Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink cinayeti davası devam ediyor. Bu celsede dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlileri soruları yanıtlıyor.

Dink cinayetinde kamu görevlilerinin de yargılandığı davanın yeni celsesi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklardan dönemin Trabzon Jandarma İl Alay Komutanı Albay Ali Öz ve Jandarma İstihabrat Şube Müdürü Metin Yıldız ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı.

Geçtiğimiz duruşmada dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlileri savunmalarını yapmıştı. Bugün görülen duruşmada Dink ailesinin avukatları ve mahkeme heyeti Jandarma görevlilerine soru sordu.

Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, ilk olarak sanık Şeref Ateş’e sorular sordu.

Ateş, 2005 yılı Ağustos ayından 2009 yılı Ağustos ayına kadar İstanbul Jandarma İstihbarat’ta çalıştığını ve dini motifli terör örgtüleriyle ilgili çalışma yaptıklarını söyledi. El Kaide, İBDA-C ve Hizbullah’a dönük çalışma yaptıklarını anlattı.

Bakırcıoğlu, MİT ve Emniyet İstihbarat görevlileriyle görüşme yapıp yapmadıklarını sordu.

Ateş, ‘‘Bir kere MİT’ten biriyle görüştüm. MİT binası değildi dışarda bir cafede görüştüm. Kim olduğunu da hatırlamıyorum. Emniyet İstihbarat’tan ise karşılığımız olan kişilerle zaman zaman görüşürüz. Genelede TİM komutanı sağlar irtibatı. Ben dört veya beş kere görüşme yaptım. Aşırı Sağ Faaliyetlerden biriyle görüşmüşümdür. Kim olduğunu hatırlamıyorum.’’

Bakırcıoğlu İl Emniyet Müdürlüğü'nün Miktad Özbek hakkındaki değerlendirme tutanağında, Özbek’in telefon numarasının Şeref Ateş’e ait telefon numarasını aradığı üç saniye görüşme yaptığı, Özbek ve Ateş’in telefonlarının aynı bazda sinyal verdiği bilgisinin yeraldığını aktardı. Ateş, Özbek’in samimi arkadaş olduklarını söyledi.

Bakırcıoğlu Şeref Ateş’e, daha önce verdiği ifadelerdeki çelişkileri sordu. Ateş, '‘Unutkanlık var’’ diye cevap verdi.

Ateş, ‘’Olaydan on yıl sonra bu olay karşımıza çıktı. 15 gün gözaltında kaldık. Gecenin bir vakti sorguya çıktık. Sonra baktık iş ciddi. Daha detaylı düşünme imkanımız oldu’’ diye konuştu.

Ateş’in ardından dönemin İstanbul Jandarma İstihabrat Şubesinde görevli Musa Yıldırım, soruları yanıtladı. Yıldırım, cinayet günü telefonunun Bakırköy’de jandarmaya ait binada nöbet tutuğu için Bakırköy’den sinyal verdiğini söyledi.

Yıldırım’ın ardından İstanbul Jandarma İstihbarat'ta görevli Miktad Özbek soruları yanıtladı. Özbek, MİT’le zaman zaman görüşme yaptıklarını bilgi paylaşımında bulunduklarını söyledi. MİT ve Jandarma ile daha önce bilgi paylaşımı yapılması için ortak toplantılar yapıldığını söyledi. Özbek, MİT’ten tek bir kişiyle muhatap olduğunu ve önemli konuların müdürler seviyesinde görüşüldüğünü söyledi.
Özbek, İstanbul Emniyet görevlileriyle bilgi alışverişi yapmadıklarını söyledi.

Özbek’in ardından dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şubesinde görevli Mustafa Küçük soruları yanıtladı. Bakırcıoğlu’nun sorularına '‘Üzerinden çok zaman geçti. Hatırlamıyorum’’ diyerek yanıt verdi. Küçük, Dink’in adını ilk kez öldürüldüğü gün duyduğunu söyledi.

Dink cinayeti davası yarın devam edecek.