15 Şubat 2016
HDP’nin Ermeni asıllı milletvekili Garo Paylan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapalı oluşunu gündeme getirdi.
“RUMLAR DA DİNDAR BİR TOPLUM YETİŞTİRSİN!”
Türkiye ile Yunanistan arasındaki mütekabiliyet (karşılıklı olma durumu) ilkesini eleştiren Paylan, “Buradaki Ermeni’ye, Süryani’ye, Rum’a, Musevi’ye, Yahudi’ye vatandaş diye bakma günümüz gelmedi mi? Velev ki yarın Yunanistan -Allah korusun diyorum, bakın- oradaki Türklere, Müslümanlara bir zulüm uyguladı, geçmişte olduğu gibi faşist bir cunta geldi. Bize aynısı mı uygulanacak? Geçmişte yapıldı çünkü. Yani, bu açıdan, bu mütekabiliyet bakışandan hızla çıkmamız gerekiyor ve iç meselemizi içeride bırakıp Lozan’ın da koruyucu hükümlerini iç hukuka taşımamız gerekiyor. Mesela, dediniz ki, ‘Rumların sorunları çözüldü’. Ya, açılmamış bir Ruhban okulu var. Ya, şimdi, ‘Dindar bir toplum yetiştirmek istiyoruz’ diyorsunuz - Sayın Cumhurbaşkanının tabiridir- ya bırakın da Rumlar da dindar bir toplum yetiştirsinler. Niye yetiştirmesinler?”
BAKAN ÇAVUŞOĞLU MİLLİ EĞİTİM’İ İŞARET ETTİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ruhban Okulu konusunda Paylan’a "Katılıyorum açılmalı" diyerek cevap verirken, konunun Dışişleri Bakanlığı’nın kapsamına girmediğini, Milli Eğitim Bakanı’na sorulması gerektiğini söyledi.
PAYLAN YİNE SAHNEYE ÇIKTI!
Ruhban Okulu konusu dün devam eden komisyon görüşmelerinde de gündeme geldi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın da katıldığı Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında yine söz alan HDP’nin Ermeni vekili Garo Paylan, Ruhban Okulu’nun açılması için Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın ön ayak olmasını istedi.
“Ruhban Okulu konusunu hükümete taşıyın”
Paylan şunları söyledi: “Ruhban meselesi niye Millî Eğitim Bakanının konusu olsun ki? Ama bu konuda siz de ön açıcı olun madem, top sizde. Artık şu Ruhban Okulu açılsın. Ama hicap duyarak söylüyorum, Eğitim Bakanı’nın işi olamaz Ruhban Okulu ama siz de bu topu Hükûmete taşıyın lütfen, şu Ruhban Okulu da açılsın. Biz öncü olalım, Yunanistan’ın ayıpları varsa onun ayıbı olsun. Mütekabiliyeti tersten işletelim, biz onları utandıralım Sayın Bakanım ve Syrıza hükümeti de bu konuda adım atmaya hazır.”
“Azınlık okullarının statüsü olsun”
Azınlık okullarının artık bir statüsünün olması gerektiğini de savunan Paylan, “Ne devlet okuluyuz ne özel okuluz. Sağolun, mesela geçen sene destekten bizi de faydalandırdınız ancak başımıza öyle bir bela verdiniz ki, parayı verdiniz ama şimdi maliye bizim peşimizde. Ensemizde boza pişiriyor. Siz gelir elde ediyorsunuz, iktisadi teşekkül olacaksınız` diye, çünkü statümüz yok. ‘Özel okul diye saydığınız için o çerçevede, bizi şimdi maliye gelmiş İktisadi teşekkül olacaksın, fatura keseceksin’ diye. Bizim varlık sebebimiz, azınlık okulu olmamız ve vakıf okulu olmamız. Biz parayla öğrenci okutmuyoruz ki. Velilerimiz de yapabilirse bağış yapıyor ama devlet de yardım yapacaksa farklı bir statüyle yapmalı. Yani bizim bir statümüz olmalı Sayın Bakan. Bu yasayı ivedilikle sizden bu dönemde bekliyoruz. Maliye Bakanımız da belki kısa vadeli olarak o konuda ön açar ama esas çözüm statünün olması.”
Haber Takvim