Türkiye ve Yunanistan arasındaki Doğu Akdeniz krizini çözmek için masaya oturma çabaları sürerken, Ankara’nın Oruç Reis gemisini yeniden sismik araştırma yapmak üzere bölgeye göndermesi, AB'nin iki güçlü ülkesi Almanya ve Fransa'nın ortak tepkisine yol açtı.

Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları, Türkiye'yi, "Doğu Akdeniz'deki eylemleriyle Avrupa Birliği'ni kışkırtmaya devam etmekle" suçlayarak, "Türkiye'nin yeniden diyalog anlayışına dönmemesi durumunda, AB'nin yaptırım konusunu ele alacağını" açıkladı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Weimar Üçgeni'ni oluşturan Almanya ve Polonya dışişleri bakanları ile Paris'te biraraya geldi. Görüşmenin ardından Le Drian Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Polonya Dışişleri Bakanı Zbigniew Rau ile ortak bir basın toplantısı düzenledi.

"Güç dengesini değiştirmeye hazırız"

Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian, üçlü ortak basın toplantısında, "Türkiye'nin sürekli olarak kabul edilemez kışkırtıcı adımlar attığı artık bizim için açık. Türkiye artık bu duruma açıklık getirmeli. AB tavrını net olarak ortaya koydu ve top artık Ankara'nın sahasında. Türkiye diyalog sürecine dönmezse, Avrupa Birliği de, güç dengesini değiştirmeye hazırdır" diye konuştu.

"Bir hafta izleyeceğiz"

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da, Türkiye'nin araştırma gemisini Akdeniz'e gönderme kararının "kabul edilemez" olduğunu söyledi. Maas, AB'nin yaptırımları ileri sürme olasılığıyla ilgili bir soruya, "AB'nin gelişmeleri görmek için bir hafta bekleyeceği" yanıtı verdi.

Maas, "İkinci kez, beklenen görüşmeler olmadı ve biz neden olmadığını hala bilmiyoruz. Bir hafta içinde bir ilerleme olup olmayacağını bekleyip görmeliyiz. Ondan sonra AB'nin nasıl bir tavır benimseyeceğini kararlaştırırız" diye konuştu.

Dağlık Karabağ eleştirisi

Öte yandan Fransız Bakan Le Drian, Türkiye'nin Dağlık Karabağ krizinde, Azerbaycan'ı destekleyen rolünü eleştirerek, "Dağlık Karabağ'da askeri bir zaferle çözüm olmayacak. Ateşkes kararı uygulanmalıdır. Bugün görebildiğimiz şey, ateşkese saygı gösterilmesini istemeyen tek ülke Türkiye ve bu zarar verici" dedi.

Weimar Üçgeni, Paris, Berlin ve Varşova arasında kurulan bir tartışma ve işbirliği forumu olarak, 1991 yılından bu yana toplanıyor.

AB'den Aralık vurgusu

Brexit ve Corona pandemisini görüşmek üzere toplanacak AB Liderler zirvesi öncesinde Le Monde gazetesine söyleşi veren Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye ile ilişkilerin değerlendirilmesi için Aralık ayını işaret ederek, "AB Konseyi, yakın zamanda çatışmayı önlemek için Türkiye'ye yapıcı bir yaklaşım sunmaya karar verdi. Bilanço yıl sonunda değerlendirilmeli. Ankara, ikili karar alınmasından hoşlanmadı ve bunu bir tehdit olarak algıladı. Ancak Yunanistan ile diplomatik danışmanlar düzeyinde bir diyalog başlattı" dedi.

"Türkiye göçmenlere kırmızı ışık olmak istemiyor"

Türkiye'nin yaptırım kararı karşısında göçmen kartını masaya koyup-koymayacağına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Borrell, "Türkiye artık, Avrupa'ya ulaşmak isteyen göçmenler için bir kırmızı ışık olmak istemiyor. Avrupa'nın ödediği para Türk makamlarına değil, doğrudan göçmenlere gidiyor, bunu hatırlayalım. Ankara, gümrük birliği anlaşmalarının gözden geçirilmesi, vizeler ve tabii ki üyelik beklentisi gibi bilinen talepleri formüle ediyor. İlişkimiz açıkca ülkenin iç siyasi sorunlarından zarar gördü, ancak komşuluk ilişkisine yaklaşımımız, gaz kaynaklarının varlığıyla karmaşık hale gelen Doğu Akdeniz sularının paylaşımı dahil olmak üzere birçok sorunu dikkate almak zorunda kalacak. AB Konseyi, Komisyon ile birlikte, ticaret, genişleme, komşuluk vb. konularda gerçek politikanın ne olacağına karar vermelidir" diye konuştu.