Karabağ’da düğüm çözüldü -
Karabağ’da düğüm çözüldü
Soğuk Savaş’ın sona ermesi küresel anlamda ideolojik savaşı sonlandırmış olsa da bölgesel anlamda yeni çatışmaların başlamasına neden olmuştu. Maalesef patlak veren bölgesel savaşların çoğu Türkiye’nin yakın çevresinde gerçekleşti.
Yanı başımızdaki coğrafyalar Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu sıcak çatışmaların merkezi hâline geldi. Balkanlar’da Bosna ve Kafkaslar’da Karabağ örneklerinde olduğu gibi soykırım derecesinde katliamlar yaşanırken Orta Doğu’da Irak merkezli olarak bitmeyen bir savaşın fitili ateşlendi.
Söz konusu çatışmalarla neredeyse Türkiye’nin üç çıkışına düğümler atıldı.
1990’ların başında Ermenistan desteklenerek Kafkaslar’da Kurt Çakal’a boğdurulmaya çalışıldı. Aldığı destekle birlikte Ermenistan, Karabağ ve çevresindeki reyonları işgal etti.
Ermenistan işgaliyle Kafkaslara bir düğüm atıldı. Bu düğümün başına da güya sorunu barışçıl yollardan çözsün diye ABD, Rusya ve Fransa’nın eş başkanlığında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) çerçevesinde Minsk Grubu oluşturuldu...
Aradan geçen otuz yıla rağmen bir adım ilerleme sağlanamadı. Ermenistan işgalden, sorunu çözmekle görevli malum grup çözümsüzlükten memnun gibi hareket ettiler.
Atılan bu düğümle bölgesel barış engellenirken devletler arasındaki ilişkiler ya sonlandırıldı ya da minimuma indirilmiş oldu. Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya ile ilişkileri kısıtlanmış oldu.
Otuz yıl sonra Ermenistan provokasyonuyla başlayan ve “44 Gün” veya “İkinci Karabağ Savaşı” olarak tarihe geçen ve Azerbaycan’ın mutlak zaferiyle sonuçlanan savaş başladı.
Azerbaycan’ın iyi hazırlığı, Türkiye’nin tereddütsüz desteği ve SİHA teknolojisiyle otuz yıl önce atılan düğüm çözüldü.
Bu sırada düğümün çözülmesine üzülenler olmadı değil. Bölge dışı ülkelerden Fransa ile bölge ülkelerinden İran, düğüme sıkı sıkı sarılsalar da zafere engel olamadılar.
Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında imzalanan mutabakatla savaş sonuçlandı.
Azerbaycan işgal edilen topraklarını kurtarırken bölgesel barışın kapıları aralandı. Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ekseninde bölge ülkelerinin yararına işleyecek yeni yol güzergâhları ve iş fırsatları ortaya çıktı.
Düğüm çözülünce;
1- Barış konuşulmaya başlandı.
Savaştan hemen sonra Azerbaycan ve Türkiye, bölgesel barışın önünün açıldığını, bölge devletleri arasında iş birliği için uygun ortamın oluşmaya başladığını ve karşılıklı çıkar çerçevesinde yeni bir sürece girildiğini beyan ettiler.
Savaşı kaybeden Ermenistan Başbakanı Paşinyan bile Azerbaycan ile barış anlaşması imzalamak istediklerini ve Türkiye ile ön şartsız olarak normalleşme sürecini başlatmak istediklerini dile getirdi.
Öyle anlaşılıyor ki, otuz yıl önce Karabağ’da atılan düğümden en fazla zararı gören devletlerden birinin de Ermenistan olduğunun farkına Paşinyan gibi bazı Ermeni siyasetçiler varmışlar. Başkalarının da desteğini alarak attıkları jeopolitik düğümün Ermenistan’a bir faydasının olmadığını büyük bir maliyetle anlamış oldular.
2- Zengezur Koridoru.
Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan bağlantıyı kuracak olan koridordur. İşgal edilen toprakların kurtarılmasından sonraki en önemli gelişme diyebiliriz. Koridorun faaliyete geçmesiyle ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Koridorla sadece Türkiye ile Azerbaycan arasındaki doğrudan bağ kurulmakla kalmıyor aynı zamanda Orta Asya Türk Devletleri ile kesintisiz bir hat oluşturma ve tarihî İpek Yolu’nu canlandırma fırsatı doğuyor.
Nitekim Kasım 2021’deki Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin (Türk Konseyi) Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüştürüldüğü son toplantıda da Karabağ Zaferi’nin olumlu havası görülmüş oldu.
3- Türk SİHA’larına olan ilgi arttı.
Karabağ’da düğümün çözülmesinde en kritik görevi SİHA’ların yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. SİHA’lar göz kamaştırıcı bir etkinlikle savaşın seyrinin değişmesini sağlayarak son dönemde adından en fazla söz edilen silah sistemi oldu. Söz konusu başarıdan sonra SİHA’ların savaş konseptini derinden etkilediği değerlendirmeler yapıldı.
Bölgeye yeni bir düğüm atılmasına fırsat vermeden barış köprülerinin hızla inşa edilmesi bölge ve çevre ülkeler açısından faydalı olacaktır.
Diplomasiye çok iş düşüyor...
Bu haber turkiyegazetesi kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (turkiyegazetesi) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(turkiyegazetesi). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com