Türkiye dış yardımları kabul etmeli - Gündem
24 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Լուսնակ / Ժամ : Հրակաթն

Gündem :

26 Ekim 2011  

Türkiye dış yardımları kabul etmeli -

Türkiye dış yardımları kabul etmeli Pazar günü Türkiye’nin doğusunu 7.2 büyüklüğünde bir deprem vurdu. Desteksiz beton ve kerpiçten yapılan bölgelerde can kaybı her geçen saat artıyor. Türk hükümetinin dış yardımı geri çevirme kararıysa duyarsızca ve kaba bir tavır.

Her deprem, mucize hikâyelerini de beraberinde getirir. İki gün sonra bir kapının altında sağ bulunan çocuk, bir hafta sonra enkazdan çıkarılan kadın... Ancak bu hikâyelere tam da çok nadir oldukları için ‘mucizevi’ diyoruz. Her depremin ardından zamana karşı bir yarış başlar; her saatin büyük önemi vardır. Asla yeterince kurtarma ekibi olmaz ve çalışmalar asla yeterince hızlı ilerlemez.


Pazar günü Türkiye’nin doğusunu 7.2 büyüklüğünde bir deprem vurdu. Desteksiz beton ve kerpiçten yapılan bölgelerde can kaybı her geçen saat artıyor. Türk hükümetinin dış yardımı geri çevirme kararıysa duyarsızca ve kaba bir tavır.


Daha önce böyle bir tavır gösterilmemişti. Ağustos 1999’da büyük bir deprem İzmit ve çevresini vurup da on binlerce insanı öldürdüğünde, Yunan hükümeti saatler içinde yardım önermişti. Felaketin boyutuyla sarsılan Türk yetkililer, teklifi kabul etti. Yunan vatandaşlar para, giysi ve kan gönderdi ve Türkiye vatandaşlar da bunu önemsedi. Atina Belediye Başkanı deprem bölgesini ziyaret etti.


Ezelden beri birbirine husumet besleyen iki ülke, komşu olduklarını hissetmeye ve buna göre davranmaya başladı. Çok daha az can kaybına yol açsa da, şiddetli bir deprem bir ay sonra Atina’yı vurduğunda Türkler de aynı incelikle karşılık verdi. Tarihte felaket diplomasisinin başka örnekleri de var, fakat hiçbiri bunun kadar dokunaklı değil.

Depremle başa çıkmak
Türkiye bugün sadece Yunanistan’ın değil, İsrail ve Ermenistan’ın da yardım önerilerini geri çeviriyor. Türkiye’nin Ermenistan’la travmatik bir geçmişi, İsrail’le ise travmatik bir bugünü var.
Türkiye’nin on yıl öncesine nazaran daha modern, özgüvenli ve müreffeh bir ülke olduğu muhakkak, fakat hiçbir ülke bir depremle tek başına rahatça başa çıkacak kadar modern ve gelişmiş değildir.
Yunanistan, depremlerle başa çıkmak konusunda en az Türkiye kadar tecrübeli ve imkânları çok daha iyi. İsrail de felaket yönetiminin karmaşık ve teknik veçhelerine oldukça hâkim. Her iki ülke de hayatlar kurtarabilirdi.
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın söz konusu kararla ilgili öne sürdüğü sebepler var, fakat pek de dişe dokunur sebepler değil. Erciş ve Van, ülkenin hassas bir bölgesinde yer alıyor; İran ve Irak sınırına yakınlar ve Kürt çoğunluklu nüfuslara sahipler. Geçen çarşamba Kürt militanlar, yakın bir noktada 18 yılın en ağır saldırısını gerçekleştirerek 24 askeri öldürdü ve Türkiye bu saldırıya, Irak sınırının iki tarafında şiddetli biçimde karşılık verdi. Normal koşullar altında Türkiye, yabancı ajansların akın etmesini hoş karşılamaz. Ancak şu an normal koşullardan bahsedilemez.
Erdoğan 2003’te iktidara geldiğinden bu yana Türkiye, doğal yeri mahiyetinde giderek Avrupa’dan ziyade Ortadoğu’ya bakıyor, sık sık İran’la işbirliği yapıyor ve sarsılan bir dev konumundaki Mısır’a karşı üstünlük taslayan bir tavır sergiliyor. İsrail’le ilişkileri dikkat çekici biçimde kötüye gidiyor. Tarihinde görmediği derecede müreffeh bir on yılın ardından Türkiye’nin bölgesel hâkimiyete yönelik bariz ve anlaşılabilir hevesleri var. Dış yardımın geri çevrilmesi, Türkiye’nin artık buna ihtiyaç duymayan bir ülke olduğuna dair üstü kapalı bir böbürlenmeye işaret ediyor.

‘Gurur yapmak’ gereksiz
Fakat ihtiyacı var. Bu boyutta bir felaketin ardından her ülkenin ihtiyacı olur. Türkiye’nin gururu, kurtarılabilecekken ölenlerin kanı ve kırılmış kemikleri üzerine kurulmamalı. Bölgesel istikrar, dostluk üzerine inşa edilir ve Türkiye’nin etrafındaki ülkeler yardım önererek olsa olsa dostluk eli uzatıyor. O el tutulmalı





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+