03 Şubat 2016
Nevşehir`de ortaya çıkarılan tarihi kilise, Belediye Başkanı Hasan Ünver`e göre Ortodoks tarihine yön verecek bir keşif. Konunun uzmanlarıysa aynı görüşte değil.
Nevşehir’de belediye ile TOKİ tarafından kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında yapılan kazıda, tarihî bir kilise ortaya çıkarıldı. Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, ilk bulgulara göre bulunan kilisenin MS 5. yy’a ait olduğunu ve Ortodoks tarihine yön verecek bulgularla karşı karşıya kalındığını söyledi. Ünver, kilisenin turizme açılmasının Kapadokya’yı Ortodoksların hac ibadetini yapacakları bir yer haline dönüştürebileceğini iddia ederek, kiliseyle ilgili şunları söyledi. “Dünya Ortodoksluğunun tarihî akışına yön verecek bulgularla karşı karşıyayız. Kazı çalışmalarında yeni bulunan Ortodoks yeraltı kilisesindeki freskler çok özgün. Sadece bu kiliseye ait olabileceği düşünülen, bugüne kadar karşılaşılmayan resimler.”
Ancak konun uzmanları, Belediye Başkanı’yla aynı görüşte değil.
Nevşehir Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Tolga Uyar, Nevşehir’de bulunan kilisenin duvar resimlerinin medyada yer aldığı gibi MS 4. ya da 5. yy’a tarihlendirilemeyeceğini belirtti. Uyar, bulunan kiliseler ve buluntularla ilgili şunları söyledi:
“Sanat tarihi ve arkeoloji açısından önemli bir buluş, ama Doğu Hıristiyanlığı tarih ve kültür yazımını değiştirecek bir veri mevcut değil, en azından şimdilik. Söz konusu duvar resimlerinin eşsiz olduğunu söylemek de yanlış, bölgede iyi bilinen benzer örnekleri var. Basında çıkan haberlerde 1.600 yıllık duvar resimleri olduğu söyleniyor ki, burada da bir sorun var. Eğer ben yanlış veya eksik bilmiyorsam, bugüne kadar Türkiye’de MS 4. yy’a tarihlene Hıristiyan duvar resmi bulunamadı. Bu tarihi telaffuz ettiğinizde, Roma Katakomb’larındaki ilk Hıristiyan resim örneklerine kadar gidersiniz; keşke benzeri şeyler çıksaydı, ama yok. Öte yandan Nevşehir Kalesi’nin altındaki yamaç yerleşiminde yeni bulunan bu kilisenin duvar resimleri konusunda, çok somut bilimsel veriler mevcut. Üslup ve ikonografik özellikler ve renk skalasından yola çıkarak, Gülşehir’deki Karşı Kilise ve Acıgöl yakınındaki Tatlarin kiliselerini bezeyen ressam ya da ressam atölyesinin, Nevşehir’de yeni bulunan kiliseyi de resimlemiş olduğunu söyleyebiliriz. Dahası, Karşı Kilise ve Tatlarin kiliselerindeki bani kitabeleri, sırasıyla 1212 ve 1215 yıllarından. Dolayısıyla, Nevşehir’de bulunan bu yeni kiliseyi de 13. yy başlarına, yani Selçuklu dönemine tarihlendirebiliriz. Açıkçası 13. yy’da Selçuklu yönetimindeki Kapadokya’da Hıristiyan sanatı üzerine doktora yapmış biri olarak, bu buluntu beni çok da şaşırtmadı, sadece elimizdeki verilere bir yenisi daha eklenmiş oldu. Bugüne kadar yaptığım araştırmalarda, 13. yy Kapadokyası’ndaki Hıristiyan tebaanın, yerleşimlerin, maddi kültür öğelerinin, ki duvar resimleri de buna dahil, köklerinin genel olarak daha eskilere, Bizans dönemine kadar gittiğini tespit ettim. Nevşehir’de toprak altından çıkan bu yerleşimin, kalenin çevresinde gelişmiş tipik bir Ortaçağ yerleşimi olduğunu söyleyebiliriz. Olasılıkla, Erken Bizans (6-9.yy), Orta Bizans (9-11 yy) ve Selçuklu dönemlerinde kullanılmış yol güzergâhı üzerinde Gülşehir (Zoropassos) ve Ürgüp (Prokopios) arasında bir durak/karakol ve etrafındaki yerleşimden ibaret olduğunu varsayabiliriz. Nevşehir’de yeni bulunan bu kilisedeki bulguların, Doğu Hıristiyanlığı tarihini ne yönde ve nasıl değiştireceğini merak ediyorum.”
Agos