Şarabın Tarihi Ermenistan’da Başlar - Gündem
15 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Արամազդ / Ժամ : Շառաւիղեալ

Gündem :

15 Şubat 2016  

Şarabın Tarihi Ermenistan’da Başlar -

Şarabın Tarihi Ermenistan’da Başlar Şarabın Tarihi Ermenistan’da Başlar

Amerika Doğal Tarih Müzesi’nden Ian Tattersall ve Rob DeSalle, ‘Şarabın Doğal Tarihi’ kitabıyla hem Ermenistan’daki mağaradan başlayarak şarabın tarihini yeniden yazıyor, hem de binlerce yıl önce kullanılan tekniklerin bugünkü yansımalarının peşinden gidiyor.

2010 yılında, yaklaşık 5 bin 500 yaşındaki dünyanın bilinen en eski deri ayakkabısı, Ermenistan’ın Areni Köyü’nde bir mağarada bulunduğunda, bu büyük keşfi yapan arkeologlar, aynı zamanda insanlık tarihinde başka bir dönüm noktasını daha gün yüzüne çıkarmış oldular. Yapılan kazılarda binlerce yıl öncesinden kalma bir üzüm cenderesi, mayalama kapları, şarap mahzeni, kadehler ve kurumuş şarap üzümleri bulundu. Yapılan hesaplar, şarap tarihinin yaklaşık 6 bin 100 yıl önce dünyanın bilinen en eski şaraphanesi olan Areni’deki bu mağarada başladığını ortaya koyuyordu.

Bu keşif Amerikalı iki şarapsever bilim insanını harekete geçirdi. Amerika Doğal Tarih Müzesi’nden Ian Tattersall ve Rob DeSalle, ‘Şarabın Doğal Tarihi’ kitabıyla hem Ermenistan’daki mağaradan başlayarak şarabın tarihini yeniden yazıyor, hem de binlerce yıl önce kullanılan tekniklerin bugünkü yansımalarının peşinden gidiyor.

Ritüeller

İki bilim insanı Tattersall ve De Salle, “Şarap mayalandırmayı yaşayan bir kültür olarak düşünebilirsiniz. İnsanlar yerleşik düzene geçtiklerinde yaptıkları ilk şeylerden biri üzüm mayalandırmak oldu” diyor. Biz de bu yaşayan kültüre, şarabın Ermenistan’daki köklerine uzanıyoruz.

Deri ayakkabılı şarap sever kadim insanların kimliği gizemini korusa da, içki kültürlerinin, ölülerinin onurlandırmak için yaptıkları ritüellerden geldiği ortaya çıkıyor.

‘Areni-1’ isimli mağarada çalışan arkeolog Gregory Areshian, “Üzüm cenderesinin etrafında gömülü yirmi kadar cenaze belirledik. Bu mağaradaki şarap üretimi de bu ritüelle ilgili” diyor ve ekliyor, “Mağara izbe bir yer olduğundan cenazeler için de uygun sanırım, fakat aynı zamanda şarap yapmak için de güzel bir yer. Ayrıca hemen yanı başınızda şarap var, böylece atalarınızı da mutlu edebilirsiniz.”

Mağaranın derinlikleri

Arkeologların çalışmaları yavaş bir şekilde devam ediyor, ulaştıkları son katmanlarda, Cilalı Taş Devri’yle Tunç Çağı arasında kalan yaklaşık 6 bin yıllık döneme ait daha önce bilmedikleri bir yaşamın izlerine rastlıyorlar. Öyle ki bu dönem Yakın Doğu’da yerleşik hayatın oturduğu, Areni-1 mağarasında yaşayanların, ölülerini, sahip oldukları diğer şeylerle beraber mağaranın derinliklerine gömdükleri bir dönem.

Yazarlar Tattersall ve DeSalle, “Mağaranın girişindeki aydınlık ve havadar kısmı geçip derine ilerlediğinizde, doğal ışıklandırma yerini, sol taraftaki derin çukura bağlanan cereyanlı uzun ara pasajı aydınlatan ışık huzmelerine bırakıyor” diyor.

Areni-1’deki bulguları önemli kılan, aksi takdirde kolayca çürüyüp yok olacak olan organik maddeleri muhafaza edecek türden serin ve kuru iç mekan… O dönemin günlük yaşamında kullanılan alet edevatı da barındıran Areni-1, kadim insanların bize bıraktığı tarihte bilinen ilk şaraphane.

DNA çalışmaları

Koca bir mayalama teknesi ve kendine has üzüm ezme düzeneğiyle Ermenistan’daki bu mağaranın önemi büyük, çünkü şarabın tarihini ortaya çıkarmaya çalışan bilim adamlarının ulaşabildikleri yegane izler çoğunlukla dolaylı oluyor, örneğin içinde şarap muhafaza edildiği düşünülen bir fıçıdaki kimyasal izler… Areni-1’in ise üzüm ezme katında pek çok kırık çömlek parçası bulunmuş. Parçaların üzerinde, karbon testlerinde yaşı 6 bin ile 6 bin 100 yaşında çıkan üzüm kalıntıları tespit edilmiş.

Yakın zamanda sonuçlanan DNA çalışmaları, üzümün de ilk olarak Güney Kafkasya’da ehlileştirildiğini ortaya koyuyor. Bağcılığın da 5 bin sene önce Mezopotamya, Ürdün ve Mısır’a gittiğine dair yeteri kadar arkeolojik kanıt var. Bağcılığınsa Areni-1’deki ilk şaraphaneden çok daha önce başladığını söyleyebiliriz.

Tattersall ve DeSalle, “Areni-1’deki şaraphanenin şaşırtıcı yanlarından biri de testi olarak da kullanılan, adeta bir şarap küpü ‘mezarlığında’ bulunmasıydı. Bu küpler aynı zamanda farklı yaşlardaki kişilerin kalıntılarını da barındırıyordu. Erkeklerin ölüleri yakılırken kadınlara ve çocuklara ait kalıntılar parçalara ayrılmış. Hayvan boynuzlarından yapılmış kadehlerde bulundu” diyor.

Areni-1’de çalışan şef arkeolog Boris Gasparyan’a göre şarap yapımıyla, ölü yakma-parçalama ve defin gibi ritüellerin yakın bir ilişkisi var. Yazarlar, “Eğer durum Gasparyan’ın söylediği gibiyse, Areni-1, antik çağların sonraki dönemlerinde sıkça görülen, cenaze ve diğer ayinlerde mayalanmış içki kullanma geleneğini de başlatmış olabilir” diyor.

Agos





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+