Bu yılki 19 Ocak Hrant Dink Anması'nda Gezi direnişi tutuklularından Çiğdem Mater'in mesajı da okundu. Mater gibi Hrant'ın Arkadaşları İnisiyatifi üyesi olan ve geçtiğimiz aylarda tahliye edilen Bircan Yorulmaz da Hrant Dink'e seslendi. Ayrıca 20222 Uluslararası Hrant Dink Ödülü sahibi Afgan kadın hakları savunucusu Shahrazad Akbar da anmaya yazılı bir mesaj gönderdi..

25 Nisan 2022'den bu yana diğer Gezi direnişi tutukluları ile birlikte cezaevinde olan Hrant'ın Arkadaşları İnisiyatifi'nden Çiğdem Mater'in Bakırköy Cezaevi'nden gönderdiği ve anmada Bircan Yorulmaz tarafından okunan mesajı şöyle:

"Sevgili Hrant Dink,

Bugün Kandıra’dan Edirne’ye, Silivri’den Sincan’a, Bakırköy’den Diyarbakır’a, Gebze’ye, Tekirdağ’a, seni küçücük hücrelerinde, avlularında, koğuşlarında anan, gülen gözlerini akıllarında tutan binlerce insan adına konuşmak, sesimizi, selamımızı ve inadımızı iletmek bu kez de bana düştü.

Sevgili Dink ailesi, Hrant’ın sevgili arkadaşları;

Sebat Apartmanı’nın önünde, sebatla -ve inatla, 16. kere bir aradasınız. Şu anda orada olan sizler, lütfen yanı başınıza orada olmak isteyip olamayan bizleri, hapistekileri, sürgündekileri, on binleri ekleyin.

Sebat Apartmanı’nın önündeki bu kaldırımda sadece Hrant Dink’i anmıyoruz, memleketin yüz küsur yıllık sessizliğine hafızamızla ses veriyoruz. Sessizliğin suça ortaklık olduğunu, geç de olsa büyük kayıplarla fark etmiş olanlar olarak, buradayız. Krikor Zohrab’tan Gomidas Vartabed’e, 24 Nisan 1915’te İstanbul’dan, evlerinden alınan Ermenilere ve öldürülen tüm Anadolu Ermenilerine, Trakya pogromundan Dersim’e, Varlık Vergisi’nden 6-7 Eylül’e, 27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 12 Eylül’e, 28 Şubat’a, Diyarbakır Cezaevi’nden Mamak’a, Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Roboski’ye ve Gezi Parkı’na…

Sevgili Rakel Dink’in tarihi tespitiyle 'bizi acılarda akraba edenlere' inat buradayız, bir aradayız.

Sabahattin Ali’den Abdi İpekçi’ye, Ümit Kaftancıoğlu’ndan Metin Göktepe’ye, Uğur Mumcu’dan Fehmi Tosun’a, Musa Anter’den Ahmet Kaya’ya, Sevag Balıkçı’ya, Abdullah’a, Ahmet’e, Mehmet’e, Medeni’ye, Ali İsmail’e, Hasan Ferit’e, Berkin’e ve Hrant Dink’e sayamadığım bütün kayıplarımızın acısı ve cezasızlığın vatandaş olarak sırtımıza bıraktığı sorumlulukla buradayız.

Ne güzel ki sadece acı ve üzüntüyle değil, umutla da buradayız. 19 Ocak 2007’den bu yana, yeni kuşaklar geldi aramıza. Hrant Dink’i hiç tanımadan okumuş, dinlemiş ve anlamış kocaman bir genç kalabalık! Birkaç yıl önce sevgili Filiz Ali’nin bu meydanda dediği gibi: “işte umut burada.”

Emek Sineması’nı kurtarmaya çalışırken o binanın bir Varlık Vergisi talanı olduğunu bilenler olarak buradayız, Gezi Parkı’nı park olarak korumaya çalışırken, Gezi’nin bir Ermeni Mezarlığı’nın üzerine yapıldığını unutmayanlar olarak buradayız, Sevgili Hrant Dink “su çatlağını bulur” derken, “Evet, biz Ermenilerin bu topraklarda gözümüz var. Var, çünkü kökümüz burada” derken ne dediğini duyanlar olarak buradayız.

Geçmişle yüzleşebileceğimiz, herkesin hakkını herkese vereceğimiz günlerin umuduyla buradayız.

Hiçbir yere gitmiyoruz, inatla ve sebatla buradayız."

Bircan Yorulmaz'ın sözleri

Kobani Olayları nedeniyle iki yılı aşkın süre çezaevinde tutulan ve 2022'nin Kasım ayında tahliye edilen Hrant'ın Arkadaşları İnisiyatifi'nden Bircan Yorulmaz da anmada söz alarak Hrant Dink'e seslendi. Yorulmaz'ın konuşması şöyle:

"Hrantın Arkadaşları!
Merhaba!

Hep birlikte sevgili Hrant’ı andığımız bu alanda, son iki yıldır sizlerle beraber olamadım. Ama biliyordum ki her sene aynı inat ve aynı umutla burada, bu meydanda toplananların yürekleriyle haykırdıkları her sloganda ben ve benim gibi bu alanda olamayan, özgürlüğü ellerinden alınmış tüm Hrantın Arkadaşları’nın sesleri de çınladı. Çünkü biliyorum ki Hrantın Arkadaşlarından birinin bile olduğu yerde, O hepsinin sesi olacaktır.

16 yıldır Hrant’ı anar ve adalet arayışımızı sürdürürken aynı zamanda Hrant’ın aramızdayken tüm halkların eşit, özgür, adil, demokratik ve barışcıl yaşam hakkının savunucusu ve takipçisi olduğunu da anlatıyoruz.

Buradan, bu meydandan eşit, özgür, adil, demokratik ve barışcıl bir dünya, bir memleket istedikleri için tutsak edilen Hrant’ın tüm arkadaşlarına selamlarımızı, sevgilerimizi iletiyorum. Osman’a, Selahattin’e, Çiğdem’e, koğuş arkadaşlarım Pervin’e ve Meryem’e ve daha adını anamadığım, çeşitli haksız, hukuksuz davalar sonucu özgürlükleri ellerinden alınmış nicesine.

Yakın bir gelecekte, bu alanda onlarla hep birlikte Hrant’ı anmaya ve Hrant için adalet aramaya devam edecek, Buradayız Ahparig diye haykırmayı sürdüreceğiz.

Buradayız Ahparig, dün de bugün de yarın da!"

Shahrazad Akbar'ın mesajı

2022 Hrant Dink Ödülü sahibi Afgan kadın hakları savunucusu Shahrazad Akbar da anmaya bir mesaj gönderdi. Akbar'ın mesajı da şöyle:

"Sizleri en içten duygularımla selamlıyorum,

Hrant Dink’i ve onun adalet mücadelesi mirasını andığımız bu günde sizlerle duygularımı paylaşmaktan büyük onur duyuyorum. Hrant Dink’in hayatı ve çalışmaları dünyanın her yerinden aktivistlere ilham kaynağı oluyor. Onun mirası hayatlara dokunmaya ve adalet mücadelesini güçlendirmeye, bu mücadeleye enerji vermeye devam ediyor.

Bu önemli vesileyle Afganistan ve İran’daki kadınların zorbalığa, adaletsizliğe ve kadın düşmanlığına karşı verdikleri azimli mücadeleye dikkatinizi çekmek isterim. Ülkem Afganistan’da kadınlar canlı canlı mezara koyulduklarını hissediyorlar. Kadınlar çalışma, eğitim, serbest dolaşım haklarını, parklara ve spor salonlarına gitme haklarını ve son olarak da yardım örgütlerinde çalışma haklarını kaybettiler. Afganistan’daki kadınlar bana, Taliban’ın elinden gelse soludukları havayı bile ellerinden alacağını söylüyorlar. Afgan kadınlar bu korkunç adaletsizlikler karşısında hak mücadelelerine devam ediyorlar. Taliban’ın zulmüne karşı direniş ateşini, özgürlüklerini ve yaşamlarını tehlikeye atarak sokaklara dökülen küçük ama güçlü bir grup kadın protestocu yakıyor. Taliban’ın toplumsal cinsiyet ‘apartheid’ına karşı mücadeleyi ayakta tutanlar, bir okul öğretmeninden protestocu ve aktiviste dönüşen ve genç kadınlara destek ve cesaret veren Shamila ya da protestolar esnasında Taliban’ın saldırısına uğradıktan sonra bir dizi ameliyat geçirmek zorunda kalan Munisa gibi kadınlar.

Bu kadınlar aynı zamanda, genç kadınlar ve kız çocukları için umut ışığını canlı tutmak adına gizlice okullar, kütüphaneler, eğitim programları işletiyorlar. Bazen protesto ediyorlar; bazen müzakere ediyorlar veya gizlice faaliyetler gerçekleştiriyorlar ama pes etmiyorlar. Dünya sırtını dönmüşken onlar Taliban’ın zulmüyle mücadele ediyorlar. İran’da eşitlik ve özgürlük talep eden kadınlar hapis cezası, işkence ve idamla karşı karşıya kalıyorlar.

Hrant Dink’in mirasını, dayanışma içerisinde mücadele ederek onurlandıralım. Dünyanın her yerindeki bütün kadınların insan hakları için mücadele edelim. Afganistan ve İran’daki kadınların direniş seslerini duyuralım; dünyanın dikkatini onların cesur mücadelesine ve taleplerine çekelim."