Diyanet Başkanı’dan Kilise Müziği Önerisi - Gündem
23 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ծմակ / Ժամ : Զօրացեալ

Gündem :

22 Nisan 2016  

Diyanet Başkanı’dan Kilise Müziği Önerisi -

Diyanet Başkanı’dan Kilise Müziği Önerisi Diyanet Başkanı’dan Kilise Müziği Önerisi

Soner Yalçın
Gelelim… Itri gibi değerli müzik adamlarımızın o dönem yaptığı müziğe… Şu gerçek ki; dinciler, Osmanlı’yı idealleştirip hayallerinin istediği oranda tarih yazıyor! Klasik Türk Musikisi’ne, Bizans (Rum Ortodoks Hıristiyan) etkisini kabul edemiyorlar. Meraklanıp google’a girip dinleseler, Bizans müziği ile Klasik Türk Musikisini ayırt edilemeyeceğini anlayacaklar. Keza… Kiliseye gidip Rum Ortodoks ilahilerini dinleseler şaşırıp kalacaklar. Evet, birçok kilise müziği Osmanlı makamına benzer. Rum kiliselerinde okunan Kirie Ekekraksa Pros Se İsakuson Mu duasının bestesi bildiğiniz uşşak makamından başka bir şey değildir. Kirie Ekekraksa duası hicaz, Fos İlarion Ayas Doksis segahtır. “Cenazelerde çalınsın” diye Görmez’in önerdiği “Itri’nin Tekbir’i” segah makamındadır ve bu makam Ortodoks kilise makamıdır! Osmanlı müziği üzerine 18. yüzyılda inceleme yapan (bu nedenle yedi yıl İstanbul’da yaşayan) Fransız Charles Fonton’dan, müzik kuramcısı Charles H. Blainville’e kadar birçok yazar bu ilişkiyi ayrıntılı yazar: “Osmanlı’nın müziği eski Yunan musikisinin kalıntılarından başka bir şey değildir.”


Atatürk, yaptığı müzik devrimini soran Almanya’nın “Vossische Zeitung” gazetesi muhabirine şu yanıtı verdi:
“Montesquieu’nün ‘Bir ulusun müzik konusundaki eğilimine önem verilmezse, o ulusu ilerletmek olanaksızdır’ sözünü okudum, onayladım. O nedenle müzik konusuna pek çok özen gösterdiğimi görüyorsunuz.”
Alman gazeteci, “Biz Batılılara göre, Doğu’nun anlayamadığımız bir sanatı varsa o da müziğidir” demesine Atatürk şu karşılığı verdi:
“Bunlar hep Bizans’tan kalma şeylerdir. Bizim gerçek müziğimiz Anadolu halkından dinlenebilir.”
Evet, konumuz budur: Klasik Türk Sanat Musikisi, Bizans müziği midir?
Bu tartışma şart. Baksanıza…
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez diyor ki:
- “Cenaze törenlerinde Polonyalı müzisyenin Cenaze Marşı adını verdiği bir müziğinin çalınması doğru değil.”
- “Bizim kendimize ait değerlerimiz, kültürümüz var. Itri’nin Tekbir’i var ki, muhteşem bir bestesidir. Cenazenin İslam geleneğinde adabı vardır, hele şehit cenazeleri hem hüzünle hem vakarla uğurlanıyor. O esnada herkes dualarını yapıyor, hafızlar Kuran-ı Kerim okuyor. Onların arasında; ülkemize, kültürümüze, geleneğimize yabancı böyle bir unsurun şehit cenazesiyle buluşması doğru değil.”
Chopin’in “Opus 35, 2 numaralı Sibemol Minör Piyano Sonatı” 1932 yılından bu yana protokol cenazelerinde çalınıyor.
Görmez buna karşı. Olabilir.
Peki… “Bizim kültürümüz” diye önerdiği ne kadar bizim kültürümüz?
Atatürk’ün; Klasik Türk Musikisi’nin radyoda çalınmasına neden karşı olduğunu ve neden Anadolu halk müziği araştırmaları yaptırdığını bilmiyor.
Diyanet İşleri Başkanı “kültürden” habersiz.
Başlayabiliriz…

Segah kilise duası

Itri, mahlası idi.
Asıl adı, Buhurizade Mustafa (?-1712) idi.
Hayatı hakkında pek bilgi yok.
Esirciler kethüdalığı; yani, esir ticareti yapanların başkanlığını yaptığı biliniyor.
Saray siyasetiyle içli dışlı olan Yenikapı Mevlevihanesi’ne gidip geldiği biliniyor.
Ve kuşkusuz Enderun’da müzik öğretmenliği yaptığı biliniyor.
Gelelim… Itri gibi değerli müzik adamlarımızın o dönem yaptığı müziğe…
Şu gerçek ki; dinciler,
Osmanlı’yı idealleştirip hayallerinin istediği oranda tarih yazıyor!
Klasik Türk Musikisi’ne,
Bizans (Rum Ortodoks Hıristiyan) etkisini kabul edemiyorlar.
Meraklanıp google’a girip dinleseler, Bizans müziği ile Klasik Türk Musikisini ayırt edilemeyeceğini anlayacaklar.
Keza… Kiliseye gidip Rum Ortodoks ilahilerini dinleseler şaşırıp kalacaklar.
Evet, birçok kilise müziği Osmanlı makamına benzer. Rum kiliselerinde okunan Kirie Ekekraksa Pros Se İsakuson Mu duasının bestesi bildiğiniz uşşak makamından başka bir şey değildir.
Kirie Ekekraksa duası hicaz, Fos İlarion Ayas Doksis segahtır.
“Cenazelerde çalınsın” diye Görmez’in önerdiği “Itri’nin Tekbir’i” segah makamındadır ve bu makam Ortodoks kilise makamıdır!
Osmanlı müziği üzerine 18. yüzyılda inceleme yapan (bu nedenle yedi yıl İstanbul’da yaşayan) Fransız Charles Fonton’dan, müzik kuramcısı Charles H. Blainville’e kadar birçok yazar bu ilişkiyi ayrıntılı yazar: “Osmanlı’nın müziği eski Yunan musikisinin kalıntılarından başka bir şey değildir.”
Bilinmelidir ki, Osmanlı çok uluslu bir imparatorluktu. Ve değişik kültürlerin birbirini etkilemesi çok doğaldı.
Şunu da eklemeliyim…

Itri hurafesi

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Chopin için “Polonyalı bir müzisyen” vurgusu yapıyor; yani “bizden değil” diyor! Ayıptır.
“Bizim kültürümüz” dediği Klasik Türk Musikisi’nin tarihi, bir Polonyalı müzik adamı olmadan yazılabilir mi?
Adı, Wojciech Bobowski…
30 yaşında Osmanlı’ya esir düştü. “Ali Ufki” adını aldı.
Itri daha saraya gelmeden önce IV. Mehmet’in tercümanlığını yapıyordu. 17 dil biliyordu. Keza…
Müzik adamıydı. Ve… Türk musikisi eserlerini ilk kez Batı notasıyla kağıda döktü. Kitabı, “Mecmua-i Saz ü Söz”, British Museum’dadır.
Müzik araştırmanı Ruhi Ayangil, “Mecmua-i Saz ü Söz” kitabından 12 ilahi eseri “Uyan Ey Gözlerim” adlı müzik albümünde topladı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “bizim kültürümüz” dediğinin ne olduğunu görsün! Itri’nin, Polonyalı üstadından nasıl etkilendiğini anlasın.
Keza… Kökü yüzlerce yıllık geleneğe, kilise müziğine dayanan bir sanatın temsilcileri Mugannilerin kim olduğunu öğrensin.
Atina’daki “İstanbul Bizans Korosu”nu veya İstanbul’daki Terpnon Müzik Topluluğu’nu dinlemesini öneririm.
Şurası kesin ki…
Polonyalı Chopin’in sürgündeki akrabalarına (ve yakın dostu Prens Adam Czartoryski’ye) ülkesinin topraklarını açıp Polonezköy’ü kurduran Osmanlı, Diyanet Başkanı Görmez’den ileri noktadaydı!
Polonezköylü Alexandra Angela Minakovska’nın kızı büyük opera sanatçımız, gururumuz Leyla Gencer de mi “bizim kültürümüz” değil? Saçmalık. Müzik evrenseldir.
Niyetleri belli; Cumhuriyet’in hafızasını yani Atatürk’ü yok etmek!
“Şikayetler var” demeleri koca bir yalan. Demek şehit yakını yoksul halkımız Chopin’i bilecek müzik bilgisine sahip! Eğer öyleyse Bizans kilise müziğini de biliyor demektir. Ki cenazelerini Bizans-kilise müziğiyle uğurlamak istemezler herhalde.
Sonuçta…
Görmez’in sözlerinin neresini düzelteyim. Turpun büyüğünü de sona sakladım:
Tekbir’in bestekarının Itri olduğu hurafedir!
Sakın… Polonyalı Wojciech Bobowski olmasın!
Dincilik, cahilliktir





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+