Bugünkü meselemiz tüm yolsuzluk şemalarını kökten temizlemek, bağımsız ve örnek bir yargı sistemi yapılandırmak, söz ve siyasi özgürlükleri, insan haklarını teminat altına almaktır.

Beyan bugün 21 Eylül’de Başbakanlık konutundaki konuşmasıyla başbakan Nikol Paşinyan’dan geldi.

Paşinyan özellikle şunları kaydetti:

ʺPek saygıdeğer Ermenistan cumhurbaşkanı, pek saygıdeğer Artsakh cumhurbaşkanı,

Hepimizi Bağımsızlığın 27. Yıldönümü vesilesiyle kutluyorum.

1991 yılının bu günü halk iradesinin doğrudan ifadesi ve en yüksek şekli halkoylaması gerçekleşti, bu halkoylaması dış dünyada siyasi bağımsızlık ve dahili yaşamda demokrasi olmak üzere halkın ne istediğini net şekilde gösterdi.

Halkımızın tüm katmanları yekvücut şekilde bir yol seçtiler, tabii ki zor olacaktı, ancak tek doğru ve onurlu yoldu. Biz bugün bu arzu edilir günü yaklaştıranlara, bu kıymetli aramağan özgürlük, bağımsızlığı korumak için mücadele edenlere saygı vecibemizi ifa ediyoruz.

Geçen 27 yıl bazen dramatik, bazen trajik, baze kahramanca, bazen çok komplike sorunların parlak çözümlerle taçlandığı yıllar oldu.

Ne yazık ki bu yolda yanlışlar kaydedildi, hatta bazen cürümler işlendi. Ancak bir şey halkımızın iradesinde sarsılmaz ve kırılmaz şekilde sapmaksızın kaldı: özgürlüğe doğru, demokrasiye doğru, onura doğru, bağımsızlığa doğru meyil.

Bu zaman zarfında devlet kurumlarımız tesis olup, güçlendi. Buna iktidar, muhalefet ve tüm halkımızın ortak çabalarıyla ulaştık.

Devlet imarı alanında kazanımlarımız inkar edilemez: bunun en açık tanığı, hatta ülkede devrimci olaylar esnasında Ermenistan devlet mekanizması ve yapılarının hemen hemen kesintisiz çalışmasıdır. Devrimler her devlet için ciddi sınavlardır. Devlet kurumlarımız bu sınavı verdiler. Ancak herşeye karşın devlet yönetim sistemimizin ciddi reformlara ihtiyacı var ve bunlar gerek içeriksel gerek organizasyonel anlamda yapılmalıdır.

Ülkenin önümüzdeki süreçte gelişimini verimli, profesyonel, insan merkezci yönetim sistemine sahip olmaksızın tasavvur etmek imkansızdır.

Sevgili yurttaşlar, ülkemiz tarihi yeni bir devreye adım atmıştır ve geçen 27 yılın sorunlarını çözme sorumluluğu sırtımıza kalmıştır. Bunlardan en önemlisi devlet kurumlarıyla giriftleşmiş, tümö devlet sistemini enfekte etmiş yolsuzluk şemalarıdır, bu hem ekonomimizi hem toplumsal gelişimimizi sekteye uğratmaktadır. Bugünkü meselemiz tüm yolsuzluk şemalarını kökten temizlemek, bağımsız ve örnek bir yargı sistemi yapılandırmak, söz ve siyasi özgürlükleri, insan haklarını korumanını teminat altına almaktır.ʺ