LSE Üniversitesi’nin Türkiye kürsüsü tarafından 11-12-13 Mayıs 2015 tarihlerinde yapılan konferansın “Türkiye’de Geçmişi karşılaşmak” adını taşıdığı belirtildi. Konuşmacıların çoğunun “Armenian Weekly” gibi Ermeni diasporasının önemli dergilerinde yazan kişilerden oluştuğu konferansta, “Türkiye’nin Ermeni soykırımı yaptığı” şeklinde iddiaların konuşulduğu belirtildi. Öte yandan, Aslı Iğsız’ın 2013 yılında sık sık FETÖ’nün yayın organlarına çıkan Noam Chomsky ile beraber Gezi olaylarına destek veren bir konferansa katıldığı belirlendi.

Londra’da gerçekleştirilen Ermeni soykırımı iddialarına dair konferansı organize eden CHP eski Milletvekili Mustafa Özyürek’in kızı Esra Özyürek ise şu an “LSE Contemporary Turkish Studies”in başkanlığını yapıyor. Özyürek’in organize ettiği konferansta “Türkiye’nin Ermeni soykırımını tanımasını istiyoruz” iddialarının gündeme geldiği belirtildi. Konferansın üniversitenin resmi internet sitesindeki duyurusunda katılımcılardan bazılarının isimleri ise şöyle: Ayşe Gül Atılay, Bilgin Ayata, Marc Erbal, Fatma Müge Göçek, Corry Guttstad, Aslı Iğsız, Armine Ishakian, Joanna Laycock, Leyla Neyci, Marc Nishanian, Ceren Özgül, Esra Özyürek, Murat Peker,Ayşe Parla, Hakan Seçkinelgin ve Max Silverman.”

Avrasya İncelemeler Merkezi’nde görevli olan Mehmet Oğuzhan Tulun, konferansla ilgili olarak bir makale kaleme aldı.

Mehmet Oğuzhan Tulun yazısında şunlara yer verdi: “LSE Türk kürsüsü, Türkiye’yi ve yurtdışı Türk topluluklarını siyasi ve kültürel çeşitli boyutlarda incelemek ve Türkiye’yi daha derinden anlamak için kurulmuştur. Bu kürsü tarafından düzenlenen bir konferansın bu amaca hizmet etmiş olması gerekirdi.

Oysa konferansa çağrılan konuşmacılar ve konferansın tanıtım metni, Ermeni soykırım iddialarını tartışılmaz bir veri olarak kabul etmiş, konferansta bu varsayım ile hareket edilmiştir. Ermeni soykırım iddialarını reddeden ve eleştiren savlara ve konuşmacılara konferansta hiçbir şekilde yer verilmemiş, tek taraflı bir üslup benimsenmiştir. Konferansta Türk-Ermeni dostluğunu vurgulamak isteyen kişiler saldırgan tepkilerle karşılaşmıştır. Fotoğraf çekmek ve ses kaydı yapmak isteyen kişiler engellenmiş. Aykırı fikirler beyan eden veya sorular soran kişiler sorguya çekilmiş ve bazıları kabaca salondan atılmıştır.”

Gezi direnişine katıldı

Aslı Iğsız Gezi olaylarında hükümeti eleştirel açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Noam Chomsky (MIT), Yard. Doç. Dr. Aslı Iğsız (NYU) ve Yard. Doç. Dr. Zeynep Türkyılmaz’ın (Dartmouth College) katıldığı “Türkiye’de Neler Oluyor? Gezi Protestoları ve Gelecek” başlıklı panelde ele alınan konularda Iğsız şu ifadeleri kullandı: “Gezi protestolarıyla gittikçe artan otoriterleşme açığa çıktı. Mayıs 2011’de AKP’nin kontrol ettiği meclis, başbakana ve hükümete 6 ay boyunca kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verdi. Bu yetkiyle hükümet Borsa, TÜBİTAK gibi bağımsız kurumları merkezileştirerek kendine bağladı. Gezi protestoları sırasında hükümet sanki OHAL varmış gibi davrandı. 5 binden fazla kişi gözaltına alındı. Üniversite ve lise yöneticileri muhalifleri izledi, disiplin cezaları verdi. Bunlar Ortadoğu’da örnek demokrasi olarak gösterilen sivil bir hükümet tarafından gerçekleştirildi. Daha önce Türkiye’yi Ortadoğu’da örnek demokrasi ilan eden uluslararası kurumlar ve medya Başbakan Erdoğan’a diktatör demeye başladı.”

Bugün�

�