05 Ağustos 2016
Ermenistan’da 17 Aralık’ta ‘Sasun’un Delileri’ grubunun bir polis merkezini işgal etmesiyle başlayan eylemlerde Kanadalı ünlü oyuncu Arsinée Khanjian da Ermenistan halkıyla beraber kalabalıkta yer almıştı. Khanjian polis tarafından gözaltına alındı, sorguya çekildi, ardından sokaktaki kalabalığa bir konuşma yapıp onları cesaretlendirdi. Ünlü oyuncuyla Yerevan’da yaşadıklarını konuştuk.
Öncelikle isterseniz Yerevan polisiyle aranızda neler geçti? Bunula başlayalım, çünkü eylemler sırasındaki polis şiddeti çokça konuşuldu.
27 Temmuz`da akşam 19.00`da başlayacak yürüyüşe katılmak için sokaktaydım. Oraya biraz erken gittim. Vardığımda henüz kalabalık yoktu. Ben de kameramla çekim yapmaya başladım. Bu esnada polisin bazı insanlara müdahale ettiğini gördüm; aralarında bir de kadın vardı, onun yanına gidip konuşmak istedim, ben gidince diğer gazeteciler de geldi, derken kadını gözaltına aldılar, sonra bir başkasının da gözaltına alındığını gördüm. Bu esnada ben de olan biteni kameraya çekiyordum. Bir anda polisler bana da yanaştı, kim olduğumu neden çekim yaptığımı sordular. Ben de kendilerine kim olduğumu söyledim. Beni de kolumdan tutup araca götürdüler, elimdeki kamerayı ve telefonu da aldılar. Aracın gözaltına alınanlarla dolmasını beklediler, sonra da bizi alıkonulan herkesi götürdükleri bir spor salonuna kapattılar. Sorguya çekildik, bilindik sorulardı. Bizimle beraber 100`den fazla kişinin daha salona götürüldüğünü gördüm. İnsanlarla konuştum, olmadık sebeplerle gözaltına alınmışlar, çoğu orada neden bulunduğunu bilmiyordu. Hatta içlerinden biri yaşlı bir kadındı, ağlıyordu, kendisiyle konuştuğumda öğrendim ki 4 Gün Savaşı`nda hayatını kaybeden askerlerden birinin büyükannesiymiş. Bu olanlardan sonra ikinci defa sorgulandık. Bu kez yanımızda kar maskeli, ellerinde makineli tüfekli polisler vardı. Bütün bunların ardından bir yanlışlık olduğunu söyleyip beni salıverdiler, asla da neden alındığıma dair bir açıklama yapılmadı. Diğer gözaltına alınanlar için de bu geçerli. İnsanlar evlerinden, iş yerlerinden alındılar, kimisi bir gün tutsak kaldı.
Ermenistan’a eylemler için mi gittiniz?
Yerevan`a bir düğüne katılmak için gitmiştim. Oraya varmadan önce bu olaylarla ilgili bir sürü birbiriyle tutmayan bilgiler vardı elimde. Kafamda da Sasun`un Delileri grubu kimdir, neden bu baskını yaptılar gibi sorular vardı. 26 Temmuz`da şehre indikten sonra ertesi gün eylemlere katılıp olan biteni bizzat yerinde görmeye karar verdim. Çünkü resmi kaynaklardan gelen bilgilere malum sebeplerle çok güven olmuyor. Bu Ermenistan`da katıldığım ilk eylem değil. Mesela geçen yaz yapılan ‘Elektrik Yerevan’ eylemlerinde ve gençlerin Maştots Parkı`nı işgal ettikleri eyleme de katılmıştım.
Kalabalığa karşı bir konuşma da yaptınız, neler söylediniz orada?
Konuşmamda Cumhurbaşkanı`na hitap ettim. Ona “Belki de koltuğu bırakıp değişime izin vermenin zamanı gelmiştir” dedim. Bu durumu belki de daha güzel bir geleceğe doğru yönlendirebilirdik. Halka onlarla beraber olduğumu ve taleplerinde ısrarcı olmaları gerektiğini söyledim. Evet, ben bu ülkenin bir vatandaşı değilim ama bir Ermeni olarak burada bulunmak benim hakkımdı.
Diaspora’daki Ermeniler ne düşünüyor bu konuda?
Sağlıklı ve işler bir Ermenistan Devleti isteyen her Ermeni için çok önemli bir mesele var burada. Buna çok çeşitli görüşlerle temsil edilen Ermeni Diasporası`nı da dâhil ederek söylüyorum. Şu an tarihimizden gelip bizi birleştiren diğer meseleler gibi bir mesele var ortada. Karabağ`daki savaşta, Ermeni Soykırımı`nın kabul edilmesinde, Türkiye`nin soykırımı inkârına karşı yürütülen harekette hep beraber olduk. Bir ulus inşa etmek ancak katılımla ve destekle oluyor. Umut ediyorum ki bu barışçıl yollarla olur. Diaspora da dahil bütün Ermeni toplumunun artık Ermenistan`ın içyapısını anlayarak, hukukun üstünlüğüne dayalı bir demokrasiyi nasıl inşa ederiz konusunu düşünmesi lazım.
Agos