Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin olarak kamu görevlilerinin yargılandığı davaya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Duruşmaya tutuklu sanıklardan Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek, tutuksuz sanıklardan Reşat Altay, Ahmet İlhan Güler ve Faruk Sarı katıldı. Bazı tutuklu sanıklar da bulundukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.


Duruşmada Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Hülya Deveci ve sanık avukatları da hazır bulundu.

Geçtiğimiz celse tanıkların dinlenmesine başlanmıştı. Bugünkü duruşmada da dönemin Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin tanık olarak dinlenmesine devam edildi.

Duruşmada ilk olarak, dönemin Bayburt Emniyet İstihbarat Şubesi Müdürü olan ve halen Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksek Okulu müdürü olarak görev yapan Cengiz Özer tanık olarak dinlendi.

Yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel’in bilgi aktardığı isimlerden olan Trabzon İstihbarat görevlisi Muhittin Zenit, Dink cinayetinin işlendiği 19 ocak’ta Bayburt Emniyet’inde görevliydi. Zenit, Trabzon Şube İstihbarat Müdürü’nün talebiyle cinayetten hemen sonra Bayburt’tan Trabzon’a çağrılmıştı.

Özer, "Olayı televizyondan ve Muhittin Zenit'ten duydum. Trabzon İstihbarat Şube Müdürü telefonla beni aradı. Zenit'in daha önce bu olayla ilgili çalıştığını ve bilgisine ihtiyaç duyduklarını söyledi. İl Emniyet Müdürü'nden onay aldım ve gönderdim. Yakın illere bu şekilde görevlendirme yapılabiliyor. Görev defterine de işledim” dedi.

Özer, Zenit'in İstanbul'a yollanması konusunda kendisine talep gelmediğini ve bu nedenle İstanbul’a göndermediğini de söyledi.

"Hayal'i Emniyet'te herkes bilirdi"

Özer’in ardından, dönemin Trabzon Emniyeti İdari Büro Arşiv görevlisi ve halen Giresun Emniyeti İstihbarat Şubesinde görevli polis memuru Abdullah Öztürk tanık olarak ifade verdi.

Öztürk, cinayetin hemen ardından Yasin Hayal'in henüz cinayetle bağı tespit edilememişken Hayal’in ismini İstihbarat Sisteminde sorgulayan polis memuruydu.

Öztürk, tanık olarak verdiği ifadesinde Yasin Hayal'in Emniyetteki herkes tarafından bilindiğini söyledi.

Öztürk, "Olayın tespiti için Büroda çalışma başladık. Büro Amirinin emriyle Yasin Hayal'in telefonu sorguladım. Hayal, McDonalds bombalamasından dolayı, Emniyetin bildiği biriydi" diye konuştu.

Öztürk, "İdari büroda çalışıyorum. İcracı bir görevim yok. Dink konusunun gündeme geldiğini hiç duymadım. Cinayetten sonra ilgili raporları çıkarttık. Sürekli Yasin Hayal üzerinde duruluyordu” dedi.

Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İdari Büro görevlilerinden Arif Sarıkaya, İstihbarat Şubesi görevlilerinden İsmail Bayseç ve Sadık Turan Alp da duruşmada tanık olarak dinlendi.

Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Sadık Turan Alp de tutuklu bulunduğu cezaevinden tanık olarak ifade verdi.

Alp, bilgi işlem bölümünde çalıştığını ve cinayetten bir süre sonra ‘server’ın arza yaptığını söyledi.

Alp, "O server, içinde bütün büro dosyalarının olduğu server. Biz müdahale edemiyorduk. Sadece Daire Başkanlığı müdahale edebiliyordu. Arıza yaptı, çalışmadı. Biz müdahale etmeye çalıştık ama olmadı. Bunun üzerine Daire Başkanlığına gönderdik. Eski bir bilgisayardı zaten. Yapılamayınca yenisini gönderdiler." diye konuştu.

Alp ayrıca, cinayetten sonra büro personelinin kullandığı bilgisayarlarda da donmalar olduğunu belirterek “Daire Başkanlığına ilettik. Sistemimize girmeye çalıştıklarını söylediler. İstanbul İstihbarat olduğu konuşuluyordu” dedi.

Dink cinayeti davasında Perşembe gününe kadar ara verildi.