Türk gazeteci ve siyaset uzmanı Uzay Bulut Modern diplomacy sitesinde bir makale yazdı ve makalede dünyanın artık Artsakh Cumhuriyeti’nin (Karabağ) bağımsızlığını tanıma zamanı geldiğini öne sürdü.

Uzay Bulut aynı zamanda Azerbaycan tarafından Karabağ’a karşı başlatılan saldırılar ve savaşla ilgili düşüncelerine yer verdi yayınlanan makalede.

Türk gazeteci makalesine 27 Eylül tarihinde patlak veren çatışmaların tarihi arka planını anlatmakla başlayarak savaşın başından beri Azerbaycan’ın Karabağ’daki yerleşimlerini ve başkent Stepanakert’i hedef aldığını vurguladı.

İşte o makaleden bazı alınıtılar:

“Askeri operasyonlar sırasında Azerbaycan Stepanakert de dahil olmak üzere sadece yerleşimleri değil, aynı zamanda Ermeni kültürel ve manevi eserlerini de hedef alıyorlar. 8 Ekim tarihinde Azerbaycan Şuşi’de bulunan Ghazançetsots kilisesini de hedef aldı. Ghazanchetsots kilisesi en büyük Ermeni kiliselerinden biridir. Kilise iki defa bombalandı ve o sırada ilk saldırının sonuçlarını tanıtan üç gazeteci yaralandı.

Azerbaycan Türkiye’nin doğrudan desteğiyle hedef alıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Azerbaycanlılara ‘Gazanız mübarek olsun’ demiş. Gaza İslam’da Müslüman olmayanlara karşı saldırı veya mücadele anlamına geliyor ve bunun amacı Müslümanların topraklarını genişletmek, Müslüman olmayanları ise Müslümanlaştırmaktır. Böylece Erdoğan açık bir şekilde Ermeni topraklarına karşı gerçekleştirilen saldırının Cihat olduğunu ilan etti. Türkiye Azerbaycan’a 1000 Suriyeli cihatçı gönderdi Karabağ’a karşı savaşmak için.”

Uzay Bulut ayrıca makalesinde ayrıntılı bir şekilde Karabağ meselesine de değindi, Türkiye’nin yaymacı politikasını, Azerbaycan’ın Sumgayıt ve başka şehirlerinde gerçekleştirilen Ermeni katliamlarını da ele alıp Karabağ’da Ermenilerin her zaman çoğunluk olduğunu da belirtti.

Şuşi’nin Surp Ghazançetsots kilisesi hakkında da ayrıntılara giren Türk gazeteci 1990’lı yıllarında Azerbaycan’ın Şuşi’yi işgal ettiği dönemlerde kilisenin silah deposu olarak kullanıldığını, fakat Ermeniler tarafından kurtarıldıktan sonra çok kısa zamanda kilisenin restore edildiğini ve burada birçok Ermeni çiftin evlendiğini de anlattı.