Lancaster, toplum ve kilise içindeki moderniteye karşı geleneksel ibadet biçiminin gücüne tanık oldu.

MESİH'İN GELİNİ Mİ?

Ohio'dan ailesiyle birlikte seyahat eden Lisa Shea, "Mesih'in gelini olarak yeminlerine sadakatini ve bu hayatta Mesih'in gelini olduğunun işareti olan bu alışkanlığı giymeyi sürdürmek istediğini düşünüyorum" dedi. "Bu işaret, kilisenin tüm laikleri için büyük bir armağandır, çünkü cennette hepimiz sonsuza dek Mesih'le bir olmaya çağrıldık."

Ziyaretçiler, hacıların yürüyüp ona dokunabilecekleri şapelin bodrum katına yerleştirilen rahibenin vücuduna sık sık tespih boncukları ve dua kartları dokundurdu.

Rahibenin vücudunun durumu, onu inceleyen uzmanları şaşırttı. Cesedi gömülmeden önce mumyalanmamıştı ve tabutu, dış tabakası olmayan basit ahşaptan yapılmıştı.

Salt Lake Community College morg bilimi bölümünde doçent olan David Hess, Katolik Haber Ajansı'na merhum rahibenin bozulmamış durumunu açıklamanın zor olduğunu söyledi.

CNA'ya "Ceset mumyalanmamışsa ve dört yıl sonra hala bozulmamışsa, bu beni bir şekilde fırlatıyor" dedi. "Vücudun çürümesini beklerdim, belki de kemiğe kadar değil, ama en azından ciddi şekilde ayrışmış."

Lancaster'ın cesedi, camın arkasına taşındığı geçen haftaya kadar hacıların ziyaretleri için açık havada sergileniyordu. Ancak Katolik Kilisesi tarafından "aziz" ilan edilmedi.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

"Bunun doğru olduğu kanıtlanırsa - hala araştırılıyor - ama doğru olduğu kanıtlanırsa, bana göre bu, özellikle Amerikan kilisesinde, Katolik inancının gerçekliğinin zamanımız için önemli bir işareti olacaktır." Katolik bir rahip olan Rahip Mark Goring, geçen hafta popüler You Tube kanalında paylaştığı bir videoda.

Katolik Kilisesi'ndeki liderler Roma ile temasa geçti ve kalıntılar mezardan çıkarıldıktan sonra durumla ilgili bir soruşturma başlattı.

Kansas City-St Piskoposluğundan Piskopos James V. Johnston . Joseph, Lancaster'ın durumuyla ilgili soruşturma hakkında bir açıklama yaptı ve burada Katolikleri kilise süreci tamamlanana kadar rahibeye saygı duymaktan kaçınmaya çağırdı.

Piskopos, "Kilisenin, birinin aziz olup olmadığını ve hürmete layık olup olmadığını belirlemek için yerleşik bir süreci vardır. Rahibe Wilhelmina adına henüz böyle bir süreç başlatılmadı," dedi. "Vücudunun olağanüstü durumu göz önüne alındığında, birçok kişinin Rahibe Wilhelmina'nın ölümlü kalıntılarını görmeye inanç ve bağlılıkla yönlendirilmesi anlaşılabilir, ancak ziyaretçiler vücuduna dokunmamalı, ona saygı göstermemeli veya onlara kutsal emanetler gibi davranmamalı."

Gower Abbey'deki rahibeler ayrıca, bozulmazlığın azizlik için resmi bir husus olmadığını açıklayan bir bildiri yayınladılar.

"Rahibe'nin kişisel kutsallığını doğrulayabilsek de, bozulmazlığın Kilise tarafından bir azizlik mucizesi olarak kabul edilen resmi işaretler arasında olmadığını ve her şeyin, özellikle tıp alanındaki yetkili makamlar tarafından daha fazla incelemeye tabi tutulması gerektiğini biliyoruz. Rahibeler, "Yaşamın kendisi ve alınan iyilikler kutsallığın kanıtı olarak kanıtlanmalıdır" dedi.

Bir aziz ilan edilebilmek için, yaşayan Hıristiyanlar tarafından müdahale istendiğinde, dış müfettişlerin merhumun etrafındaki çok sayıda mucizevi olayı doğrulaması gerekir. Katolik Kilisesi, bu mucizeleri "sadece ilahi güce atfedilebilecek bir şifa veya doğanın kontrolü gibi bir işaret veya harika" olarak tanımlar.

Hıristiyanlığın pek çok mezhebinde cennette olduğuna inanılanların bedenlerine "kalıntı" adı verilir ve tapınmada kullanılır. Kutsal emanetler, bir azizin dokunduğu nesneler de olabilir.

Katolikler, Kıptiler, Ortodokslar, Anglikanlar ve diğerleri, kutsal emanetlere saygıyı Tanrı'yı ??yüceltmenin bir yolu olarak uygularlar - uygulamanın izleri, ölü bir adamı hayata döndüren peygamber Elisha'nın kemikleri gibi İncil anekdotlarına kadar uzanır.

Elçilerin İşleri Kitabında, sadece Aziz Paul'un mendiline dokunmak hastaları iyileştirdi ve etkilenenlerden kötü ruhları kovdu. Ve Eski Ahit'te, bedeni İlya peygamberin kemiklerinin bulunduğu mezara yerleştirildikten sonra ölümden dirilen bir adamın hikayesi anlatılır.

Dindar Hıristiyanların kemiklerine hürmet gösterilmesi, Hıristiyanlığın ilk günlerinden beri belgelenmiştir.