Aleksandrapol Antlaşması’ndan bu yana Türk siyasetinde hiçbir şey değişmedi

Ermeni Devrimci Federasyonu, Hay Dat ve Siyasi İşler Dairesi başkanı Kiro Manoyan’a göre, Ermeni Soykırımı’nı tanıma süreci yavaşladı.

Manoyan bu süreçten öncelikle diplomatik ilişkilerin kurulması ve açılmasının sorumlu olduğunu belirtmektedir.

Ermeni halkı 24 Nisan’dan ne bekliyor?

Siyaset bilimciler ve Türkologlara göre uluslararası toplum 1915 soykırımını tanımalı, onu gerçekleştiren ülkenin eylemlerini kınamalıdır, ancak Türkiye’nin suçunu kabul etmesi daha da önemlidir.

“Soykırımı tanıma sürecinin yavaşlaması, bizim çıkarımıza değil ve Türkiye ile ilişkileri planlamanın zamanı da değil.

Ermenistan ilişkilerini Azerbaycan’a bağlıyorlar, soykırımı inkâr etmeye devam ediyorlar, Ermenistan’ı mümkün olduğu kadar izole etmeye çalışıyorlar.

Türkiye’nin amacının ne olduğunu anlamalıyız.

Türkiye’nin siyasi düşüncesinde Alexandropol anlaşmasından bu yana hiçbir şey değişmedi, Türkiye siyasi duruşunu değiştirmedi.

Yanı başında kendisine bağlı olmayan bir Ermeni devleti hayal edemiyor.

Ermeni tarafının kırmızı çizgileri belirlemesi benim için önemli.

Bu kırmızı çizgi ise, prensip konuları olup, Soykırım meselesi, Artsakh meselesi ve Kars Antlaşması meselesidir.

İlk adım, gerçekten önkoşulsuzsa, diplomatik ilişkilerin kurulması, ardından da ablukanın kaldırılması olmalıdır.

Gerisi zamanla gelecektir.

Anayasa Mahkemesi’nin Ocak 2010’da yaptığı yorum, Kırmızı çizgiler için yol gösterici olmalıdır.

Bu belgede, müzakerelerde Soykırım konusunun sorgulanmaması, güvenlik konularımızı tehlikeye atmamamız gerektiği belirtildi”,- demektedir Kiro Manoyan.