01 Haziran 2016
Van`ın önemli tarihi değerlerinden biri olan Tarihi Yedi Kilise Manastırı bakımsızlıktan harabeye döndü. Koruma altına alınmadığı için, uzun zamandır tahrip edilen manastır tarihi bir mekandan çok harabeyi andırıyor.Yedi Kilise 8’nci ve 11’inci yüzyıllar arasında inşa edilen bir yapı. Günümüzde harap da olsa ayakta kalan kısmı ise Aspurakan Kralı Senekerim Hovhannes 1003-1021 tarihleri arasında inşa ettirdi. Kilise şimdi harabeye dönmüş halde. Bu muazzam tarihi yapının yerini ise artık harabe ve ahıra yer bırakmış durumda. Yıllardır ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle kendi haline bırakılmış olan kilisenin çatısı kuşlar için yuva olurken, kilisenin içi bir çamur deryasını andırıyor. 2011 yılında depremde kubbeleri de çöken Yedi Kilise’nin restorasyon ve onarımına ilişkin henüz bir çalışma yapılmış değil. Kilisenin restore edilerek eski ihtişamına kavuşturulması beklenirken yıllar süren zaman içerisinde her geçen gün harabeye döndüğü görülmekte. Yedi kilise’nin dedesinden Fatih Altay’a kaldığı bilinirken restore yapılması üzerine ‘kiliseyi geri vereceğim’ sözlerine dayanarak yetkililer hala yedi kiliseyi görmezden geliyor. Gerekli her türlü yardımı yapmaya, kiliselerin kullanım hakkını, sonsuza kadar Patrikhane`ye devretmeye hazır olduğu da daha önce ki açıklamalarda belirtildi.
Erek Dağı`nın eteklerinde kurulmuş olan bu manastır, bugün Van Merkeze bağlı, Yukarı Bakraçlı Köyü’nde yer almaktadır. Tamamı Warak Wank Manastırı olarak adlandırılan yapı, aslında anıldığı gibi yedi adet kilise olmayıp iki grup halinde beş kilise, kiliseye eklenen bir Jamatun, bir kütüphane ve bir çan kulesinden oluşmaktadır. Manastırı teşkil eden Yedi Kilise’nin en eskisi St. Sophia kilisesidir. 8. yüzyılda inşa edilmiş. İkincisi ise kuzey duvarına bitişik inşa edilmiş ve son dönemde yıkılan olan St. John kilisesi ve ikinci grup yapıların çekirdeğini 1003 ila1021 tarihleri arasında inşa edilen Meryem Ana Kilisesi oluşturuyor. Dıştan doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı yapı, içten dörtlü yonca planlı olarak yapılmış olan kilisenin kubbesi yıkılmış durumda. İç mekânı dört yöne açılmış, yarım daire planlı nişlerle köşelere yerleştirilmiş odalar oluşturuyor. Ancak bu kiliseler de yıkılmak üzere. Zaman geçtikçe duvarların yıkılma ihtimali üzerine 7 ayrı kilise yok olmaya terk ediliyor.
YEDİ KİLİSE`NİN TAPUSU FATİH ALTAYLI`YA AİT
Yedi Kilise`nin tapusunun Fatih Altaylı`ya ait olduğu ortaya çıktı. Altaylı’nın daha önce ki haberlerinde yapmış olduğu açıklamalar da ‘bakanlık istesin hemen vereyim’ sözleri üzerine henüz yedi kilise üzerinde bir çalışma yapılmadı. İki büyük depremin ardından dökülen taşlar ya da kırılan kolunlar köy halkı tarından toplatılmış. İçeri girdiğimde durulmaz bir sidik kokusu burnumu yakıyor. Köyün de bir birine yapışık olan yedi ayrı kilisede manastır ve şapel kalıntıları var.
YEDİ KİLİSE NE YAZIK Kİ GEREKEN DEĞERİ GÖRMÜYOR!
Normal şartlarda manastır kapalıdır ancak turistler geldiğinde kilitler açılıyor. Turistler, ayin döneminde Akdamar Kilisesi’ne geldikten sonra Yedi Kilise’ye geliyorlar. Yüzlerce turist aynı anda geliyor ve buraya gelen turistler mum yakıp ayin yapıyor. Kilisenin restore edilmemesi turistleri epeyce üzdüğü söylemler arasında. Damları hep açık; insanlar tarafından saclarla kapatıldı. Her ne kadar kapatılsa da içinde su birikintileri ve çamur eksilmiyor. İyi bir şekilde restore edilmeli. Yıllar önce restore için gidenler olmasına rağmen herhangi bir çalışma yapılmadı. Yedi kilise ne yazık ki gereken değeri görmüyor.
Wan Haber