31 Mart 2016
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, hükümetin Diyarbakır’ın Sur ilçesi için aldığı ‘acele kamulaştırma’ kararını TBMM gündemine taşıdı. Kamulaştırma kararı alınan yerler arasında "Ermeni ve Süryani vakıflarına ait ve manevi değeri ölçülemeyecek kadar büyük olan Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesi Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Surp Sarkis Ermeni Kilisesi, Mar Petyun Keldani Kilisesi, Süryani Meryem Ana Kilisesi ve Protestan Kilisesi’nin de bulunduğuna" dikkat çekti. HDP’li Paylan hazırladığı soru önergesinde “Azınlık vakıflarının mallarının iadesi konusunda irade beyanında bulunan bir hükümet olarak bu adımın, önceki politikalarınızla çelişki arz ettiğini düşünüyor musunuz?” diye sordu.
Paylan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Sur ilçesinde yaşayan vatandaşların mülkiyet hakları nasıl korunacağını sordu. “Azınlık vakıflarının mallarının iadesi konusunda irade beyanında bulunan bir hükümet olarak bu adımın, önceki politikalarınızla çelişki arz ettiğini düşünüyor musunuz?” dedi.
Sorular ve gerekçesi şöyle:
25 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, Bakanlar Kurulu’nun 2016/8659 sayılı “Diyarbakır İli, Sur İlçesinde İlan Edilen Riskli Alan Sınırları İçerisinde Bulunan Bazı Taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında Karar”ıyla Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki 6.300 parsellik alan için “acele kamulaştırılma” kararı çıkmıştır.
1) Diyarbakır’n Sur ilçesi için alınan “acele kamulaştırma” kararının gerekçesi nedir?
2) Kamulaştırma kararı alınan alanda ne gibi bir uygulama yapılacaktır?
3) Sur ilçesinde yaşayan vatandaşların mülkiyet hakları nasıl korunacaktır?
4) Kamulaştırma kararı alınan yerler arasında Ermeni ve Süryani vakıflarına ait ve manevi değeri ölçülemeyecek kadar büyük olan Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesi Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Surp Sarkis Ermeni Kilisesi, Mar Petyun Keldani Kilisesi, Süryani Meryem Ana Kilisesi ve Protestan Kilisesi’nin de bulunduğu bilgisi doğru mudur?
5) Kamulaştırılma kararı alınan söz konusu yapılar hangi kriterlere göre, hangi kanuna istinaden, Bakanlar Kurulu kararında belirtildiği gibi “riskli alan sınırları içerisine” girmiştir?
6) Söz konusu ibadethaneleri “riskli alan” olarak belirleyen veriler, raporlar kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?
7) Söz konusu ibadethaneler kamulaştırıldığı takdirde akıbeti ne olacaktır? Hangi amaçla kullanılacaktır?
8) Azınlık vakıflarına ait kiliselerin ve gayrimenkullerin kamulaştırma kararının iç hukuka ve Lozan Antlaşması’na uygun olduğunu düşünüyor musunuz?
9) Azınlık vakıflarının mallarının iadesi konusunda irade beyanında bulunan bir hükümet olarak bu adımın, önceki politikalarınızla çelişki arz ettiğini düşünüyor musunuz?
T24