Dink cinayeti istihbaratını sümen altı eden komutan `ihbarı beğenmemiş` -
Dink cinayeti istihbaratını sümen altı eden komutan `ihbarı beğenmemiş`
Dink soruşturması tutuklusu Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz, cinayetten 6 ay önce öğrendiği ihbarla ilgili ‘Dişe dokunur olsaydı kayıtlara girerdi’ dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlileri ile tetikçi ve azmettiricilerin yargılandığı ana davaya Jandarma görevlilerinin 3’üncü iddianamenin eklenmesiyle sanık sayısı 86’ya yükseldi. Bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek duruşmada Fethullah Gülen ve Jandarma görevlisi sanıkların yer aldığı iddianamenin okunması bekleniyor.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre; 3’üncü iddianame ile sanık olan jandarma görevlileri Trabzon Jandarma İstihbarat, İstanbul Jandarma İstihbarat, Samsun Emniyet ve Jandarma görevlileri ve o dönem Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı Analiz Merkez Amiri olan Hamza Celepoğlu olmak üzere 4 gruba ayrılıyor. Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün, İhlas Haber Ajansı muhabiri Muammer Ay ve IQ Kültür Sanat Yayıncılık’ın sahibi Adem Sarıgöl’ün eklendiği dosyada, eski savcı Zekeriya Öz, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, avukat Halil İbrahim Koca da firari sanıklar arasında yer alıyor.
Davanın Trabzon grubu sanıkları arasında öne çıkan isim Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz. Trabzon grubu cinayet tasarısından Temmuz 2006’da azmettirici Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci aracılığıyla haberdar oldu. Jandarma istihbarat görevlileri Veysel Şahin ve Okan Şimşek ihbarı üstleri Metin Yıldız’a, Yıldız da Ali Öz’e iletti. Ancak Öz’ün sümen altı etmesi nedeniyle ihbarla ilgili çalışma yapılmadı. İğci, Veysel Şahin ve Okan Şimşek tarafından sağda solda konuşmaması için uyarıldı. Cinayet işlendikten sonra 20 Ocak 2007’de Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileri Metin Yıldız ve Gazi Günay tarafından hazırlanarak Ali Öz’ün imzaladığı haber bildirim formu düzenlendi. Formda, “İstanbul’a giden 4 kişi tarafından Hrant Dink’in evi ile Agos gazetesi arasındaki güzergâhın keşfinin yapılarak krokilerin hazırlandığı, olayda kullanılan silahın temin edilebilmesi için Yasin Hayal’e 500 YTL para gönderildiği ve Ardeşen el yapımı silahın temin edildiği” bilgisi yer alıyordu. Formun hazırlandığı 20 Ocak 2007’de silah bilgisi henüz duyulmamıştı.
‘ÖZ'E HATIRLATTIM’
Öz’den önce ihbarın iletildiği Metin Yıldız ifadesinde, “Alınan bilgiyi istihbarat şubede günlük olarak yapılan sabah toplantısında toplantıya katılanların huzurunda İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’e bildirdim. Ertesi gün de başka bir konu ile ilgili Ali Öz’ün odasına girdiğimde konuyu tekrar hatırlattım. Her ikisinde de konuyla ilgili yapılacak çalışmayla ilgili veya üst makamlara bildirilmesi ile ilgili emir vermedi. Sonrasında Okan Şimşek ve Veysel Şahin’e konu ile ilgili araştırma yapın diye talimat verdim” dedi. Yıldız, cinayet günü Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç’le olan görüşmelerinin ise Dink ile ilgili olmadığını, kendisini önceden tanıdığı için yapılan görüşmeler olduğunu iddia etti.
DİNK’İN ADINI CİNAYETTEN SONRA DUYMUŞ!
15 Temmuz'un ardından tutuklanan Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz, kendine yöneltilen suçlamalarla ilgili Emniyet ifadesinde, “Dink adını öldürme olayından sonra öğrendim. Daha önceden ne adını, ne gazetesini, ne evini, ne de yayın kuruluşunu isim ve adres olarak bilmiyorum” dedi. Samast, Hayal ve Erhan Tuncel, Coşkun İğci ile ilgili istihbari çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine de “Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün herhangi bir çalışmasının olup olmadığını bilmiyorum. Dişe dokunur, anlamı olan bir bilgi elde etmiş olsalar kayıtlara girer ve uygun şekilde de değerlendirilir. Bunlarla alakalı bana gelen herhangi bir bilgi yok” dedi.
Öz, ihbarın her sabah yapılan toplantıda kendisine bildirilmesi ile ilgili de, “Bu konunun toplantıda gündeme geldiğini bilmiyorum. Eğer bu konu ciddi olarak bana aktarılacak hale gelmiş ise bunu mutlaka elde eden kişinin elde ettiği bilgi ile ilgili görev sonuç belgesi düzenlemesi ve bunun kayda girmesi lazım. Böyle bir kayıt yok, bilgiyi aktardığını söyleyen kişi acaba bu bilgiye inanmadı veya güvenmedi de kayda almadı. Her şeyi komutan yapacaksa o zaman şubede bu kadar personele gerek yok” ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:
“Hadi ben atladım, ‘sonra bakarız’ dedim. Şube müdürü, kısım amiri, haberi temin eden personel var. Bunların hiçbiri neden kayıt tutmadı da komutanın kayıt tutmasını bekledi? Komutanın bütün işinin gücünün arasında sadece ‘söyledim’ denen haberi kayıt mı etmesi gerekir? Eğer elde edilen haber bu kadar önemli ise benim bir şey söylememe, ‘sonra bakarız’ dememe veya umursamamama bakmadan öncelikle haberi elde eden personel daha sonra kısım amiri, daha sonra şube müdürünün gerekli kayıtlarını yapıp bana tekrar getirmeleri gerekir. Ben o an başka bir şey düşünüyor olabilirim.”
Bu haber ilerihaber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (ilerihaber) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(ilerihaber). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com