​Ermenistan-Türkiye ilişkileri: İki adım ileri, bir adım geri - Gündem
28 Aralık 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Քաղոց / Օր : Սիմ / Ժամ : Հուրփեայլեալ

Gündem :

26 Ağustos 2022  

​Ermenistan-Türkiye ilişkileri: İki adım ileri, bir adım geri -

​Ermenistan-Türkiye ilişkileri: İki adım ileri, bir adım geri ​Ermenistan-Türkiye ilişkileri: İki adım ileri, bir adım geri

Ermenistanlı ve Türkiyeli diplomatlar, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine ve uzun süredir kapalı olan sınırın açılmasına dönük müzakereleri yoğun şekilde sürdürürken, beklentiler yükseliyor. Peki, ufukta bir dönüm noktası var mı?

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’ndan, adının belirtilmesini istemeyen bir kaynak, “Mutabakata vardığımız noktalar uygulamaya konana kadar kayda değer bir ilerlemeden bahsedemeyiz” diyor. Ermenistan’ın ve Türkiye’nin özel temsilcileri Ruben Rubinyan ile Serdar Kılıç dört kez bir araya geldi ancak henüz ortada somut bir sonuç yok.

Kendi hükümetleri tarafından, iki komşu ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesiyle görevlendirilen iki temsilci, Rubinyan ve Kılıç, son dönemde bu konuda bir miktar yol kat etti. 1 Temmuz’da Viyana’da yapılan son toplantının ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama iyimserdi. “Taraflar, Türkiye ile Ermenistan arasındaki kara sınırının iki ülkeyi ziyaret eden üçüncü ülke vatandaşlarının geçişine mümkün olan en yakın zamanda açılması üzerinde mutabakata varmışlardır (...)” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada ayrıca, “Taraflar (...), nihai hedef olan iki ülke arasında tam normalleşmenin sağlanması yönünde atılabilecek muhtemel diğer somut adımları da ele almışlar ve normalleşme sürecinin önkoşul olmaksızın sürdürülmesine ilişkin uzlaşılarını yeniden vurgulamışlardır” deniyordu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın 11 Temmuz’da yaptığı telefon görüşmesi de olumlu bir işaretti. İki lider arasındaki konuşmada, Ermenistan’ın sivil uçaklarının Türkiye’nin hava sahasını kullanma izni almakta zorluklarla karşılaşması ve bu yüzden birçok seferin son dakikada iptal edilmesi gibi meseleler de ele alındı.

Ermenistan, sınırın üçüncü ülke vatandaşlarına turizm sezonu içinde, Temmuz’da ya da Ağustos başında açılmasını ve Ermenistan ile Türkiye’nin doğu illeri arasındaki ticaretin güçlenmesini umuyordu. Ancak yukarıda değinilen açıklamaların devamında, şu âna dek herhangi bir fiilî değişim olmadı. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapan kaynağımız, “Hâlâ, bizi Türkiye’nin bu konuda ciddi olduğuna, müzakerelerin bir taklit sürecinden ibaret olmadığına ikna edecek bir somut adım görmüş değiliz” diyor.

Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesinin önündeki engeller neler? Sovyetler Birliği’nin çökmesi ve Ermenistan’ın egemenliğini ilan etmesinin ardından, Türkiye, bağımsızlığını tanıdığı bu ülkeyle diplomatik ilişki kurmayı ve iki ülke arasındaki sınırları açmayı sürekli olarak reddetti. 1990’ların başlarında Türkiye’nin iki önkoşulu vardı: Ermenistan’ın, Ermeni Soykırımı’nın uluslararası düzeyde tanınmasına yönelik çabaları desteklememesi ve her türlü toprak tazminatı talebinden açık şekilde vazgeçmesi. Ermenistan’ın buna verdiği yanıt, iki ülke arasındaki ilişkilerin –Türkiye’nin diğer Sovyet cumhuriyetleriyle ilişkilerinde olduğu gibi– önkoşulsuz olarak normalleştirilmesini istemek oldu. Karabağ konusundaki uzlaşmazlığın şiddetlenmesi ve Ermeni savaşçıların Azerbaycan’daki Kelbecer’i işgal etmesi üzerine, Türkiye taleplerine bir üçüncüsünü ekledi; o da, Ermenistan birliklerinin Karabağ dışındaki Azerbaycan topraklarından çekilmesiydi.

Şu anda bu üç koşul da yerine getirilmiş durumda. İlk iki talep Zürih Protokolleriyle talep karşılanmıştı; 2020’deki savaşın ardından da, Ermenistan birlikleri, işgal etmiş oldukları diğer Azerbaycan topraklarından çekildiler. O hâlde normalleşme süreci neden bu kadar uzuyor?

Kaynağımız, Azerbaycan’ın, Türkiye’ye, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki müzakerelerin önüne geçmemesi için, uygulama sürecini yavaşlatması yönünde baskı yaparak olumsuz bir rol oynadığını söylüyor ve ekliyor: “Türkiye Azerbaycan karşısında mevcut liderlik konumunu üstlenmeli.”

Ermenistan-Türkiye ilişkilerinde, kökleri Birinci Dünya Savaşı’na uzanan bir tarihsel çetrefilliğin yanı sıra, otuz yıldır devam eden ve Türkiye’nin Ermenistan’a iktisadi ambargo uygulamasında ifade bulan bir iletişim eksikliği var. Ayrıca, Türkiye’nin Azerbaycan’ı siyasi ve askerî olarak destekleme yönündeki tercihi de, Ermenistan’la ilişkilerini iyice karmaşıklaştırdı. Bu ilişkilerin ilerlemesini yine çok karmaşık olan bir başka uzlaşmazlığa endekslemek, her iki sorunu da çok daha karmaşık hâle getirebilir, hatta bunların çözüme kavuşturulmasını imkânsızlaştırabilir. Kaynağımıza göre, “İki sürecin birbirine bağlanması açıkça yıkıcı bir etki doğuruyor.”

Öte yandan, Türkiye’nin Ermenistan’la arasındaki gerilimleri düşürüp bu ülkeyle ilişkilerinde olumlu adımlar atması, Karabağ çatışma bölgesindeki ve çevresindeki gerilimlerin düşürülmesi için gereken koşulların oluşması açısından da faydalı olabilir.

Ermenistanlı diplomat, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Biz yarın bile sınırları açmaya ve diplomatik ilişki kurmaya hazırız.”


(İngilizceden çeviren: Altuğ Yılmaz)







Bu haber agos kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+