Tarih Bilimleri Doktoru, Profesör Ashot Hayruni, çalışmasında şöyle yazıyor: “1915 yılı …. Türk hükümeti Ermenilerin toplu olarak sınır dışı edilmesini organize etti. Urfa kısa süre sonra kuzeyden Suriye çölüne sürülen Ermenilerin son kalelerinden biri oldu.

Karren Yeppe Hıristiyan Ermenilerin acılarına tanıklık ediyor, yırtık kıyafetler, yaralı ve şişmiş ayaklar, açlı bir millet. Karren Yeppe, yetkililere sürgünlerin sınır dışı edilmesini en az bir gün erteleme çağrısında bulunuyor.

İnatçı çabaları sayesinde Ermenilere yiyecek dağıtmayı, yaralılarına yardım göstermeyi ve ertesi gün yolculuğa devam etmek için biraz dinlenebilmelerini başarıyor.

Urfa’daki Ermenilerin öz savunma mücadelesini başarısız olduğunda, Yeppe Ermeni erkekleri, kadınları ve yetimleri yetimhanede ve kendi evinde sakladı, ancak aramalar ona huzur vermedi. Türk askerleri saklananları buluyor…

1920’de Karren Yeppe, binlerce Ermeni kadını ve çocuğu İslamiyetten kurtarmak için Halep’e gitti. Bir okul, bir köy, bir yetimhane kuran bir Danimarkalı misyoner Ermenilerin yaşamaya devam etmeleri için tüm uygun koşulları yarattı.

Kurduğu Tina köyünde “Çölde Düğün” adı verilen kolektif bir düğün düzenledi.