15 Şubat 2016
Portakal Sanat ve Kültür Evi, antikacı ve müzayedeci Yervant Portakal’ın Kapalıçarşı’da başlayan ve dört kuşaktır devam eden öyküsüyle yüzyıllık mirasını kutluyor.
Raffi Portakal’ın 1973’te açtığı galerisinin yönetimini şimdilerde Maya Portakal babasından devralıyor. Dolayısıyla bu asırlık öykü, yeni faaliyetler ve deneyimlerle genişleyerek, daha uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor.
Portakal’ın yüzyıllık serüvenini ve birikimini hatırlatmak amacıyla yayımlanan dört kitap, Raffi Portakal’ın sunuş konuşması yaptığı bir etkinlikle tanıtıldı. “Hep atılım ve yenilik yapmak, çağı yakalamak, insanları sürüklemek, 100 yıl sanatla uğraşmak kolay bir iş değil” diye söze başlayan Portakal, galerisinin en güzel ve en değerli olanı, doğru fiyat politikasıyla yeni nesillere taşımak ve korumak için uğraştığını vurguladı. Bu çabaların meyvesi olarak da Sakıp Sabancı Müzesi başta olmak üzere, Türkiye’deki sanat kurumlarında, özel koleksiyonlarda dört kuşaktır Portakal ailesinden satın alınan eserlerin kapladığı yere işaret etti ve “Bu kurum, müzelerin yapımına önayak oldu” dedi. Enis Batur’un kaleme aldığı ‘Raffi Portakal: Portakal’ın Yüzyılı’adlı kitap ailenin sanat ve kültür ortamındaki serüvenini Raffi Portakal’ın ağzından anlatıyor. Hazırlıkları yaklaşık bir sene süren kitapta, Portakal ailesinin öyküsü merkeze alınarak, Türkiye’de sanatın, değerli eşyanın el değiştirme öyküsünün geçmişine ışık tutuluyor. Bu hikâyenin paralelinde, Avrupa ve Amerika’nın ünlü sanat tacirlerinin hikâyelerine ışık tutan ‘Vollard: Bir Tablo Satıcısının Anıları’ ve S.N. Behrman’ın hazırladığı ‘Duveen: Antikacıların Piri’ kitapları da kurum tarafından yayımlandı. Serinin dördüncü ve sürpriz çalışması ise Edhem Eldem tarafında yayına hazırlanan ‘Osman Hamdi Bey: İzlenimler’ kitabı.
Saklı öyküler
Tanıtım etkinliğinde gösterilen video röportajlarla, yurtdışında bulunan Enis Batur ve Edhem Elhem katılımcılara seslendi. ‘Raffi Portakal: Portakal’ın Yüzyılı’ kitabını kaleme alan Batur, bu hikâyedeki asıl aktörün Raffi Portakal olduğuna dikkat çekerken, “Ortaya çıkan sadece bir ailenin öyküsü değil, önemli bir tarihsel belge” dedi. Kitaptaki anlatıların kültür ve sanat ortamına, çağına, tarihsel süreçlere ışık tuttuğunu açıkladı. Ayrıca bu kaynağın, eşyaya dair bir değiş tokuş politikasının çarpıcı bir anlatımı olduğunu vurguladı.
Edhem Eldem ise ‘Osman Hamdi Bey: İzlenimler’de, Türkiye sanat tarihinin en merak edilen figürlerinden olan Osman Hamdi Bey’in daha önce bilinmeyen yönlerinin, anılarının yer aldığını belirtti. Eldem’e göre Osman Hamdi Bey ketum bir insandı; daha önce yayımlanmış mektupları dışında yazılı anılarına, günlüklerine ulaşmak çok zordu. Bu yöndeki uzun süreli araştırmaların sonucunda ortaya çıkan kitap, sanatçının özellikle 1976 yılında Bulgaristan’da geçirdiği zamanı ve 1980-1981 yıllarında, Osmanlı İmparatorluğu’nun erken dönem mimari örneklerini betimlediği dair detaylı çizimlerini gün ışığına çıkardığını anlattı.
Dördü de Bülent Erkmen tarafından tasarlanan kitaplar Doğan Kitap etiketiyle piyasaya sunuldu.
Agos