Temmuz'da Türkiye'nin üyelik müzakerelerini askıya alma çağrısını yapan Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye-AB ilişkilerini bir kez daha ele aldı. Bu hafta Strasbourg’da yapılan oturumda siyasi grupla, Ankara ile müzakerelerinin askıya alınması konusunda ortak mesaj verdi.

Avrupa Komisyonu adına konuşan genişleme ve komşuluk ilişkilerinden sorumlu üye Johannes Hahn, Türkiye-AB ilişkilerindeki gerilemeye dikkat çekerek, Türkiye’nin “kendi çıkarı için” insan hakları ve bazı AB ülkelerle ikili ilişkilerinde ivedi adımlar atması gerektiğini dile getirdi. Avrupa Komisyonu’nun Türkiye raporunun 2018 ilkbaharda açıklanacağını söyleyen Hahn, “mevcut durum değişmezse rapora ne yazacağımı hayal etmek için fazla siyasi fanteziye gerek yok” diye konuştu.

Oturumda Hristiyan Demokratlar (EPP) adına söz alan Rumen parlamenter Christian Dan Preda, üyelik müzakerelerine "geçici mola verilmesini” teklif etti. Preda, AB bütçesinden Türkiye’ye ayrılan payın Türk sivil toplumuna dağıtılması gerektiğini iddia etti.

AP sosyal demokratları (S&D) adına konuşan Hollandalı parlamenter Kati Piri, AP’nin “müzakerelerin askıya alınması” kararının değişmediğini ve bu kararın, AB liderleri tarafından da benimsenmesi gerektiğini savundu. AP Türkiye raportörlüğü görevini yürütmekte olan Piri, "Türk hükümeti ile Türk toplumu arasında ayrım yapılması gerektiğini” vurguladı. AP’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasından yana olan Piri, “aday ülke statüsünün kaldırılmasını istemediğini” kaydetti.

Muhafazakar Grup (ECR) adına söz alan İngiliz parlamenter Charles Tannock, Türkiye’nin “Batı demokratik normlarından saptığını” söyleyerek müzakerelerin sonlandırılmasının zamanının geldiğini ileri sürdü.

Liberal Grup (ALDE) adına konuşan Alman parlamenter Alexander Lambsdorff, Türkiye’nin “uzun süredir Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getiren ülke olmaktan çıktığına" dikkat çekerek, Avrupa Komisyonu’nu bundan dolayı katılım müzakerelerinin durdurulması yönünde görüş belirtmeye çağırdı. Katılım sürecinin “öldüğünü” belirten parlamenter, Türkiye ile yeni bir ilişki düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

Birleşik Sol Grup (GUE) adına konuşan Fransız parlamenter Marie-Christine Vergiat da Ankara ile müzakerelerin askıya alınmasından yana olduğunu belirtti.

Yeşiller Grubu adına konuşan Alman parlamenter Ska Keller ise “Türkiye’nin Erdoğan, Erdoğan’ın da Türkiye olmadığının unutulmaması gerektiğini” ifade etti. Keller, insan hakları alanında ilerleme kaydedilmediği sürece bu dosyanın açmamaya çağırdı. AP Yeşiller Grubu eşbaşkanı olan Keller, Türkiye’ye silah ambargosu uygulanmasını da istedi.

Avrupa Parlamentosu, gelecek ay Strasbourg’da yapılacak genel kurul oturumlarında Türkiye-AB ilişkileri hakkında bir karar oylayacak.