29 Nisan 2016
Surp Giragos Ermeni Kilisesi Sur`da alınan kamulaştırma kararının iptali için mahkemeye başvurdu. Dava dilekçesinde kamulaştırma kararının hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
Sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği Diyarbakır’ın Sur ilçesi için Bakanlar Kurulu acele kamulaştırma kararı almıştı. Resmi Gazete’nin 25 Mart’ta yayınlanan sayısında yer alan karara göre, Sur ilçesinde yer alan 6 bin 300 parsel yer ‘acele kamulaştırma’ kapsamına alınmıştı.
Kamulaştırma kararının alındığı yerler arasında Ortadoğu’nun büyük Ermeni Kilisesi olan Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Surp Sarkis Keldani Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Süryani Meryem Ana Kilisesi ve Protestan Kilisesi de bulunuyor. Süryani ve Protestan Kiliseleri kamulaştırma kararının iptali için mahkemeye başvurmuştu. Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı da acele kamulaştırmanın yürütmesinin durdurulması ve kararın iptal edilmesi için Danıştay’a dava açtı.
Kilise Vakfı’nın avukatı Ali Elbeyoğlu, Başbakanlık ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine açtığı davada dilekçesinde, Kilise vakfına ait olan kilise ve diğer taşınmazların yanı sıra, Sur ilçesinin yüzde 80’nin de kamulaştırma kapsamına alındığı ve kanunda talep edilenin aksine acele kamulaştırma kararının gerekçelerinin açıkça belirtilmediğine dikkat çekildi.
‘Hukuka aykırı’
Dava dilekçesinde, kamulaştırma kararının hukuka aykırı olduğu ve Danıştay dairelerinin bu konuda bir çok iptal kararının bulunduğu belirtildi: “Kamulaştırma kararı alınırken birden çok taşınmaz olmasına rağmen, taşınmazlar hakkında yasada öngörülen şartların her taşınmaz açısından ayrı ayrı bulunup bulunmadığı konusunda gerekli tespitlerin ve sebeplerin açıkça belirlenmesi gerekirken; yasada öngörülen şartlar göz önünde bulundurulmadan hukuka ve kanunlara aykırı bir şekilde kamulaştırma kararı alınmıştır.”
Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nin, Surp Giragos Vakfı’nın kamulaştırılan taşınmazları arasında yer aldığına dikkat çekilen dava dilekçesinde, “Kiliseler, manastırlar korunması gerekli taşınmaz kültür tabiat varlıklarındandır. Bu taşınmazların kamulaştırılmasında da Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun uygulanması gerekmektedir. Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu karar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununu yok saymıştır” denildi.
Dilekçede, acele kamulaştırma kararı alınan kilise ve taşınmazların bulunduğu Sur ilçesi Dünya Kültür Mirası Listesine alındığına da dikkat çekildi.
Lozan’a ters
Dilekçede, kiliseyle ilgili alınan acele kamulaştırma kararının uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğu belirtilerek Lozan Antlaşması’na dikkat çekildi.
“Lozan Antlaşması’nda azınlıklara her türlü hayri, dini ve içtimai kurumlar kurmak, yönetmek ve denetlemek hususunda eşit haklar verilmiştir. Ayrıca özellikle 42. maddesinde Türkiye hükümeti söz konusu azınlıklara ait kiliseleri, dinsel kurumları korumayı garanti etmiştir. Acele kamulaştırma kararı Lozan Antlaşmasına ve Anayasa’nın 90. maddesine aykırıdır.
Kilise kapanır
Surp Giragos Kilisesi’nde ibadet yapıldığı ve tüm dini ayinlerin icra edildiğine dikkat çekilen dava dilekçesinde, kiliseyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Kamulaştırılmasına kararı verilen Surp Giragos Kilisesi, Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesidir. Son yıllarda restorasyonu da tamamlanan kilise dünyadaki Ermenilerin göz bebeğidir. Bu önemine binaen dünyanın dört bir yanından gelen Ermenilerce ziyaret edilmekte ve ayinler yapılmaktadır. Onarım ve bakımları vakıf tarafından yapılmakta ve açık tutulmaktadır.”
“Kilisenin vakıf mülkiyetinden alınması kapanması demektir. Kilisenin restorasyonu için son yıllarda milyonlarca lira vakfımıza yapılan bağışlarla harcanmıştır. Restorasyona Kültür Bakanlığı’nın çok cüzi bir katkısı olmuştur. Devletin katkılarıyla kilisenin açık kalması ve korunması mümkün değildir.”
Acele kamulaştırma kararıyla ilgili olarak ilçenin tümüyle yıkılıp yeni bir şehir yapılacağı açıklamalarının kilisenin yıkılacağı endişesini doğurduğuna vurgu yapılan dava dilekçesinde, “Bu kamulaştırmaya Yüksek Mahkeme tarafından izin verilmesi halinde kilisenin yıkılması idarenin inisiyatifine bırakılmış olacaktır. Yıkılmayacağını varsaysak bile devletin dini görevlilerin, papazların maaşlarını ödemesi, güvenliği sağlaması ve kilisenin diğer giderlerini karşılaması hukuken mümkün olmadığından kilise fiilen kullanılamaz hale gelecektir. Kilise müze değildir, yaşayan, her an ibadet edilebilen kutsal bir mekandır. Bu kamulaştırma Lozan’a, Anayasa’ya, mevzuata ve insanlığın vicdanını derinden sızlatacaktır” denildi.
Kamulaştırma işlemlerinin uygulanmasının telafisi güç zararlar ortaya çıkartacağına dikkat çekilen dilekçede idarenin açacağı davaların beklenmeden yürütmenin bir an önce durdurulması istendi.
Hemen hemen her parsel için dava açıldı
BakanlarKurulu’nun acele kamulaştırma kararı Sur ilçesinin yaklaşık yüzde 80’ini oluşturuyor. Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Mimarlar Odası’nın yanı sıra Sur’da yaşayan yurttaşlar da acele kamulaştırma kararının iptali için davalar açıyor. Diyarbakır’da çok sayıda kurumun biraraya gelerek oluşturduğu Suriçi Koruma ve Yaşatma Platformu, davaları takip ediyor.
Platformun Hukuk Komisyonu üyesi avukat Devrim Barış Baran, açılan davalarla ilgili Agos’a bilgi verdi. Komisyonları aracılığıyla yaklaşık 600 kişinin dava sürecini başlattığını belirten Baran, şunları söyledi: “Yasal itiraz süresi dolmuş durumda. Şu anda sadece bizim açtığımız 20’ye yakın dava var. Bizim dışımızda tapu sahipleri kendi avukatları aracılığıyla da davalarını açıyor. Hemen hemen her parsel için dava açılmış durumda. Açılan davalarda öncelikli olarak yürütmenin durdurulmasını istedik. Danıştay’dan çıkacak kararları bekliyoruz.”
Diyarbakır Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’ten bu yana sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar devam ediyor. Bölgeden sızan fotoğraflarda, Kurşunlu Cami ve Ermeni Katolik Kilisesi başta olmak üzere, pek çok yapının ağır hasar aldığı görülmüştü. Çatışmaların ortasında kalan Surp Giragos Kilisesi’nin ana binasında ise ağır bir hasarın olmadığı belirtiliyor.
Kilisenin ana binasını çevreleyen duvarlar, kilise avlusunun içinde bulunan ve son aylarda hediyelik eşyaların sergilendiği binada, kilisenin kapısında hasarlar olduğu, kilisenin mahzenini ise su bastığı belirtiliyor.
Agos