Kimlikte İsteğe Bağlı Din Hanesi Tartışılıyor - Gündem
01 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Արեգ / Ժամ : Ծայգն

Gündem :

29 Şubat 2016  

Kimlikte İsteğe Bağlı Din Hanesi Tartışılıyor -

Kimlikte İsteğe Bağlı Din Hanesi Tartışılıyor Kimlikte İsteğe Bağlı Din Hanesi Tartışılıyor

Yeni nüfus cüzdanlarında kimlik üzerinde din hanesi olmasa da, isteyen kişilerin din bilgilerinin çiplere kaydedileceği belirtiliyor. Din ve inanç gurubu temsilcileri uygulamaya tepkili.

Yeni nüfus cüzdanları için yapılan hazırlıklar tamamlandı. Önümüzdeki ay içinde pilot il olarak seçilen Kırıkkale’de dağıtıma başlanacak. Önümüzdeki üç yıl içinde Türkiye’nin tamamında nüfus cüzdanları yenilenmiş olacak. Nüfus cüzdanlarıyla ilgili ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. İçişleri Bakanı Efkan Ala, isteyen kişilerin din bilgilerin çiplere kaydedileceğini söyledi. Üzerinde bir çipin bulunacağı nüfus cüzdanlarında din hanesi yine isteğe bağlı olarak kaydedilecek. Kartların üstünde din hanesi görünür olmayacak. Ancak bu uygulama da tepki çekiyor. Din ve inanç gurubu temsilcileri, din bilgisinin hiçbir şekilde devlet tarafından tutulmaması gerektiğine işaret ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de Türkiye aleyhine açılan davalarda da benzer kararları var.

Şu anda kullanılan kimlik kartlarında din hanesi kartın arka yüzünde bulunuyor. Yakın zamanda yapılan yasal değişiklikle din hanesine, kendi dininizi herhangi bir mahkeme kararına bağlı olmaksızın, dilekçe yazarak yazdırılabileceksiniz. İsteyenler din hanesini boş da bırakabilecek.

AİHS’e aykırı

Din hanesinin nüfus cüzdanlarında bulunuyor olması 2005’te AİHM’e taşınmıştı. Başvurucu Sinan Işık, nüfus kağıdındaki din hanesine İslam yerine Alevi ibaresinin yazılmasını istemiş, ancak Türkiye’deki mahkeme, ‘Alevilik din değil mezheptir’ diyerek bu talebi geri çevirmişti. AİHM, Mayıs 2010’da resmi nüfus sicil ve kağıtlarına vatandaşların dini inançlarının kaydedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğu sonucuna vardı. AİHM, davayı nüfus kayıtlarında din bilgisinin tutulması üzerine tartışarak Türkiye’yi mahkum etti. Mahkeme, nüfus kağıdındaki din hanesinin bireyin inancını açığa vuracağı ve özellikle resmi kurumlar bünyesinde ayrımcılığa neden olabileceğine de vurguda bulundu.

Türkiye mahkemeye, yeni nüfus cüzdanlarında din hanesi olmayacak savunmasını göndermişti. Ancak yeni nüfus cüzdanlarında görünür olmaması İnsan Hakları Sözleşmesindeki ihlalin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Nüfus cüzdanlarında yer alacak olan çiplerde isteğe bağlı olsa dahi din bilgisinin tutuluyor olması ihlalin devamı anlamına geliyor.

Türkiye’den beklenen

Norveç Helsinki İnanç Özgürlüğü Girişimi Koordinatörü Mine Yıldırım, AHİM kararı ışığında yeni düzenlemenin yaratacağı sıkıntılara dikkat çekti.

“AİHM kararında, asıl olarak şu meseleyi merkeze almıştır; kimse inancını açıklamaya zorlanamaz. Mahkemeye göre ister isteğe bağlı ister zorunlu olsun kimlikte din hanesi olamaz. Nitekim Türkiye 2006’da dileyenlerin kimliklerde din hanesini boş bırakmasını olanaklı hale getirmişti. AİHM, Sinan Işık’ınkine benzer ihlallerin gerçekleşmemesi için kimliklerden din hanesinin kaldırılmasının uygun bir tedbir olacağına da hükmetmişti. Türkiye’nin yapması beklenen de bu; kimliklerden din hanesini kaldırmak.”

Yeni düzenlemenin AHİM’in verdiği kararı yerine getirmediğini belirten Yıldırım, ortaya çıkacak sorunları da anlattı.

“Yeni düzenlemede, anladığımız kadarıyla, kimliklerin görünen yüzünde din hanesi olmayacak. Çipli kısımda din hanesi olacak ve bu kısmın doldurulması yine isteğe bağlı olacak. Çipli kısım sadece yetkili makamlar tarafından görülebilecek. Burada temel olarak iki mesele var. Birincisi, yeni düzenleme AİHM kararının gereğini yerine getirmiyor çünkü isteğe bağlı olsa da, devlet vatandaşın dininin kaydını tutuyor ve bu insanları inançlarını açıklamama özgürlüğünü ihlal eden bir uygulama.”

Din hanesinin nüfus cüzdanlarında bulunuyor olması 2005’te AİHM’e taşınmıştı. AİHM, 2010’da verdiği kararda, nüfus kayıtlarında din bilgisinin tutulması gerekçesiyle Türkiye’yi mahkum etti. Mahkeme, nüfus kağıdındaki din hanesinin bireyin inancını açığa vuracağı ve özellikle resmi kurumlar bünyesinde ayrımcılığa neden olabileceğine vurguda bulundu.

Çip sorunu

“İkincisi, kimlikte din hanesiyle ilgili şikayet konusu olan bir konu da kimlikteki din hanesinin ayrımcılık riski oluşturması. Kimlik kartında din hanesi görünür olmayacağı için günlük yaşamın bazı kısımlarında ayrımcılık yaşanmasının önüne geçilmiş olabilir. Bu durumda kritik soru çipli kısmı hangi “yetkililerin” görüntüleyebileceği sorusu. Örneğin, sağlık hizmetlerine, eğitim hizmetlerine ve adalete erişim, istihdam alanında kişinin muhatap olacağı kamu görevlileri görebilecek mi? Bir otelde konakladığınızda kimliğinizi verdiğinizde kayıt yapan kişi görebilecek mi? Askerlik hizmetini yapan kişinin üsleri görebilecek mi? Bu gibi sorulara “evet” yanıtını veriyorsak o zaman ayrımcılık riski de ortadan kalkmamış olacak.”

Yıldırım, yeni düzenlemenin, insan hakları ve özellikle inanç özgürlüğü bağlamında temel konu olan bireylerin inançlarını açıklamama özgürlüğüne ilişkin yeni bir şey getirmediğine dikkat çekerek “Din devlet ilişkisi açısından bakacak olursak, devlet hâlâ vatandaşın inancıyla fazlasıyla ilgili olmaya devam ediyor” dedi.

Vatandaşlık bağı

Din bilginin kimliklerde beyan ediliyor olmasına Türkiye’deki din ve inanç gruplarının temsilcileri tepkili. Din bilgisinin bir şekilde devlet tarafından tutulması uygulamasına son verilmesi isteniyor. Cem Vakfı’ndan Doğan Bermek, devletin insanların dinleriyle değil vatandaşlık bağıyla ilişki kurması gerektiğini söyledi. Din hanesine mezheplerin yazılmadığını hatırlatan Bermek, “Din hanesi yazarak insanları sınırlamak özgürlük anlayışına terstir. İnsanlar neden kimliklerine Müslüman veya Hıristiyan yazdırmak zorunda kalsın. Sorun dinle değil, dinin kullanılmasıyla ilgili” diye konuştu.

Uluslararası hukukun Türkiye’de yönetimi zorladığını belirten Bermek, benzer sürecin zorunlu din dersleriyle ilgili olarak da yaşandığını da hatırlattı.

‘Tamamen kaldırılmalı’

Türkiye’de yakın zamanda örgütlenmeye başlayan Ateistler de uygulamanın tamamen sona ermesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ateizm Derneği yöneticilerinden Tolga İçli, “Nihayi çözüm din hanesi diye bir şeyin olmamasıdır. Din hanesinin kütüklerde, çiplerde olması ayrımcılığa neden oluyor. Şu aşamada en azından isteyenler için çiplerdeki din hanesi de kaldırılmalıdır” diye konuştu.

Ezidiler de tepkili

Ezidiler, Türkiye’de ‘din hanesi’ konusunda en çok sıkıntı çeken topluluklar arasında yer alıyor. Kimliklere yakın zamana kadar Ezidi yazılmıyordu. Uzun süren hukuki mücadelelerden sonra din hanesi olarak, Ezidilerin tepkisine rağmen ‘Yezidi’ yazıldı. Din bilgisinin tutuluyor olmasına Ezidi örgütleri de tepkili. Almanya Ezidi Kültür Vakfı’ndan Azad Barış, uygulamanın hem evrensel değerlere hem de kadim geleneklere ters olduğunu söyledi. Barış, “Devletin kayıt altına alacağı bir şey değildir din. Din insana aittir. Yeni uygulama daha modern olduğu kadar daha kontrolcü bir uygulama. Güvenlikçi konsepte denk düşen, kontrol sağlamayı amaçlıyor” diye konuştu.

Agos





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+