23 Ağustos 2015
Yahudi Soykırımı’ndan kurtulanlar üzerinde yapılan bir araştırma, yaşadıkları travmanın genlerinde değişiklik yarattığını, bu değişikliğin sonraki nesillere de aktarıldığını ortaya çıkardı. Bu, insan genlerinin deneyimler nedeniyle değişebileceğinin bugüne kadarki en net kanıtı.
Bu bulgu, New York’taki Sina Dağı Hastanesi’nde, Rachel Yahuda’nın başkanlığındaki araştırma ekibinin Nazi kamplarında kalmış, işkenceye maruz kalmış veya tanık olmuş, veya savaş sırasında saklanmak zorunda kalmış 32 Yahudi erkek ve kadın üzerinde yaptıkları araştırmada ortaya çıktı.
Araştırmada, 32 kişinin çocuklarında yaygın olarak görülen stres bozukluğuna yol açan genetik değişikliklerin yalnızca Yahudi Soykırımı ile bağlantısının kurulabileceği, Avrupa dışında kalan Yahudilerde böyle değişikliklere rastlanmadığı bulundu.
Şizofreni yüksekti
Rachel Yahuda ve ekibinin bulgusu “epigenetik miras”ın bugüne kadar insanlarda görülen örneği. Hayatın bir döneminde sigara içmek, beslenme tarzı ve stres gibi faktörlerin insanların çocukları ve torunlarına kalan genetik değişikliklere yol açtığı fikri bilim dünyasında tam anlamıyla kabul görmüş değildi. Bireylerin içinde bulundukları ortamlar nedeniyle genlerinin bir kısmının aktifleşip bir kısmının deaktive olabileceği bilinse de bu özelliğin sonraki nesillere de aktarıldığı ancak yeni araştırmalarla ortaya konuyor. II. Dünya Savaşı döneminde yaşanan kıtlıkta hamile kalan kadınların çocuklarında şizofreni oranının daha yüksek olduğu, ergenlikten önce sigaraya başlayan erkeklerin çocuklarının daha kilolu olduğu yakın zamandaki araştırmalarla ortaya çıkarılmıştı. Epigenetik değişikliklere neden olan faktörlerin üreme sürecine nasıl dâhil oldukları ise henüz bilinmiyor. University College London’dan Profesör Marcus Pembrey “Yehuda’nın araştırması bu alanda önemli gelişme. Bir neslin tecrübelerinin bir sonraki nesli nasıl etkilediğini anlamaya başlıyoruz. Ama henüz yolun başındayız. Anlaşılan genlerimiz çevreye uymak için sürekli ince ayarlar yapıyor” dedi.
Birgün