Ölüm tedavisi’nin peşindeki Ermeni doktor Maschan’ın Kars’tan Rusya’ya uzanan hikayesi -
Ölüm tedavisi’nin peşindeki Ermeni doktor Maschan’ın Kars’tan Rusya’ya uzanan hikayesi
1915’ten bugüne uzanan Ermeni portrelerinde bu hafta Alexey Maschan var. Doktor olan Maschan’ın hikayesi Kars’tan Rusya’nın başkenti Moskova’ya uzanıyor. ‘Ölüm tedavisi’ni bulma hayaliyle doktor olmaya karar veren Maschan, “Soykırım için hissettiğim kederin ailemle hiçbir ilgisi olmadığını söyleyebilirim. Bu, evrensel bir keder” diyor.
Rusya’nın Moskova kentinde yer alan Federal Çocuk Hematolojisi, Onkolojisi ve İmmünoloji Klinik Araştırma Merkezi’nin müdür yardımcı olan Alexey Maschan, her zaman “ölüme tedavi” bulmayı hayal etmiştir. Alexey biraz da kendi ailesini kurtaran bir iyiliğin hafızası anısına hayatının tamamını insanlara yardıma adamıştır. Alexey’in ailesi Soykırım’dan, hala sevgiyle hatırladığı diğerkam bir davranışta bulunan bir Türk’ün iyiliği sayesinde kurtulmuştur.
Alexey Maschan 1962 yılında Moskova’da mühendislerle dolu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Alexey’in büyük büyükbabası Stepan erkek kardeşi Armenak ile beraber Moskova’ya taşındığında ünlü Arbat Caddesi’nin hemen yakınındaki küçük ahşap bir evin sahibi olur. Rusya’nın başkentine Alexandropol’den gelmişlerdir. Alexandropol, Gümri’nin antik ismidir.
Maschan ailesi Sovyetler döneminde komünal apartmana dönüştürüleceği için evi bırakmak zorunda kalır. Alexey, erkek kardeşi Mikhail ve anne ve babası tek bir odada yaşar. Bir zamanlar onlarla yaşayan akrabaları ise sırayla taşınır ve ailenin eski evinde yaşamaya her türden yeni insan gelir.
Alexey’in büyükannesi Susanna Maschan ailenin Ermenistan bağını korumuştur. Moskova Felsefe, Edebiyat ve Sanat Enstitüsü’nden mezun olmasının yanı sıra savaş zamanı şairlerinden birçoğunun dostudur. Dahası, harika bir hikâye anlatıcısıdır ve ailenin geçmişi hakkında konuşmaya isteklidir. Alexey, büyükannesinin geçmişi yeniden kurmak için çok şey yaptığını, hatta yaşamının son senelerinde devasa bir aile ağacı çizdiğini söylüyor.
Alexey büyükannesiyle beraber Ermenistan’ı ilk kez ziyaret ettiğinde 6 yaşındadır. Erivan’da yakın bir zamanda Tsitsernakaberd tepesinde açılan Soykırım maktulleri anıtını görmeye gitmişlerdir. Alexey o günü “Anıtın yanında çok insan vardı ve uzaklarda, kör edici mavi gökyüzünün içinde Ararat’ı (Ağrı Dağı) görebiliyordum” sözleriyle anlatıyor. Birkaç sene öncesinde ise Ermenistan’a geri gidiyor ve anıtı tekrar ziyaret ediyor, ancak bu kez tek bir kişiyi bile göremiyor.
Sonsuz hafıza
Alexey’in ailesinin bir tarafı Kars kentindendir. 1915 yılında büyük büyük büyükbabası Amazasp Nokhratyan, oğlu George ile birlikte Soykırım’da öldürülür. Aynı zamanda Alexey’in büyük büyük büyükannesi Hripsime Nokhratyan ise en küçük üç çocuğuyla (kızı Nadezhda ve Goarine ile oğlu Koryun) beraber Erivan’a kaçar. Yolculuk o kadar tehlikelidir ki Koryun’un dikkat çekmemek için kız kılığına girmesi gerekir. Merhametli bir Türk onların kaçmasına yardım eder. İlk başta aileyi saklar, sonra o dönem Rusya İmparatorluğu’nun parçası olan Erivan’a giden yolu bulur. Kimse bunu neden yaptığını bilmez, ancak aile onu hala minnetle hatırlar.
Hripsime Nokhratyan, Erivan’dan Moskova’ya taşınır. Kızları artık büyümüştür. Başkente taşınmalarının ardından kısa bir süre sonra Goarine (1896 doğumludur) Stepan Maschan ile tanışır ve Aralık 1916’da ilk kız çocukları Margarita doğar. İkinci kızları Susanna ise 1921 yılında doğar.
Hripsime ve çocuklarının Soykırım’dan kaçış hikâyesi nesilden nesile aktarılmış olmasına rağmen o dönemin trajedileri Maschan ailesinde düzenli tartışılan konulardan biri olmamıştır. Eski nesil unutmayı tercih ederken, yeni nesile antik efsane gibi gelmiştir. Kimse duygusal seviyede deneyimlememiştir. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermenileri imha girişimi Sovyetler Birliği’nde çok az konuşulur.
Holokost Maschan için daha tanıdık bir konudur. Ailenin bir tarafı bu korkunç olaydan etkilenmiştir. Alexey’in soyadı Chernov olan, anne tarafından büyük büyük büyükbabası Starodub kentinde Naziler tarafından vurulur. Kendisi 100 yılı aşkın süre yaşamıştır. Alexey’in baba tarafından dedesi Abe (Alexander) Levin ise Smolensk yakınlarındaki bir tankta kötü bir şekilde yanar ve biri kalbinin hemen yakınında olan dört yaradan ötürü savaştan terhis edilir.
Savaşa genç bir baba olarak gider. Gidişinden bir buçuk yıl önce ise eşi Susanna Maschan Alexey’in babası Alexander’ı doğurur. Büyük büyükbabası Stepan, Maschan ailesinde kullanılan adın sona erecek olmasından endişelenir. Bu yüzden Abe ve Susanna ilk çocuklarının ismini Maschan isiminden seçer. II. Dünya Savaşı’nın bitmesine 2 ay kala, 1945 yılında ikizler doğar ve babalarının soyadı olan Levin adını alır. Alexey’in en sevdiği amcasına da onun Ermeni büyükbabasının ismi olan Stepan adı verilir. Alexey’in en büyük oğlu aynı isme sahiptir.
Alexey şöyle diyor:
“Aile üyelerimizden ikisinin adı 20. yüzyılda büyük acılar çekmiş kişilerin ismidir; bu yüzden Soykırım’ı asla unutamayız.
Herhangi bir insan zulmünde olduğu gibi bunu da her zaman düşünmek gerekir. Öğretmenlerimden biri bana şöyle demişti: ‘İnsanlar sadece unuttuklarında hatırlar.’ Bunlar unutulmaması gereken şeyler. O yüzden hatırlamak asla bir çaba halini almıyor. Ancak Soykırım için hissettiğim kederin aile mirasıyla hiçbir ilgisi olmadığını söyleyebilirim. Bu, evrensel bir keder.”
Alexey Maschan, ailesinin zorlu geçmişinin trajik olduğunu düşünmüyor: “Tam aksine bu, hayatta kalan bir ailenin hikâyesi.”
Ölüm tedavisi
Aynı azim ve neşe, Alexey Maschan’ın işinde de ona yardımcı olur. Ciddi derecede hasta çocukları, özellikle de iyileşme için çok az umut varken tedavi etmek zor bir görevdir. Acılı yakınlarla sürekli diyalog halinde olmakla ve her zaman insan acısıyla yüzleşmekle herkes başa çıkamaz. Birçok kişi pes eder:
“Bu mesleğe yaklaşıma ilişkin bir ders kitabı yok. Herkes kendi yolunu buluyor. İlk olarak bu insanlar için elimden geleni yaptığımı, ikinci olarak ise sadece birkaç kişinin yapabileceği şeyleri yapmakta olduğumu düşünmeye çalışıyorum. Bu benim daha az endişelenmeme -bir çocuk çok hastayken ne kadar az endişelenmenize yardımcı olabilirse o kadar- yardımcı oluyor.”
Alexey Maschan çocukken bile doktor olmayı ister. “Annem ve babam beni buna zorlamamıştı” diyor ve şöyle devam ediyor: “Her nasılsa altı yaşlarındayken doktor olacağımı biliyordum. Büyüdüğümde nasıl ‘ölüm tedavisi’ bulacağımı tartışırdık devamlı.”
Alexey İkinci Moskova Tıp Enstitüsü’nden (şimdiki ismiyle Pirogov Tıp Üniversitesi) mezun olur ve eğitimini alarak Moskova’nın güneybatısındaki Çocukların Cumhuriyetçi Klinik Hastanesi’nde (şimdiki ismiyle Çocukların Rus Klinik Hastanesi) çalışmaya başlar. 1980’lerin sonlarına doğru hala genç bir doktorken, Çernobil nükleer felaketinden etkilenen çocukların tedavisi için kurulan bir hastanede Çocuk Hematolojisi alanında uzman bir araştırma ekibine davet edilir.
Demir Perde’nin inmesinin ardından 1992 yılında mesleki değişimler için yeni fırsatlar ortaya çıkar. Alexey Fransa’da yaşama şansına sahip olur. Paris’ten davet gelmesinin ardından enstitüde Fransızca konuşabilen tek kişinin o olduğu ortaya çıkar. “Ailem beni Fransızca programı olan Polenov Okulu’na göndermişti. Sadece dilin sahip olduğu estetikten ötürü. O zamanlar ailemden birinin Fransa’ya ziyarete bile gideceğini hayal etmek imkânsızdı. Şahsen hayatım boyunca tek kelime Fransızca konuşma ihtiyacı hissedeceğimi düşünmezdim” diyor Alexey.
Ancak Fransa’da geçirdiği o yıl, Alexey’in kariyeri için en önemli adımların atıldığı yıl olur. Ülkenin en iyi hastanesi olan l’Hôpital St. Louis’de bulur kendini. “O yıl bana, Batı ve Rus tıbbı arasındaki farkı gösterdi. Demir Perde’nin ardında geçen onlarca yıl gelişimimizi engelledi” sözleriyle o günleri anımsayan Alexey, şöyle devam ediyor:
“Sovyetler Birliği’nde lösemili çocuklardan yalnızca yüzde yedisi iyileşirken, Batı’da norm yüzde 70 düzeyindeydi. O Fransız hastanesinde 120 civarında kemik iliği nakli yapılmıştı. Bu, Rusya’da beş yıl boyunca yapılandan fazlaydı. Bu staj programı mesleki gelişimimde sıçrama yapmamı sağladı. Orası benim ilk ve gerçek eğitimimdi. O şans için minnettarım.”
Alexey’in Paris’ten dönmesinin ardından onun araştırma grubu, çocuk dönemi lösemi vakalarının tedavisinde Batı seviyelerine ulaşır. Sonrasında kurulacak olan ve adını Dmitry Rogachev’den alınan Çocuk Hematolojisi, Onkolojisi ve İmmünolojisi Merkezi’nin kurulmasının temeli olur.
2011 yılında açılan Merkez, her bir çocuğun bakılacağı bir yer olarak planlanır. “Merkezi kurarken kendi çocuklarımızla nasıl ilgilenilmesini istediğimizi düşündük” diyen Alexey, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu merkez benim ve iş arkadaşlarımın yıllarca düşlediği her şeyi bünyesinde bulunduruyor. Gerçekten bununla gurur duyuyoruz.”
Maschan ailesinin birçok üyesi farklı mesleki alanlarda önemli başarılara sahiptir. Büyük amcası Georgy Nakhratyan Ilyushin Tasarım Bürosu’nun yönetici yardımcısıdır; ilk kuzeni Amen Medvedev ise görevinden alınmadan önce Sovyetler Birliği Bakanlar Konseyi’ne bağlı Kültür Departmanı’nın müdürü ve Devlet Sinema Komitesi Başkanı’dır. Büyük büyükannesi Anait Maschan da Erivan’da kent tiyatrosunun baş aktrisidir ve Lenin’in annesini oynadığı rolüyle “Halkın Aktrisi” namını almıştır.
Ailede Alexey’in yanı sıra başka bir doktor da vardır: Mezun olduktan hemen sonra Haziran 1941’de savaşa giden teyzesi Rebecca Chernova. Chernova, Vatanseverlik Savaşı Nişanı ve iki tane Kızıl Bayrak Nişanı’na layık görülür.
Alexey, ailenin yeni neslinin ilk doktorudur ancak en sonuncusu değildir. Erkek kardeşi Mikhail de onun izinden gider ve şimdi aynı merkezde çalışmaktadırlar. Mikhail Maschan, kemik iliği nakli biriminin başındadır. Alexey gülümseyerek “Bu yüzden çok mutluyum. Kendisi harika bir doktor” diyor.
Peki ya Alexey’in çocukluk hedefine ne oldu? Alexey ölüme tedavi bulamadı. Kanserin tek bir çareyle tedavi edilemeyecek kadar çeşitli olduğu belli. Ancak Alexey hematoloji ve onkolojinin gelişiminden ötürü mutlu:
“Sadece birkaç yıl içerisinde devrim niteliğinde bilimsel buluşların hasta insanlara yardımcı olacak uygulamalı fikirlere dönüştüğünü görüyoruz. Mucizeler çağında yaşıyoruz. Bu hem bilim hem de tıp için geçerli.”
Görüşmeyi yapan: Elizaveta Surganova
Çeviri: Tolga Er
Bu haber gazetekarinca kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (gazetekarinca) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(gazetekarinca). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com