19 Kasım 2015
Bir kıyaslama başladı şimdi, acıları kıyaslama. Geçmişten geleceğe yansıyan kin ve nefretin büyüklüğünü anlatan, günahsız insanların cansız bedenleri üzerinden gerçekleşen bir kıyaslama. Bir yanımızda Cezayir`e geçmişte yapılan katliamı örnek gösterip, Paris`e oh diyenlerin gülümsemeleri, bir yandan yaşamını yitirenlere göz yaşı döken vicdanlı birileri. Tam olarak bölünmüş bir durumdayız, ırksal ve dinsel olarak değil, insan olarak.
Bazı televizyon kanallarında, geçmişte Fransa`nın Müslüman halk üzerinde gerçekleştirdiği katliamlardan bahsediliyor. Yetmiyor döneme ait resimler videolar paylaşılıyor, Paris`te yaşanan katliamlara hiç değinilmiyor. Tuhaf olan taraf ise, bu kanalların bu zamana kadar neden böyle bir konuyu ele almamaları. İzliyorum ve sonrasında bir resme takılı kalıyorum. O resim 1915`de Anadolu topraklarından yok ettiğimiz, Ermenilerin hüznünü yansıtıyor bana. Devam ediyor görüntüler. Sonra İslamiyet anlatılıyor. Sonra her defasında Fransa`da, Paris katliamı geçmişte yaptıklarının cezası gibi dillendiriliyor. Hiç Müslüman`ın, Müslüman`ı katlederken, Suriye`den, Irak`tan kaçarak Avrupa devletlerine sığındığından bahsetmiyor, televizyon sunucusu ve konukları. Demiyor ki, şu Fransızlar, şu Avrupalı gavur devletler bize sahip çıktı, ama biz bize sahip çıkamadık demiyor.
Ben bunlardan öte şunu merak ediyorum. Sırf Ermeni diye, sırf Müslüman değil diye, siz katletmediniz mi Ermenileri. Camilerde 3 Ermeni öldüren Cennet`i garantiler demediniz mi? Siz değil miydiniz Ermeni kadınlarını pazarlarda satan? Ben hiçbir Ermenin canlı bomba olarak bu ülkede kendini patlattığını görmedim. Yada bir Müslüman`a saldırdıklarını işitmedim. Hani Cezayir`de Fransızların yaptıklarından bahsedersiniz ya, ye peki sizin yaptıklarınız neydi? Hadi orada bir din soykırımı vardı ama Ermenilerin Müslüman olan kesimlerini bile yok ettiniz ve hatta Ermeni ise Müslüman bile olamaz dediniz. Siz yıllardır Müslümanlığı hep yanlış anlattınız, Müslümanlığı sevdirmek yerine insanları hep ondan uzaklaştırdınız. Hep size yapılanları gördünüz ama başkasına yaptıklarınızı unuttunuz. Bu tek Ermeniler üzerine değil, ya Aleviler. Hani şu aşı haram dediğiniz ve onlar için de hutbelerinizde, Alevi öldürmenin cennetle müjdeleneceğinden bahsettiğiniz ve kadınlarının karnını deşerek, öldürdüğünüz günahsız kişiler. Hani kellerinden hatıra fotoğrafı çekerek, şanlı tarihe aktardığınız o kanlı resimler. Benim ülkemdeki insanlar yaptıklarını bilmez ama başkası yapınca canı acır ve o kin ve nefreti sonsuza dek taşır. Ben hiçbir Alevi ya da Ermeni`nin Müslümanlara ya da bu topraklar üzerinde onlara, katliamı reva görenlere, kin ve nefretle baktığına şahit olmadım.
Devlet ve bu devletin varlığını oluşturan insanlar olarak, hep başkalarının kusurlarını gördük. Hep başkalarının yaptıklarını eleştirdik ama bir gün olsun kendi yaptıklarımızı sorgulamadık. Başkaları öldürürken yanlış, biz öldürürken hep doğru diye nitelendirdik. Ölümleri bile ayırdık, acıları parçaladık ve insan olmayı unuttuk. Daha doğrusu, kendi topraklarımızda yok ettiklerimizi hep başka topraklarda arayıp durduk.
Halen devam ediyor ülkemdeki ölümler ve kimse sessini bile çıkarmıyor. Susuyor herkes, çünkü bu ülkede ölmek, Fransa`da ki gibi popüler sayılmıyor.
Radikal